Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

CHP uzun süredir ilk kez gündem oluşturuyor. İktidar ve medya CHP’nin gündemini izliyor.
CHP uzun süredir ilk kez “HAYIR” ekseninde değil, iktidarı “HAYIR” veya “EVET” konumuna sıkıştıran “yapıcı” eksende politika yapıyor.
“Anayasa değişiklik paketinden HSYK, Anayasa Mahkemesi ve parti kapatma konularındaki maddeleri ayırın, geri kalan tüm maddelere oy verelim. Bunlar TBMM’de kabul edilsin. Diğer maddeler ise referanduma gider.”
İşte katılımcı, demokratik bir tavır...
AKP buna “HAYIR... Biz hepsini bir arada referanduma götüreceğim” diye olumsuz cevap verirse izahı yok...
Mantığı da yok...
Birbiriyle hiç alakası olmayan 25 dolaylarında anayasa değişiklik maddesini illa şu 3 konudaki maddelerle aynı torbaya sokacağım diye tutturmak, bunların “ilacın” etrafına şeker kaplayarak topluma yutturulması olarak algılanacaktır.
Ayrıca çocuk ve kadınlara pozitif ayrıcalıktan tutunuz da memura toplu sözleşme hakkına kadar uzanan bir dizi güzel hüküm TBMM’de kabul edilecek yerde sonu belirsiz referandum macerasına itilecektir.
Buna “yokuşa sürmek” denir.

Çivi çakmak
CHP’nin bu formülü ilk kez Deniz Baykal tarafından dile getirilmişti ama o günlerin tozu dumanı arasında yeteri kadar iz bırakmamıştı.
Oysa siyaset satrancında usta işi bir hamleydi.
Bir de mesajının adresi yanlıştı.
Baykal “pakette ayırımı Cumhurbaşkanı Gül’ün yapmasını ve bunun için söz vermesini” önermişti.
Oysa muhatap AKP olmalıydı.
O günlerde “Çivi çakmak” ara başlığı altında bu köşede şöyle yazmıştım:
‘Baykal’ın bu önerisi AKP’nin sessizliğinde eriyip gidebilir.
CHP olayı “resmi” öneri haline getirmelidir.
Yani...
CHP grup başkan vekilleri, AKP grup başkan vekillerinden randevu alıp kendi önerilerini yazılı olarak verirler.
Girişte ve çıkışta medyayla bu girişimlerini paylaşırlar.
Türkiye’nin siyaset gündemine taşırlar.
Toplum da bunu algılar. Çiviyi bile tek darbeyle çakamazsınız.Üst üste vurmak gerekir.
Aksi halde Baykal’ın tek cümlesi buğulu cama parmakla yazılmışçasına silinir.
Bu konuyu CHP Grup Başkan Vekili Hakkı Suha Okay’la konuştum.
Diğer maddelerdeki bazı teknik hatalar giderilerek Baykal’ın dile getirdiği önerinin hayata geçebileceği görüşünde, “fizibilitesi” olan bir siyaset projesi.
.........................
AKP’nin o 3 “netameli” maddeyi çekmesini beklemek hayaldir.
Ama...
O 3 maddeyi, ayırarak ayrı bir paket halinde Meclis’e getirir.
Böylece biri 27 maddelik, diğeri 3 maddelik 2 paket oylanır.
Birincisine CHP’nin ötesinde MHP de, hatta diğer partiler de oy verirler.
Anayasa değişikliği Meclis’te gerçekleşir.
Diğer paket 330 dolaylarında oyla kabul edilir.
Referanduma gidilir. Daha demokratik olan formül budur.
Demokratikleşme istenmiyor mu?
Sonucu belirsiz bir referanduma bırakmak yerine paketin yüzde 90’ının kesin olarak Meclis’te kabulüne kim hayır diyebilir?

CHP adres düzeltti
Dün CHP grup başkan vekilleri, Deniz Baykal’ın önerisini “resmi” olarak AKP grup başkan vekillerine verdi.
Deniz Baykal geride kalan cuma onlara bu yol haritasını çizmişti.
AKP grup başkan vekilleri “Genel Başkanımız Amerika’dan döner dönmez size kesin cevabımızı bildireceğiz” dedi.
Durum şimdilik ortada...
Öneri ilk ortaya atıldığında AKP, “Paketi bölmeyiz. Şark kurnazlığı yapıyorsunuz” tepkisini vermişti.
Ancak...
Başbakan Erdoğan’ın siyasetin gerçeklerini daha iyi gördüğü ortada.
Amerika’ya giderken CHP’nin bu önerisine kapıyı aralık bıraktı.
O aralıktan ne girilebilir, ne çıkılabilir.
Ama demokrasi için umut vericidir.
.......................
Ahmet Türk’e yapılan saldırı gerçekten çok üzücü ve ilkeldir.
Böyle duyarlı durumlarda güvenlik önlemlerinin daha önleyici ve etkin olması gerekir.

Haberin Devamı

SAKIP AĞA İLE HAYAT TATLIYDI

Kapı aralık

Yıllar önce Bebek’teki Süreyya Restoran’da bir gece...
İlerleyen saatlerde sadece iki masa kalmış.
Diğer masada merhum Sakıp Sabancı ailesiyle birlikte.
Bir ara masadan masaya konuşuyorduk.
Renginin soluk oluşu dikkatimi çekmişti ama lafını etmemiştim.
Sakıp Bey keyifli de görünmüyordu.
O alışık olduğumuz nükteleri, heyecanlı, coşkulu, yürekten anlatan havasında değildi.
Ayrılırken “sağlık sorunu nedeniyle Amerika’ya gideceğini” söyledi.
Onu hiç öyle görmemiştim.
Türkiye’de “başarılı olanlar, çok zenginler” için fazla sempati beslenmez.
Oysa Sakıp Sabancı çok sevilirdi. Mahalleden, aileden biri gibiydi.
Cumartesi gecesi Sakıp Bey dostlarının da katılımıyla, sevdiği şarkılarla anıldı.
“Eski dostlar... Eski dostlar...”