TV ekranında gözüm ayakkabısındaki deliğe takılıyor.Hani o dolar milyarderi Ermeni diasporasının dağıttığı servetler söylemi?Hrant Dink'in "adam gibi adamlığının" simgesel kanıtıydı o görüntü...Bilmem ona hiç hak etmediği iftiralarla saldıranların yüzleri bu görüntüyle kızardı mı?........................Başka görüntüler...Hrant Dink'in Bakırköy'de oturduğu apartmanın bütün dairelerinin pencere camlarına onun fotoğrafları yapıştırılmış. Binanın giriş kapısında gene Hrant Dink'in fotoğraflarıyla bir kemer oluşmuş. Merdivenlere gül yaprakları serpiştirilmiş. Mumlar yakılmış. Duvarlarda Hrant Dink fotoğrafları...Bir insan bu kadar mı sevilebilir...Yukarılarda bir yerlerden seyrediyorsa, hele protesto yürüyüşünü, kendi çocuğu gibi gördüğü Agos'un önündeki manzaraları izliyorsa, katili için "Sen at o pis kurşunları, ama beni öldürdüğünü sanıyorsan çok yanılıyorsun" diye düşünüyor olmalıdır.Yaşamında satırlarıyla, ölümünde bile kanıyla "bu topraklardaki Türk ve Ermenilerin böylesine bütünleşmelerini" sağladığı için yıllarının boşa gitmediğini görüyordur. Hrant Dink o rezilce cinayetten sonra yerde yatıyor. Görüntülerle devam...Hrant Dink'e kıyan katilin fotoğrafları televizyonlarda yayımlanırken "İyi ki bu kamera ağı kuruldu" diye düşündüm. Gerçi fotoğrafın bir dükkânın kamerasına ait olduğu iddiası da var, ama İstanbul meydanlarında, caddelerinde, sokaklarında görüntüleme dahil güvenliği düzenlemek üzere oluşturulan MOBESE sisteminin yararı bir kez daha vurgulandı.Ancak... Bu yararlı sistemin son kullanılış yöntemi için kaygılıyım."Katilin fotoğraflarının televizyon ekranlarından milyonlarca izleyiciye yansıtılması ve onu görenlerin derhal bildirmesi" istemi belki de yakalanması için yararlı olabilir.Buna karşılık... Ciddi sakıncaları var.Katil herhalde bir süre elini kolunu sallayarak sokaklarda dolaşmayacak.Kahveye, lokantaya gitmeyecek.Bir "zula" evde saklanacak.Bir olasılıkla sınırların ötesine de kaçırılmış olabilir.Ve... Onu tetikçi olarak kullananlar, çemberin daralmakta olduğunu gördüler.Yakalanırsa zincirin diğer halkalarıyla kendilerine ulaşılabileceğini düşünerek onu "infaz" edebilirler.Ebedi suskunluk sağlayabilirler.Daha önceleri bu yöntem uygulanmadı mı?..Kennedy cinayetinde art arda 3 zanlı yakalandı, 3'ü de "faili meçhul" cinayetlerle susturuldu. Katili susturmak Katilin başında beyaz yün bir başlık var.Neden?Herhalde "moda" olduğu için ya da "aman üşütmeyeyim" kaygısıyla değil.Türkiye'yi yerinden oynatacak bir cinayete giderken, ne moda düşünülür ne de soğuk algınlığı!..Belli ki bu beyaz başlığın takılmasında bir amaç var.Eğer doğruysa o başlık bulunmuş.Saç örneklerinden DNA saptaması kadar, başlığın alındığı yer ve giyilme amacı da önemli olabilir.Katilin tipi, giysileri, beden dili, bunun gaza gelerek, kişisel öfkeyle işlenmiş bir cinayet olamayacağı izlenimini veriyor.Bu da daha yakalanmadan, onun arkasındaki karanlık güçler tarafından "susturulma" olasılığını yükseltmekte.Tetikçinin sağ yakalanması, konuşturulması, arkasındaki karanlık güçlerin teşhiri, Türkiye için ikinci bir "gece yarısı ekspresi" sürecini önleyebilir.........................NOT: Hrant Dink'in katil zanlısının yakalanması önemlidir. Diliyoruz ki arkasındaki karanlık güçlere de ulaşılsın. GC Neden başlık? Bu rezil saldırı bağlamında başta ASALA olmak üzere Ermeni terör örgütlerinin kıydığı soydaşlarımızı da anıyorum.1973 yılından başlayarak aralarında diplomatlar, güvenlik görevlileri ve işadamlarının da bulunduğu 41 Türk yurttaşı kalleşçe katledildi.Örneğin... Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar, Konsolos Bahadır Demir, Türkiye'nin Viyana Büyükelçisi Daniş Tunalıgil, Türkiye'nin Paris Büyükelçisi İsmail Erez ve şoförü Talip Yener.Türkiye'nin Beyrut Büyükelçiliği Başkâtibi Oktar Cirit, Vatikan Büyükelçisi Taha Carım, Türkiye'nin Madrid Büyükelçisi'nin eşi Necla Kuneralp, Paris Turizm Müşaviri Yılmaz Çolpan, Atina Büyükelçiliği İdari Ataşesi Galip Özmen ve 14 yaşındaki kızı Neslihan, Türkiye'nin Avustralya Başkonsolosu Şarık Arıyak ve koruması Engin Sever ve Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği Çalışma Ataşesi Reşat Moralı...Ve daha bir dizi katil olayı...Aynı bataklıkta açan kan çiçekleri, sonunda Hrant Dink'e de kıydılar.........................Bunun son olması dileğiyle... gunericivaoglu@milliyet.com.tr DİĞER ŞEHİTLERİ ANMAK