PORTAXE’ın muhteşem manzarasında keyifli ve müzikli sohbet... Barış’ın şarkılarının yanı sıra İvana Sert’te bir Sırp türküsü söyledi. Ardından “Size bir bomba” diyerek Ankara’nın Bağları türküsüne geçti. Barış da ona eşlik etti...
YILLAR önce...İvana, Miss Belgrad unvanıyla Miss Globe yarışması için Türkiye’ye geliyor.
Ama ne talihsizlikler yaşıyor.
Abdi İpekçi’nin mezar taşı “kesme kristal” esiniyle tasarlanmıştı.
KRİSTAL MEZAR TAŞI
ABDİ İpekçi’yi, kaybedişimizin 35’inci yıldönümünde onun mezarı başındaydık.
Ailesi ve dostlarıyla Abdi Bey’i konuştuk.
Hepimizde hatıraları var.
Örneğin, Selahattin Beyazıt da oradaydı.
Selahattin Abi’ye -hiç aklında yokken- “Galatasaray’a başkan olacaksın” deyip kongre öncesi kulisini yapan meğer Abdi Bey’miş.
Abdi Bey’in mezar taşı dostu bir mimarın tasarımı.
Köşeleri ustaca yontulmuş, kristali andıran mermer.
Bir yüzünün köşesinde “Abdi İpekçi” yazılı, diğer yüzünün köşesinde ise Milliyet’teki yazılarının altında yer alan “imzası...”
Sadece o kadar...
Kristal gibi lekesiz bir yaşam...
Gazeteciliğin saygın ismi...
Ve imzası...
Rahmi Koç’tan “Alaska...”
RAHMİ Koç’un “ALASKA” kitabını keyif duyarak okudum.
Tekneyle Alaska gezi notlarına, bulundukları yöreleri yansıtan fotoğraflar ve Rahmi Koç’un karakalem desenleri eşlik ediyor.
Rahmi Bey, gezi kitaplarında ayrıntılarla gördüklerini, hissettiklerini okuyanlara da yaşatır.
Fotoğraflar “usta” işi...
Çam ağaçlarının yükseldiği tepeler, doruklara pamuk parçaları gibi asılı kalmış beyaz bulutlar, eriyen karların ağaçlar arasından akarken oluşan şelaleler...
Gümüş rengi deniz.
Kamışlarla tuttukları “kral somonlar...”
Ve...
Diğer somon türleri.
Somon yumurtaları hevengi... (Teknede çeşitli makarnalar pişmiş de neden somon yumurtalı yapmamışlar? İlk karşılaşmamda soracağım. Kadim dostum Adil Benardete haklı olarak iddialıdır.)
Denizle orman arasında uzanan kumsaldaki tek pervaneli uçak fotoğrafına baktım.
Gıpta ettim...
Bir gezinin kimlerle paylaşıldığı önemlidir.
Rahmi Bey onların hem fotoğraflarını hem de kendi kaleminden portrelerini koymuş kitaba.
Teknelerin, marinaların, uçakların, ayıların, deniz aslanlarının, balinaların, kanatları açıldığında 2 metreyi bulan kartalların fotoğrafları ve Rahmi Koç imzalı resimleri...
Akisleri denize vurmuş köy evleri fotoğrafından bir süre gözlerimi ayıramadım.
Kitapta “yaban hayat” için çok sayıda öğretici satırlar var.
..........................
İş yaşamının ve donanımının ötesindeki özelliklerine de işaret edeyim.
Rahmi Koç “yaşam gurusu”dur.
Şık ve doğru giyinir.
Hoş sohbettir.
Güzel hikâyeler anlatır ve anlatanları dinlemeyi sever.
Ailesine ve dostluklarına bağlıdır.
Şefkatlidir...
İnançlıdır...
Sporcudur, her gün yüzer, yürür. İlginç zıplama hareketleri de vardır. (Atlantik’i geçerken 3 bin metre derinliğindeki okyanusa atlamış, teknedekileri epeyce endişelendirmiş. Akıntı nedeniyle tekneyle arası açıldığında halat atmışlar.)
Şaraptan iyi anlar.
Resim ve gömü koleksiyonu vardır. Karikatür çizer.
Rahmi Koç Müzesi’nde denizaltından lokomotife, eski otomobillere, dönem dükkânlarına “tek” sayılabilecek bir kültür yelpazesi açılmıştır.
Küresel seçkinlerden oluşan bir portföye sahiptir.
..........................
Sonuç...
“Para kazanmak beceridir, harcayabilmek ise kültürü gerektirir...”