Güneri CIVAOĞLU
Enflasyon nasıl düşer... Bunu gerçekleştirecek devlet adamı nasıl olur?
Bir örnek...
12 Nisan 1994 gecesi
ATV'de, enflasyonu
yüzde 500'den
yüzde 0'a indiren
İsrail Başbakanı Şimon Perez ile söyleşim yayınlandı. Daha önce yansıtmadığım bazı önemli açıklamarını yansıtıyorum:
"2 başarısız ekonomik istikrar paketi uygulamıştık. Enflasyon çılgınca tırmanıyordu. Enflasyon yüzde 500'e varmıştı. Önleyemiyordum. Karar verdim. Tehlikenin, alçaktan ve yavaş uçarken, yüksekten ve hızlı uçmaktan daha fazla olduğunu gördüm."
Şimon Perez, İşçi Partisi lideridir.
Sağcı Likud Partisi ile ortak hükümet kurmuşlardır.
Şimon Perez, Likud Lideri İzhak Şamir ile
dönüşümlü olarak başbakanlık yapmaktadır.
O günleri şöyle anlatıyor:
"Yola ilk çıkışımda siyasi koalisyondan çok, ekonomik koalisyona güvendim.
İşçilerden ve memurlardan 3, işverenlerden 3, hükümetten 3 temsilciyle birlikte köklü çözümleri içeren bir paket hazırladık.
Bu pakete göre, işçiler gönüllü olarak 6 ay süre ile ücretlerinden yüzde 30 indirim yapmayı kabul ettiler. İşverenler 6 ay zam yapmamak güvencesi verdiler.
Hükümetin bütün masrafları kısıldı. Öyle ki... Bazen 36 saat süren aralıksız hükümet toplantılarında bazı bakanlarımız zaman zaman dayanamıyor, uyukluyorlardı. Uyandıklarında bakanlık bütçelerinin yarı yarıya budandığını gördüler.
Para matbaalarını durdurdum.
Kesinlikle para basmadım.
Süper marketlere gidiyor ve plastik şeritlere fiyat etiketi basan tabancaları - silah kontrolü var - diye toplatıyordum. Böylece, süper marketlerde haberimiz olmadan zam yapılmasını önlüyordum. Bir iki kötü örnek bütün ülkeye yayılabilirdi.
Gemi hiçbir yerinden delinmemeli, su almamalıydı.
Devlet harcamalarının 100 bin doların üzerindeki tüm ödemelerinde imzam olması koşulunu koymuştum.
Önce hükümet bozulur gibi oldu. Ortağımız çekilmeyi düşündü. Fakat İzhak Şamir direndi, bana desteğini sürdürdü. Kendi partimde, en yakın çevremde sorgulanır hale geldim.
Gene de yüksekten ve hızlı uçmayı sürdürdüm. Çünkü, alçaktan her uçuşumuzda kayalara çarpmıştık.
Bir süre sonra bu kararlı tutumun olumlu sonuçlarını almaya başladık.
Enflasyonu yüzde 10'un altına düşürdüğümüzde derin bir nefes aldım. Artık ıslıklanmalar bitmişti. Alkışlanıyorduk. Ülkeme en büyük hizmetimi yaptığım kanısındayım." 1997 sonu
Türkiye'sinden manzaralara gelince...
Ne yazık ki iyimser değiliz.
Deniz Baykal, Mesut Yılmaz'a
Şimon Perez örneğini anımsatıyor.
"Tarihe Perez gibi geçin" diyor.
Aldığı cevap,
"ben tarihe, siz de iktidara geçin... Öyle mi?" oluyor.
"Enflasyonun kişisel sorunu olduğunu" iddia eden ekonominin sorumlusu iki devlet bakanından biri olan
Güneş Taner'i
Moskava'da - bir rastlantı - dinliyoruz.
Koç ve
Enka gruplarının akşam yemeğinde konuklarıyız.
Taner, oturduğu protokol masasından birkaç saat sonra kalkıyor. Diğer masalara da uğruyor. Bizim masada birkaç işadamı ve eşleri,
Ertuğrul Özkök, Zafer Mutlu, Derya Sazak ile
Migros Mağazaları Genel Müdürü Bülent Özaydınlı var.
Taner, masadakilere
"Pazartesi'ye kadar söylenmemek ve yazılmamak" kaydıyla bir açıklama yapıyor:
"6 ay süreyle akaryakıta zam yapılmayacak."
Sonra da
"bunu, birikmiş olan akaryakıt fonlarından kullanarak yapabileceğini" söylüyor.
Dönüşte, açıklamanın - kanımca - zaman ve mekan sakıncaları nedeniyle duyduğum kuşkuyu belirtmek üzere şöyle yazmışım.(2 Aralık 1997)
"Doğrusu...
Anlattıklarını - ihtiyatla - dinlemiştik. Votka, şişedeki gibi durmuyor olabilirdi..." Nitekim, yemekten sonra, herkes kendi yoluna giderken bir ara,
Ertuğrul Özkök'le ikimiz ayak üstü
Taner'e bu kuşkumuzu dile getirdik.
Yıllar önce,
New York'ta da gene buna benzer bir ortamda
Taner, Dünya Bankası Genel Müdürü ile yaptığı bir konuşmayı yansıtmıştı. Bunlar medyada yayınlandıktan birkaç gün sonra
Taner, sözlerini inkar etmişti. Olayı anımsattık.
"Bu kez de gene aynı şeyi yapabileceğini" söyledik.
Kuşkumuzun doğrulanması için 1 aya yakın beklememiz gerekti.
Oysa... ilk günlerde,
Başbakan Yılmaz, Taner'den daha da ileri gitmiş gibiydi.
"Sadece akaryakıt ürünlerine değil, kamunun ürettiği bütün mal ve hizmetlere 6 ay süreyle zam yapılmayacağını" ilan etmişti.
............
Ve sonrası biliniyor.
Önce...
Ekonominin diğer kaptanı
Işın Çelebi, "Mesut Yılmaz'ın söyleminin amacını aştığını" belirten açıklamayı yaptı.
"Maliyetler gerektirdikçe -elbette- zamlar yapılacaktı." Ardından
Taner'in de
kamuoyuna verdiği sözün arkasından çekiliverdiğini gördük:
"Döviz kurlarında artışlar fiyatlara yansıyacak!.." Kısacası zamlar sürecek.
Perez'in
"alçaktan uçuşta kayalara çarpış tehlikesinin daha büyük olduğunu" bakalım birileri görebilecek mi?
Yazara EmailG.Civaoglu@milliyet.com.tr