Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Yüzbinlerce yeni mükellef, 31 Mart'ta vergi beyannamesi verecek.
İlk 3 aylık kazançlarının yüzde 15 peşin vergisini ödeyecek.
Ve tam 18 gün sonra...
Burnundan solurken seçim sandıklarına gidip oy kullanacak.
Vergi reformunu hepimiz destekledik.
Bütün sağlam Batı ekonomileri, sağlıklı bir vergi yapısına dayalıdır.
Türkiye'nin de bu çağdaşlığı paylaşması gerekir.
Ama...
Gerçekten çağdaşlığı mı paylaştık?
Kuşkulu.

Manzaralar

Bugün manşetimizde Güngör Uras'ın yazısı var.
Hasan Pulur'un taksilere yazar kasa uygulaması ile ilgili yazısı ise Aziz Nesin yaşasaydı, öykülerine konu olurdu.
Hoca da, kara mizahda onu aratmıyor.
Dünyanın hiçbir yerinde taksi şoförleri müşteriye fatura yazmaz.
Hele öyle müşterinin adı, vergi dairesi, vergi numarası, mühür, imza...
Olacak şey değil.
Eğer isterseniz, ya önündeki küçük aparattan birkaç saniyede bir fiş çıkartır verir...
Ya da el yazısıyla bir fişin noktalı yerindeki rakkamı doldurur. O kadar.
Siz arabadan inerken istediğiniz fiş elinizdedir.
Dünyanın hiçbir lokantasında garson hesabı ödeyen müşterinin arkasından koşup "size fatura keseceğiz. İsminiz, adresiniz, vergi numaranız" diye ahiret soruları sormaz.
Oğluna, kızına, eşine aldığın hediyeye de vergi geliyorsa, çekiver kuyruğunu gitsin.

Yazara çizere

Merhum Özal'ın danışmanı Adnan Kahveci, iyi beyindi.
KDV'yi oturtmak için vergi iadesi uygulaması, onun fikriydi.
Dünya maliye literatürüne geçen bir uygulamadır.
Kahveci, Özal'a telif kazançlarının da tümüyle vergi dışı bırakılmasını önermişti.
Adnan Kahveci, Özal'a şu gerekçeyi söylemişti:
"Efendim, fabrika yapan yatırımcıya, yatırım sıfırlanana kadar kazançlarını vergi dışı bırakıyoruz. Yani maliyet sıfırlanıncaya kadar. Taşa, toprağa, betona, çeliğe yatırımı bu kadar özenle korumaya alıyoruz.
İnsana yatırımı da en az bu kadar korumaya almamız gerekmez mi?
Bu ülkenin aydınları da birer ulusal yatırımdır. Sayıları azdır.
Onları da vergi muafiyetiyle teşvik etmeliyiz.
Bunu yapalım ki...
Çoğalsınlar.
Onlar toplumun lokomotifleridir."


Sonuç

Yazara, çizere, sanatçıya yatırım, yüzde 100 vergi muafiyetine sokulmadı.
Yüzde 26 telif vergisi ve KDV ödemeleri esası getirildi.
Bu oran ABD'de en yüksek vergi dilimlerine yakındır.
Fakat...
Geçtiğimiz dönemde iktidar - medya ilişkileri gerildiğinde, telif ücretleri bir çeşit silah olarak kullanıldı.
Sivri yazar - çizerlerin, sanatçıların üzerine gidildi.
"Bu ödemeler gizli maaştır" denildi.
Aslında işverene gidilse biliniyordu ki büyük sorun olmaz.
Ama...
Önemli olan kısıtlı geliri olan emekçiyi sıkıştırmak.
Bu yanlışlığın bir tebliğ ile giderilmesi beklenirken, tam tersi oldu.
Telif kazançları da gelir vergisi sistemi kapsamına alındı.
Yani...
Defter tutacak, serbest meslek kazanç makbuzu kesecek, 3 ayda bir peşin vergi ödeyecek, yıl sonunda vergi beyannamesi verecek.
Ey sayın üstadlar...
Hocanın yazdıklarını tekrarlayayım:
"Biz, vergi vermeyelim demiyoruz.
Verelim. Ama işte kaynağı.
Bunca bürokrasiye ne gerek var.
Üstelik de 1 yıl beklemezsiniz.
Kesin.
Alın."
Yoksa, amaç Adnan Kahveci'nin işaret ettiği teşvik değil, köstek mi?
Başbakanı ve 2 bakanı gazeteci olan bu hükümetin böyle bir uygulamaya farklı gözle bakacağını hala ummak istiyoruz.
Maliye camiası Türkiye'nin ordu, Dışişleri Bakanlığı gibi birkaç köklü ve geleneğini koruyan, sağlam kurumlarından biridir.
Satırlar kadar satıraralarını da okuyabileceklerine inanıyoruz.
Bu uygulama emeğe, aydına, sanatçıya, yaratıcı çabalara dayalı sosyal demokratların dönemine rastlamamalıydı.
Hele başka dünya görüşüne sahip iktidarlar geldiğinde nasıl kullanılacağını tahmin edebilirler.

Bürokrasi ve ötesi

Kimseye ve hele özellikle uzmanlarına akıl öğretmeye kalkışmak gibi bir tavrımız olamaz.
Ama...
Birkaç gerçeğe de işaret edelim.
1. Vergide genel eğilim, bürokrasiyi azaltan ve kaynakta ödemeye yönelen sistemdir.
2. Vergi oranları düştüğü ölçüde, vergi gelirleri artar. Kaçakçılık azalır.
3. "Vergi beyannamesi verecek olanlar zaten yüksek gelirli olanlardır. Oyları azdır" diye düşünmek çok yanlış.
Bunun dalga dalga kitleye siyasi davranış yansımaları vardır.
4. Yazar, çizer, sanatçı teşvik edilmezse, hele onları ilerde baskı altına alabilecek olanaklar siyasi iktidarlara sunulursa, toplumun ışıkları söner.
Bizden söylemesi.




Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr