Yapışık Kardeşler filminde “Vahşi Cazibe” rolüyle İvana Sert ve “Apayrı” adlı albümüyle Emre Kaya Şeffaf Oda konuklarım..
Programa Emre Kaya’nın Apayrı şarkısıyla başlıyoruz.
İvana beden diliyle
eşlik ediyor.
BİLKENTLİLERE TEŞEKKÜR
BİLKENT Üniversitesi'nin çeşitli fakültelerinden öğrenciler gazetedeki odama geldiler.
Bizim Şeffaf Oda öğrenci oylarıyla yılın En İyi Kültür Sanat Programı seçilmiş.
Bir de "TV" simgesi ödül verdiler. Bilkent Türkiye'nin seçkin üniversitelerinden biridir. Çalışma arkadaşlarımla birlikte bu değerli ödül için Bilkentli öğrencilere
teşekkür ediyoruz.
İzaka’nın terasında damak şenliği... Ilgın ve İskender Paydaş, Sermet Severöz (Haber Türk) , Müge Akgün (Radikal) , Ebru Erke (Food and Travel), Hicran Tekin, Canan Cıvaoğlu ile birlikte...
İZAKA (TADINA VARMAK)
RESTORANIN adı İzaka...
Yenilenerek kapılarını açan tarihi Park Otel’in rufunda...
“Muhteşem deniz manzarası”nın olduğunu söylediler.
Yemeklerini övdüler.
“İzaka” nedense bende “Japon restoranı” algısı yaratmıştı.
Meğer Osmanlı döneminde izaka “tadına varmak” anlamına geliyormuş.
Bir bölümü “Balık Ürünleri” devamında “Türk Mutfağı” salonun sonundaki bölüm “Dünya Mutfağı...”
Biz Boğaz manzarasına hâkim ilk bölümde bir masaya yerleştik.
Ama... 3 farklı mutfaktan da tadım yaptık. Hatta tatmakla yetinmeyip “tadına vardık.”
“İzakaladık” diye bir sözcük üretmiş olayım.
Taze “tara”madan kalamar tavaya, taze ve nefis balıklara...
Lahmacundan, pastırmalı şiş köfteye, kuru patlıcan dolmasına, kuzu gömleği yağında ete ve “haşlama” içli köfteye... Tam bir damak şenliği.
....................
Park Otel Türk edebiyatçılarının, ünlü gazetecilerinin, politikacılarının anılarını taşıyor. İlk genel yayın yönetmenliğim için güvendiğim gazeteci abilerim beni orada ikna etmişlerdi. Hoş bir hatıradır.
Yahya Kemal, Nadir Nadi, Bedii Faik, Erol Simavi ve daha nice ünlü orada içkilerini yudumlar, sohbet demlerdi. Merhum Adnan Menderes de İstanbul’a geldiğinde Park Otel’de kalırdı.
İsmet Paşa’nın damadı Metin Toker’in AKİS‘i en sert muhalefet yaptığı yıllarda, İstanbul temsilcisi -o da artık görünmezler planetine göçen- sevgili Egemen Bostancı’nın harika fotoğraflarını basmıştı.
Karşı odayı tutan Egemen, pijamaları içinde yatağa uzanmış AKİS dergisini okuyan Menderes’i fotoğraflamıştı.
Çok konuşulmuştu o fotoğraf.
AŞK VE TANGO
YILLARCA Viyana’da da söyleyen opera sanatçıları Didem ve Sinem Balık bir “Tango Albümü” yaptılar.
Avrupa’da -Rojo Tango Albümü ile 2012 Echo Klasik Müzik ödülünü alan- Placido Domingo ve Erwin Schrott gibi opera tenorlarının “Tango Albümü” yapmalarından da esinlenmiş olabilirler.
Albümün adı “Aşk ve Tango...”
Ciddi bir uğraş ürünü bu çalışma. Arjantinli Andres Garcia Velez’in yönettiği 35 kişilik Cemal Reşit Rey Orkestrası çalıyor.
Arajmanlardan çoğu Slovak Şef Peter Valentovic’den.
Koreli bandeneon sanatçısı ve şef Ruei-Ran Wu, Kolombiyalı piyanist Pablo-Rodolfo Fernandez-Gomez de bu albümde tangoya kanat takanlardan.
Albümdeki tangolardan birkaçını da yazayım...
Necip Celal Andel’in - “Benim Şarkım” ve “Mazi Kalbimde Bir Yaradır”ı (Söz: Necdet Rüştü
Tara Efe...)
Fehmi Ege’den “Kirpiklerini”
ve “Dediler ki” yapıtları...
La Cumparsita...
Kiss of Fire...
Hernando’s Hideaway...
Rojo Tango...
.......................
İkiz Sopranolar’ın 14 Şubat’ta ve 2 gün önce de “sürpriz dinletileri” olacak.