Bugün Şer'i hukukta da Şeyh-ül İslam'dan "fetva" alınırdı.Ancak olumlu "fetva"dan sonra uygulamaya geçilirdi.Anayasa boyutuna geçelim...Anayasa değişiklikleri için de Sabih Kanadoğlu'nun "aykırı" gibi algılanan "367 öngörüsü", son cumhurbaşkanı oylamasında, siyasetin kaderini değiştirdi.367 oy bulunamadığı için Gül'ün cumhurbaşkanı seçimi Anayasa Mahkemesi'nden döndü.Dünkü Anayasa değişikliği, Sabih Kanadoğlu'nun "367 öngörüsü"yle CHP, Anayasa Mahkemesi'ne gidebilir."Anayasa değişikliğinin ilk maddesinin 366 oyla kabul edildiği, 367'nin sadece maddelerin tümü için oylamada değil, her madde için geçerli olduğu" iddiasıyla, şekil noksanlığını öne sürerek iptal davası açması mümkün.Anlaşılan, AKP duyarlı konularda adım atmadan önce ulema olarak Kanadoğlu'na başvurmalı.İsteyene "iktiza", isteyene "fetva..." Anayasa hukukunda Kanadoğlu'ndan "iktiza" almak gerekiyor. Vergi mükellefi, tereddütlü konularda defterdarlığa başvurarak yapacağı işlemin hukuka uygunluğu konusunda "görüş" ister. Bunun adı; "mükteza" ya da "iktiza"dır. Artık her şey karışık...Anayasa değişikliğini Cumhurbaşkanı Sezer'in de onaylaması, ama aynı yorumla, yani "değişikliğin yapılmamış sayılması" gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne göndermesi bir yoldur.Yahut... Anayasa Mahkemesi'nin, CHP başvurusunu karara bağlamasına kadar Anayasa değişikliğini Köşk'te bekletebilir.Anayasa değişikliğini onaylar ve cumhurbaşkanı seçim sürecini başlatır, ama halk tarafından seçim dalgalanmaya bırakılır.Anayasa değişikliğinin referanduma kalması da bir başka olasılık... Bu takdirde de 120 gün gerekiyor. Halkoylaması ekim başına kalır.Gerçi... AKP'nin referandum yasasını değiştirerek bu süreyi 40 güne indirme ve halkın önüne 22 Temmuz'da 2 sandık koyma gibi bir çabası vardı, ama AKP Grup Başkanvekili Kapusuz'un dünkü söylemi, "bundan vazgeçildiği" izlenimini veriyor. ÇANKAYA'DA NE OLUR?.. Bu durumda 22 Temmuz'da seçilecek Meclis, yeni bir oy aritmetiği oluşturabilir. AKP'nin artık dayatma yapamayacağı ve cumhurbaşkanının uzlaşmayla seçileceği yeni bir yapılanma olasıdır.Ekimde "referandum" için hâlâ ısrar etmek, Sezer'in daha uzun süre cumhurbaşkanı olarak kalması demektir.Çünkü... Ekimde referandumdan sonra yeniden, bu kez de cumhurbaşkanı seçimi süreci başlar. Cumhurbaşkanı Seçim Yasası'nın çıkması ve Yüksek Seçim Kurulu'nun yeni bir seçim takvimi yapması gerekir.Cumhurbaşkanı adaylık süreci, seçim kampanyası, sandıklara gidiş ile 2007 "kayıp yıl" olur.Öte yandan... 22 Temmuz'da sandıklardan 4 parti çıkarsa, kurulacak koalisyon hükümeti müzakereleri, pazarlıkları da ayrı bir belirsizlik... ISRARIN SONU Sağda ve solda bazı isimlerin kendi çizgilerinin tam karşıtı partilerden aday olmaları yadırganıyor.Yorumlar yaparken hep o isimlere fatura kesiliyor.Oysa... Objektif bakmak gerek.O isimleri, karşıt adreslere yönelten kendi partileri hiç mi sorumlu değil?Acaba İlhan Kesici neden CHP'de? DP'de ona gereken ilgi gösterildi mi?Ertuğrul Günay, Haluk Özdalga neden CHP'den kopmuş ve siyasal sicilleriyle hiç örtüşmeyen AKP'de mevzilenmişler?Ertuğrul Günay'a bir kılıf bulunmuş. Onun namaz kılıp oruç tuttuğu, "sol İslam" yapısında yer aldığı söyleniyor.Peki neden daha önce Erbakan'ın partilerine, geçen dönem Erdoğan'ın AKP'sine girmemiş? Namazı yeni mi öğrenmiş?Haluk Özdalga da hidayete yeni mi ermiş?Bakın değerli diplomat İnal Batu da CHP'den koptu, DP'ye geçti. Orada da siyasetin oyunlarını hissederse bırakır gider.Babadan CHP'li ve Türkiye'de siyasetin akışına yatak değiştiren Bedri Baykam'ın adaylığı ne olacak?Hikmet Çetin, Altan Öymen, Tarhan Erdem, Ercan Karakaş neredeler? gunericivaoglu@milliyet.com.tr ADAY HARCAMAMAK
