Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Karyolanın etrafının ve üstünün içeriyi göstermeyen perdelerle kaplanmasının nedeni din adamlarıyla iktidar savaşımına uzanıyor.
2000’li yıllar dünyasında ve Türkiye’de de aynı bilek bükmek çabası sürmekte.
Anlatayım...
Fransa’nın Paris’ten önceki başkenti Tour’da Kraliyet Sarayı’nı geziyoruz.
Neredeyse spor salonu büyüklüğünde olan “kralın yatak odasına” girdik.
Salonun tam ortasında dört tarafında ahşap kolonlar olan şık bir karyola... Kolonların arası ve üstü “blokar” denen lüks ve kalın bir kumaştan perdelerle kaplı.
Perdelerin aralığından kral ve kraliçenin gecelerini geçirdikleri yatağını da gördük.
Salonun etrafı sandalyelerle çevriliydi.
Rehberimiz “Tam 40 sandalye” dedi ve izah etti:
“Kral, kardinalin adamlarının baskın yapacak olmasından kuşku duyardı. O nedenle yatak odasında bu sandalyelerde sabaha kadar oturan ve kendisini koruyan 40 şövalyenin ortasında uyurdu.
Zaten, karyolasının bu kalın kumaşla kaplı olması da o yüzdendir.
Kraliçeyle beraber yatarlarken, hatta sevişirken 40 şövalye tarafından ne görülmeli, ne de fısıltıları duyulmalıydı...”
İşte bu amaçla, karyolanın perdelerle kaplanması zamanla moda haline geldi.
Dekorasyonlarda kullanılıyor.
Hatta tül perdelerle de kaplanarak cibinlik işlevi veriliyor.
Artık aradan geçen bunca yüzyıldan sonra devletin doruğunu, gücünü dinden alan kardinalin adamlarına bastırmak ve iktidara el koymak durumu yok.
Karyola sadece dekorasyon dergilerinde ve bazı iddialı saray yavrusu evlerde yaşayanlara kaldı.
Belki de bu yüzden Batı, Türkiye’de yaşanan bilek bükmek mücadelesini anlayamıyor.

Haberin Devamı

SIRADIŞI BULUŞMA
Gözlerimizin önünde iki ayrı tezgâh; eşzamanlı olarak, birinde el yapımı otomobil motoru, diğerinde el yapımı saat üretiliyor.
Parçalar tek tek birbiri üzerine getirilmekte, sıkıştırılmakta, alıştırılmakta...
Tasarıma göre, ortaya çok değerli bir saat ve bir müthiş otomobil motoru çıkmakta.
Saati, elindeki çok hassas bir kumpasla saat uzmanı yapmakta.
Motoru ise, iki teknisyen...
Bu gösteri, Glassütte adlı yüksek saatçiliğin (haute horlogerie) ve dünyadaki ilk ters mekanizmalı saat olan marka ile dünyada yılın performans ve tasarım ödüllerinin sahibi R8 Audi’yi tanıtmak için düzenlenmişti.
Saatlerden birinin 123 bin euro olan fiyatının, sergilenen Audi otomobilden yüksek olduğunu da belirteyim.
R8 de 301 km’lik hıza sahip, 4.6 saniyede 0’dan 100 km hıza ulaşıyor. 4 çekişli.
Saati de otomobili de severim. Her ikisinin de meraklısı sayılırım ama beni Ottomans’ın bahçesindeki “el yapımı” iki süreç daha fazla etkiledi.
Bizim Milliyet’e, Kanal D’ye ziyaretçi grupları gelir, gazetenin, TV programlarının nasıl hazırlandığını aşama aşama izlerler.
Hayretlerini yüzlerinden okurum.
Ben de onlar gibiydim.

Haberin Devamı

DOĞAN’A VEDA
Merhum Hasan Doğan’la Dubai’de yemek yemiştik.
Sağduyulu, mantıklı bir izlenim almıştım. Sempati duymuştum.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı’nda olumlu izlenimler sürdü.
Ne yazık ki kaybettik.
Doğan’a Tanrı’dan rahmet, ailesine, ulusumuza başsağlığı diliyorum.