Psikolog Prof. Vamık Volkan'ın Blood Lines (1) kitabından, Kosova kasabı Miloşeviç için bazı satırlar yansıtayım.
Miloşeviç, 1941 yılında doğduğunda, ülkesi Nazi orduları tarafından işgal edilmişti.
Henüz 7 yaşındayken, bir subay olan dayısı, kafasına kurşun sıkarak intihar etti.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra babası da intihar etti.
Miloşeviç genç yaşlardayken Mirjana adlı bir genç kızı sevdi, evlendiler.
Mirjana'nın annesi, direnişçi Kızıl Partizanlar'ın sırlarını Naziler'e sızdırmıştı.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında, bu suç nedeniyle yargılanarak idam edildi.
Miloşeviç'in öğretmen olan annesi de kendini öldürdü.
Görülüyor ki, Miloşeviç, travmatik bir çocukluk ve gençlik geçirmiş, eşi Mirjana da öyle...
Böylesine travmatik yaşamlar, kişilerin ruhsal yapılarını etkiler.
Kan, ölüm ve baskı, onun bilinç dışındaki kökleriydi.
Kosova'da kuyruk acısı
1990'da
6 yörede yapılan seçimleri, sadece
Sırbistan ve
Karadağ'da sosyalistler kazanmışlardır.
Sosyalist Parti'nin başında ise,
Miloşeviç bulunmaktaydı.
Vamık Volkan'a göre,
Miloşeviç soğuk, mesafeli, kurnaz ve bencildir. Kendi etrafında bir elektriklenme yaratmak üzere,
Türk düşmanlığını ve
Sırp milliyetçiliğini kullanmaktadır. Bunun için elindeki malzeme
Kosova'dır.
1389'da
Birinci Murat'ın,
Prens Lazar komutasındaki
Sırplar'ı yenmiş olması ve o yöreyi işgali...
Prens Lazar'ın kesik başının gezdirildiği ve teşhir edildiği yolundaki iddialar, nesilden nesile taşınmıştır. Bir
Türk ve
Müslüman düşmanlığı oluşmuştur.
Nüfusunun
yüzde 90'ı
Arnavut olan
Kosova, bu düşmanlığın odak noktasıdır.
Yahudiler için Doğu Kudüs ne ise, Sırplar için Kosova odur.Büyük Sırbistan haritasının kalbidir.
Arnavut - Sırp ayrımı
Çünkü
Arnavutlar, önceleri
Roma Katolik Hıristiyanlar'ı idiler.
Son
500 yıldan bu yana Müslüman'dırlar.
Sırplar, Ortodoks'durlar.
Rus, Yunan ve
Bulgar etnik kökenine yakındırlar.
Kısacası, iki etnik grup, birbirlerine kesinlikle karşıdırlar.
Okullarda bile çocuklara
Sırp tarihinin en önemli olayı olarak
Kosova Savaşı öğretilir.
Vamık Volkan'a göre
Miloşeviç, işte bu
psikolojik DNA'yı saptamış ve
Sırbistan'ı bir arada tutacağı yapıştırıcı olarak kullamıştır.
Miloşeviç, Kosova'da
Kral Lazar'ın öldürüldüğü yere, mermi şeklinde bir de anıt yaptırmış bulunuyor.
Anıtın altında,
Lazar'ın
Kosova Savaşı'ndan önce bütün
Sırplar'a çağrısı yazılıdır:
"Türkler'e karşı savaşa katılmayan Sırplar, ya çocuk sahibi olmayacak ya da bereketli topraklara kavuşamayacaklardır."Özerkliğe son
Federe devlet olan
Kosova'nın özerkliği,
Miloşeviç tarafından kaldırılmıştır.
Sırp ordularının ve gizli servislerinin pençesi altında bir polis devleti oluşmuştur.
Müslüman Arnavutlar'a karşı toplu kıyıma geçilmiştir.
İşte
NATO'nun hayli gecikerek de olsa müdahalesi, yıllardır süren barbarca
Sırp katliamını durdurmayı ve işlenmekte olan insanlık suçunu cezalandırmayı hedefliyor.
Kaygımız,
Miloseviç'in çocukluğundan bu yana etkilendiği intihar psikolojisidir. Pes etmez, direnirse,, sadece kendini değil, ulusun onbinlerce insanına kıymış olacak.
............
(1): Volkan, V. (1997). Blood Lines: From Ethnic Pride to Ethnic Terrorism. New York: Farrar, Straus and Giroux Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr