Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

OLIVIER Roy, "Siyasal İslamın İflası" kitabının yazarı...
1997 Türkiye'sinde siyaset manzaralarını ve RP'nin geleceğini Olivier Roy'un penceresinden değerlendirelim:
"RP, Atatürk Türkiye'sinde yaşama geçme olanağı bulabilmiştir. Büyük devlet geleneği olmayan kabile devletler başlığında toplanabilecek diğer islam ülkelerinden, Atatürk Türkiye'si elbette çok farklıdır.

Türkiye'de doğası demokrasiye aykırı olan bir siyasal İslam partisi, istese de, şeriat hukukunu ve bir islam devletini oluşturamaz.
Türkiye'nin kültürel yapısı, siyasi bilinci ve demokraside aldığı mesafe buna olanak vermez.
Atatürk ilkeleriyle çatışarak, bir miktar oy alır ama daha fazlaya gidemez.
O nedenle Türkiye'de siyasal islam olarak doğan ve iktidarı paylaşma noktasına kadar ilerleyen Refah Partisi'nin geleceği, istese de, istemese de, sistemin içinde bir parti olmaktır. Köşelerini törpülemektir. Avrupa'daki hristiyan demokrat partilere benzemektir.
Bunu şimdilik takiye gibi yapsalar dahi, sonunda gerçek bu olacaktır.
Ayrıca...
Fazla ileri gitmiş olmayayım ama, Refah Partisi'nin bölünmesi olasıdır.
Düzen partisi olma eğilimi ile radikallerin ayrılması yakın geleceğin gündemindedir."

OLIVIER Roy'la beraber olduğumuz ve TV programı dışında da yoğun söyleştiğimiz sürenin özet mesajlarından biri budur.
Bu sözlerin bir kısmını televizyonda Pazar akşamı sunduğum DURUM programında dile getirdi.
RP özeline TV'de fazla girmemeye ve hele "bölünme" gibi öngörüleri dile getirmemeye özen gösterdi.
Ancak...
RP'nin aslında Atatürk'ün sayesinde vücut bulabildiğini... Varlığını Atatürk'ün modernleşme sürecine borçlu olduğunu belirtmesi... Atatürk Türkiye'si ile barışık olmaya elinin mahkumiyetini ortaya koyması ilginçtir.

Olivier Roy ve eşi Midyat'Süryani kökenli Martine, Atatürk'ün ve Türkiye'yi modernleştirme sürecinin birer hayranı...
Bu bağlamda, Roy'un siyasal islamın yükseliş ve iflası teorisini de yansıtmalıyım.
Roy anlatıyor:
"Siyasal islamın yükseliş sürecini hazırlayan nedenler şunlardır:
Batının sömürgesi olan islam toplumları, ulusal bağımsızlıklarını elde edip, batılıların cetvelle çizdikleri sınırlar içinde bir tür kabile devletler kurduklarında, Arap milliyetçiliğine oynamışlardır.
Arap milliyetçiliği, serap oldu. Nasır'la birlikte çöktü.
Arap milliyetçiliği duygularının yerini tutmak üzere islam meşalesi yakıldı. İslam ümmeti için çağrılar yapıldı.
Sosyalizmin çöküşü sürecinde, yoksul kesimler, sığınacak şemsiye olarak bu kez islam bayrağını benimsediler.
Ayrıca...
Yeni kurulan kabile devletler, ekonomide de bir varlık göstermemişlerdi. Halk, mistik umutların peşine düşmüştü.
Böylece, siyasal islamın tırmanış sürecini görüyoruz."

ROY, anlatımını çöküş nedenleriyle sürdürüyor:
"Ancak... Siyasal islam hedeflerinin hiçbirinde başarıya ulaşamadı.
Şeyhler, krallar, devlet başkanları doğal ölümlerin dışında yerlerinde kaldılar. (İran hariç.) Onların yerini kökten dinciler alamadılar.
Ulusal devletler varlıklarını sürdüler. Ümmet kurulamadı.
Siyasal islam yeni bir ekonomik model ortaya koyamadı.
Ya İran gibi devletçiliğe saplandı.Başaramadı...
Ya da diğerlerinin çoğunda olduğu gibi, sulandırılmış batı kapitalizmini uyguladılar. Bunların dışında kalanlar şiddete yöneldiler, marjinalleştiler.
Yoksulluğu çözemediler. Batılı kompleksine karşı kurulmuş olmalarına karşın, batıyı aşan bir uygarlık düzeyi oluşturamadılar.
Batının dayatmasının yerini, din adına dayatma rejimleri aldı.
Böylece, siyasal islamın yenilgisi gerçekleşti."

ROY'a göre Türkiye'nin farkları şöyle:
"Türkiye ise, apayrı bir dosyadır. Çok farklı bir örnektir.
Türkiye'de Atatürk'le başlayan modernleşme sürecinde siyasal islam inişe geçmiştir.
Aynı süreci Türkiye, Özal döneminde de yaşadı.
Refah Partisi, 1991 seçimlerinde barajı dahi aşamayacak durumdaydı. Seçimlere ittifakla girebiliyordu.
Ekonomik gerileme ve moderleşme sürecinin duraklamasıyla siyasal islam tekrar tırmanışa geçti.
Ama Türkiye, demokratik çizgide öyle mesafeler almıştır ki; siyasal islamın gerçek anlamıyla artık iktidar olma şansı yoktur."
Roy
ile program için öncesinde - sonrasında yaptığımız tüm görüşmelerin mesajı böyle...
Bazı kelimeler ve ifadeler değişse bile, özü budur.
Belki RP kendini değil... Ama, - REFAHYOL'un sonu görünsede - Atatürk Türkiye'si RP'ye ince ayar yapıyor.