Bugün İşte biri... Ferzan Özpetek'in ilk filminde "Nil" sürprizi olabilir.Ve kamera arkasına bir Serra Yılmaz belgeseli(!) ile devam...İtalya'da da iyi gişe yapan filmlerin yönetmeni Ferzan Özpetek bugün Kanal D'de yayımlanacak Şeffaf Oda'da anlatıyor:"Bu son filmde (Bir Ömür Yetmez/Saturno Contro), Serra'nın rol gereği 15 yaş genç kocasıyla öpüşme sahnesi vardı.Öpüşmeye başladılar bunlar. Bir süre geçti. Çocuğu bırakmıyor.'Stop, stop' diye sesleniyorum, Serra oralı değil. Öpüşmeyi sürdürüyor.Kamera çekimi durmuş. Bunlar hâlâ devam..." Serra platodakilere takılmış: "Bulmuşum yakışıklıyı, neden bırakayım?.."Ferzan, Serra'ya muzipçe bakarak, "Serra şarap getirtti. Gece yemeği de baş başa yediler" diyor.Tam "paparazzi"lik durum!.. Programı izlerseniz, bunları dinlerken Serra'nın "tatlı muzır" yüz ifadesine dikkat.Usta oyuncu Serra Yılmaz, o sivri dilli, sevimli bilge dost karakterlerle Özpetek filmlerinin büyüsü... Biri dışında, Özpetek'in bütün filmlerinde oynadı.Serra'nın oyun yeteneğinin yanı sıra Ferzan, "Filmler onunla beraber olmamı da sağlıyor. Birlikte çok güzel haftalar geçiriyoruz. Dostluk en önemli şey benim için" diyor.Gerçekten... Ferzan Özpetek'in filmleri "dostluk" ekseni etrafında örülmekte.Bu son filmi de öyle.Çok ender de olsa bazı "aşklar" bir süre sonra köklü dostluğa dönüşüyor. "Aşk" ve "nefret" ezberini kırmak, aşmak "zor" şey... Ama "dürüstlük" mayasında tutabilir. Sevdiğim şeylerden biri de "kamera arkası" anlatımlardır. Ferzan Özpetek'e sordum:"Sokaktaki İtalyan seni tanıyor mu?"Cevabı Serra veriyor: "Evet. Hem de çok iyi tanıyor." Eskiden, kamera önünde olduğu için Serra daha çok tanınırmış. "Ferzan'ı kıskandırırdım" diye damarına basıyor.Oysa artık Ferzan, İtalya'da çok ünlü. Onun bütün özellikleri biliniyor.İtalyanlar "Ferzan'ın ülkesine gidelim" diyerek Türkiye turlarına çıkıyorlarmış.Önceleri adı da zor gelirmiş. "Ferzan" yerine, "Franz" derlermiş.Zamanla alışmışlar telaffuzuna... Franz Ferzan Ferzan'ın filminde Nil Karaibrahimgil'in "Pırlanta" şarkısı da var. CD'yi Serra Türkiye'den getirmiş. Ferzan da çok beğenmiş. En neşe dolu ve en dramatik dakikaların birlikte yoğrulduğu partide kullanmış.İlk kez bizim Şeffaf Oda programında karşılaştılar.Ferzan'ın ilk filminde "Nil sürprizi" olabilir. İki "kamera arkası" daha...O partide dostlar grubunun aralarında Türkçe "aşkım... aşkım" diye seslenerek dansları, şakalaşmaları senaryo dışı... O anda kendiliğinden oluşmuş.Bir de... Kadın ve erkeğin karşılaşmaları, hiç konuşmadan yürüyerek çiçekçi ardiyesine gitmeleri, orada öpüşmeleri de senaryo dışı. En beğenilen sahneler olmuş bunlar. Eleştiriler o sahnelere odaklanmış.Ferzan seviyor böyle senaryo dışı spontane katkıları... Ferzan Özpetek, Türkiye'nin Avrupa'daki en güzel yansımalarından biri... NİL'İN 'PIRLANTA'SI Avrupa'nın en çok izlenen haber kanalı Euronews, cumartesi sabahı 09.00 haberlerini, İstanbul Film Festivali ile açtı.Ferzan Özpetek, İtalyanca söyleşide, yönetmenliğini yaptığı, festivalin açılış filmini anlattı."3 milyonun üzerinde seyirci çeken filmin İtalya'daki başarısı, diğer ülkelerde de sürüyor." Ve bu da "İstanbul Film Festivali'ne ilgiyi çoğalttı" denebilir.Haberde başka röportajlar da vardı.Alin Taşçıyan, "Türkiye sinemasının atakta olduğunu ve yabancı filmlerden fazla gişe yaptığını" anlattı.Azize Tan ise 2007 Festivali'nde, uluslararası yarışmalardan 16 filmin gösterildiğini, "festivalin gerçek bir sanat heyecanı yarattığını" vurguladı. Türkiye için rahip ya da gazeteci cinayetleriyle değil de sanatla gündeme gelmek keyifli. EURONEWS'TE İLK HABER Fransız tatil köyleri zinciri Türkiye'de 40. yılını ve yaz sezonu açılışını Esma Sultan'da yaptı.Güzel bir geceydi.Favori kulüp "Kemer-Kemer"dir.Antalya sahillerinin ilk tatil köyüdür. Yeşilin ve mavinin en güzel öpüşmesi oradadır.Öldüğünde küllerinin bu köyün önünde uzanan sulara serpilmesini isteyenleri bilirim. gunericivaoglu@milliyet.com.tr CLUB MED
