Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Güneri CIVAOĞLU

ABD'nin Körfez Savaşı sırasında Ankara Büyükelçisi olan Abromowitz, CIA kökenlidir.
Washington'da büyük bir Think - Tank kuruluşunun başındadır.
ABD Dışişleri ile sürekli dirsek temasındadır.
Dün, onunla söyleştik.
Verdiği mesajların ve aldığım izlenimlerin başlıcaları şöyle:

"- 1991'de Başkan Bush, Kara Harekatı'nı, Silahlı Kuvvetlerimizin Bağdat'a varmasına 40 km kala durdurmakla büyük hata işledi.
İlerlemeli ve Saddam'ı devirmeliydik.
Irak'ın askeri güçlerini tamamen ortadan kaldırana kadar savaşı sürdürmeliydik.
Böylece...
Irak içinde isyanlar çıkmasına ve belki de Saddam'ın yokedilmesine neden olabilirdik.
Bunları yapmamak hatasıyla 6 yıl yaşadık.
- Bu kez aynı hata yapılmamalı.
Bu kez de eğer askeri bir müdahale gerçekleştirmez ve olayları son 3 - 4 ay önceki akışına bırakırsak, çok kesin maddi ve manevi bir faciayla sonuçlanır.
- Askeri bir müdahale ve Saddam'ın devrilmesi, Irak'ın toprak bütünlüğünü tehlikeye sokmaz.
Kuzeyde Kürtler, Güneyde İran yakını Şiiler'in Irak'tan kopmaları söz konusu olmaz.
Saddam'ın yerine gelecek asker kökenli bir yönetici, halkına çok daha şefkatli davranarak bütünleştirici olabilir.
Kaldı ki...
Bölgedeki Türkiye - İran ve Arap ülkeleri, Irak'ın parçalanmasına karşı çıkarlar.
- Özal, Körfez Savaşı sırasında Irak'a çok küçük bir Türk birliği sokmak istiyordu.
Ancak...
Bunu yapamadı."

Abromowitz'in sözleri satır aralarıyla birlikte okunursa görülecektir ki...
ABD yönetimine ne denli yadsımalarda bulunursa bulunsun "Irak'a askeri harekatın nedeni; sadece biyolojik ve kimyasal silah üretimini vurmak değil, hedef bu kez Saddam'ı indirmek"
O nedenle...
ABD vurursa Saddam kendi yaşamını kurtarmak için tepki gösterecektir.
Herşeyi yapabilir.
Veya...
Hedefin kendisi olduğunu görürse, yelkenleri suya indirebilir.
Abromowitz, bundan da korkuyor.
Saddam'ın ayakta kalmasının ve sorunun diplomasinin kör koridorlarında dolaştırılmasının daha kötü olacağına işaret ediyor.
Bu bağlamda...
İsmail Cem'in Saddam tarafından kabul edilmesi ve planlarını sunabilmiş olması ilginçtir.
Saddam, tırnaklarını - herhalde - içeri çekiyor.
ABD ise, - gölgenle suyumu kirlettin - gerekçesiyle kuzuyu mutlaka yemekte kararlı bir kurt görüntüsünde.
Ama...
Dünya kamuoyu Saddam'ın bütün tekliflerini kabul etmesi halinde ABD'nin karşısına geçer.
Askeri bir harekat, gerekçesini yitirir.
Oysa...
ABD, müdahalenin lobisini her forumda yapmıştır.
Ve yapmaktadır.
Örneğin...
Son NATO Savunma Bakanları Toplantısı'nda ABD Milli Savunma Bakanı Alan Cohen, Irak'ın uçaktan çekilmiş fotoğraflarını gösterdi.
Yansıda gösterilen bu fotoğraflarda Irak'ın biyolojik ve kimyasal silah üretim tesisleri yer almaktaydı.
Yansıda, Cohen ayrıca üretilen bu silahların fırlatılacağı füzelerin krokilerini de gösterdi.
Stokların yarısının fırlatılmaya hazır olduğunu iddia etti.
Hedefler arasında Türkiye de vardı.
İşte...
Bu ve daha sonra ABD komutanlarının verdikleri bilgiler ışığında Türkiye, çeşitli senaryolara göre askeri hazırlıklar yapmakta.
Bu hazırlıklardan biri de Kuzey Irak'a girmemizdir.
Kuzey Irak'tan sınırlarımızın içine doğru bir göç hareketini, daha Irak topraklarında durdurmaktır.
Ayrıca...
Olası bazı saldırılara karşı Kuzey Irak'taki Türkmenler örgütleniyorlar.
Bu kez Türkiye, Kuzey Irak'ta saf tutmak için yeterli deneyime sahip.
Geçerli gerekçelere de...

Yukarıdaki satırlarda sunduğum görüşlerin ayrıntılarını ve bilinmeyen bazı tarihi gerçekleri bu akşam 23.00'te Kanal D'de Ankara'dan canlı yayınlanacak DURUM programımızda sunacağım.
Özellikle devrin Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın en yakınındaki isim olan Başdanışmanı Büyükelçi Kaya Toperi'nin ilginç açıklamaları olacak. Devrin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Necip Torumtay ve İkinci Kolordu Komutanı emekli Orgeneral Kemal Yavuz'un da tarihe ışık tutacak açıklamaları, izlenimleri ve görüşleri yansıtılacak.
Bir çarpıcı örnek vereyim:
Türkiye'de genel kanı Turgut Özal'ın Silahlı Kuvvetlerimizi Kuzey Irak'a sokarak Kerkük'ü ele geçirmeyi planladığı yolundadır.
Oysa...
TBMM Başkanı olarak, zaman zaman Cumhurbaşkanlığı'na vekalet eden Hüsamettin Cindoruk'a, devrin Cumhurbaşkanı çok farklı ve önemli bir açıklamada bulunmuş.
"Suriye ile Irak arasındaki en uygun ve engebeli olmayan bir yöreden girerek, Basra Körfezi'ne kadar Silahlı Kuvvetlerimizi ilerletecektim" demiş.
Gece, DURUM'da bu tarihi açıklamaya da tanık olacaksınız.
Kimbilir...
Şu anda olası bir askeri müdahalenin uzantısı senaryoları için Genelkurmay'da hangi planlar yapılmakta.




Yazara EmailG.Civaoglu@milliyet.com.tr