Peki, Körfez Savaşında Irak Silahlı Kuvvetleri savaşmıştı. Şimdi değişen ne?"O zaman ekonomik durumları çok iyiydi. 11 yıldır süren ambargo ve ekonomik bunalım nedeniyle onlar da halk gibi zor yaşam koşulları içindeler. Geçinemiyorlar. Saddama öfkeliler.Buna karşılık Cumhuriyet Muhafızlarının durumları çok iyi. Maaşları yüksek. Silahları güçlü. Komutanları ve yönetim kadrolarının büyük çoğunluğu Saddamın Tikrit aşiretinden. Saddama bağlılar. ABDnin bir diğer hedefi de onlar."Sayıları?"Irak Silahlı Kuvvetlerinin sayısı 500 bin. Cumhuriyet Muhafızlarının 200 bin." Irak Silahlı Kuvvetleri zaten savaşmaz. Sadece Saddama çok bağlı olan Cumhuriyet Muhafızları direnir." Başkaldırı olur "Bu durumda isyan çıkar... Darbe de olabilir. Körfez Savaşında ABD kuvvetleri Bağdata yürürken 18 vilayetten 14ünde isyan çıkmıştı. Silahlı Kuvvetler de Saddama sırt çevirmeye başlamıştı. Ancak ABD, harekâta devam etmedi. ABDnin Bağdata girmeyeceği ve Saddamın başta kalabileceği anlaşılınca, komutanlar yeniden Saddamdan yana oldular. Başkaldırılar bastırıldı.Ama bu defa ABD hedefim Saddamı düşürmek diye önceden ilave etti. Saddamın etrafı çabuk boşalır." Mustafa Ziya anlatmayı sürdürüyor: Ya sonra?.. Birinci maddesinde, "Kürdistan bölgesi, Irak Federal Cumhuriyetinin bölgelerinden biridir" öngörüsü yer alıyor.Yani... Federasyon öngörüyor.Bölgenin sınırları içine, Türkmen ve Arap çoğunlukların yaşadığı Kerkük ve Musul da alınmış.Başkent Kerkük...Türkmenler, Asuriler ve Araplar "azınlık" olarak gösteriliyor.Resmi dil "Kürtçe.""Bölgenin güney sınırı Bağdata kadar uzanıyor. Tüm İran sınırını kapsıyor."Peki böyle bir federasyon olasılığı var mı?Mustafa Ziyaya göre Irak toplumları bunu kabul etmez. KKDP lideri Mesut Barzani, 77 maddeden oluşan bir anayasa taslağı hazırlatmış (KKDPnin internet sitesi ve 28 Temmuz 2002 tarihli Aydınlık). Amerikan planı 4 Mayıs 2002de bu köşeden Harvard Üniversitesinde katıldığım "terör" panelinden izlenimler yazmıştım. Özetleyeyim...Milli Savunma Üniversitesi Stratejik Etütler Enstitüsü öğretim üyesi, ABDnin önde gelen Irak uzmanı Prof. Judih S. Yaphe şöyle demişti:"Iraka müdahale için koalisyon kurmaya ihtiyaç yok. Türkiye bize yeter."Eski MGK Genel Sekreteri ve Hava Kuvvetleri Komutanı İlhan Kılıç Paşa sormuştu:"Türkiyeden hangi desteği istiyorsunuz?"Cevap:"Tam destek..."Az önce de eski Savunma Bakan Yardımcısı ve Harvard Üniversitesi Savunma Politikaları Merkezi Başkanı Graham Alison, Kılıç Paşaya sormuştu: "ABDnin Iraka Türkiye üzerinden girmek için iki tümen göndermek isteğini Başkan Bush, Başbakan Ecevite bizzat telefon ederek iletse... Türkiyeye ihtiyacımız var dese... Ne cevap alır?"Bana da aynı konuda şu soruyu yöneltmişti:Medya ve kamuoyu bu istek üzerine ne tavır alır?İşte kucağımızda bulmak üzere olduğumuz pimi çekilmiş bomba...Prof. Yaphe müdahale sonrası için de şöyle demişti."Irak, kuzeyde Kürtler, ortada Sünni Araplar, Güneyde Şiiler olmak üzere üçe... Veya kuzeyde Kürtler, güneyde Sünni ve Şii Araplar olarak ikiye bölünmemeli."Böylece Türkiyeye bir çeşit güvence veriliyordu.Ancak Türkiye bu güvenceyi nasıl sağlam kazığa bağlar.Seyirci kalırsa müdahale sonrasının düzenlemelerine de seyirci bıraktırılır. Harekâta ABDnin beklediği gibi "tam destek" verirse... Macera...Üstelik burnunda zinciri ABDnin ellerinde olan IMF halkası...İşte böyle bir ortamda Türkiye şeklen var olan bir hükümetle son sürat seçime giderken bir de savaş mı? g.civaoglu@milliyet.com.tr Ya ABD?