CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu “siyasette arka sokaklar” dizisinin başrolünde. Halk arasındaki bu tanımı o da benimsiyor.
Ensesinden yakaladığı politikacı bir daha iflah olmuyor.
Gökçek’in bile Ankara Belediye Başkan adaylığı uzun süre havada kaldı.
“İflah” olup olmayacağı Yerel Seçimlerde görülecek.
Onun “terminator (yokedici)” özelliği AKP’liler tarafından bile kabullenilmekte.
Parlamento kulislerinde bu görüşlerini içtenlikle dile getiriyorlarmış.
Örneğin, AKP’li bir eski bakanla Meclis koridorunda karşılaşmışlar. Bakan, cep telefonuyla konuştuğu kişiye “bir saniye” demiş ve Kemal Kılıçdaroğlu’na seslenmiş:
“Ulan Kemal! Kime el attıysan elinde kaldı. Seni tebrik ediyorum.”
Gerçekten Kemal Kılıçdaroğlu CHP’ye hayat öpücüğü olmanın ötesinde, bütün siyasi partilerde etik değerler üzerindeki ölü toprağını savuran bir rüzgâr estirmekte.
Toplumda seviliyor ve sayılıyor.
İzleyiciler çıktığı TV programlarına odaklanıyorlar.
ŞEFFAF ODA’nın bugünkü konuğu olan Kemal Kılıçdaroğlu, daha gençlik yıllarından başlayarak “güvenilir insan” çizgisini sürdürüyor.
Örneğin...
Fakültede hocası olan dönemin DPT Müsteşarı Memduh Aytür, sınavda soruları hazırlama görevini ona vermiş.
Kılıçdaroğlu, -kendi söylemiyle- “inek” denecek kadar çalışkan ve başarılı bir öğrenci olmanın ötesinde kişiliğiyle de “güven” duygusunu yaşatırmış.
Aytür’ün itimat ederek ona hazırlattığı soruları kimseye sızdırmamış.
Kemal Kılıçdaroğlu, siyaset hayatında sergilediği mücadeleci doğası gereği fakülte öğrencisiyken de eylemciymiş.
Hatta Toplumsal Kültürel Eylemler Derneği’nin de başkanı...
Bu yüzden bir eylem sonrası, karşı görüşten 3-4 öğrenci tarafından dövülmüş. Kanlar içinde kalmış ve hastanenin acil servisine götürülmüş.
“İlk yumrukta yıldızları saymaya başladım” diyor.
Kılıçdaroğlu’ndan seçim dosyası
AKP Yerel Seçimde ciddi kırılma yaşayacak.ŞEVVAL SAM “ANORMAL NORMALİM”ŞEVVAL Sam “anormal normal (abnormally normal)” diye tanımlanan bir kişilik.
O denli normal ve doğal ki, bu özelliği sanallığın ve yapaylığın istila sürecindeki toplumumuzda “anormal” bulunuyor.
Ne düşünüyorsa, ne hissediyorsa, neyi yapmak istiyorsa bunları söyleme ve eyleme geçiriyor.
Örneğin...
Sırtında çantası, montu, beresiyle Beyoğlu’nda yürürken bir bakıyor yerde oturmuş gitar çalan, şarkı söyleyen gençler... Duruyor, onlarla birlikte şarkı söylüyor.
Bir barın kapısı aralık...
Müzik sesleri geliyor.
Giriyor içeri “Söyleyemem Derdimi” adlı son SEK albümünden bir Türk Sanat Müziği parçasını söyleyip “eyvallah” deyip çıkıyor.
ŞEFFAF ODA’nın bugün Kemal Kılıçdaroğlu’yla birlikte konuğu olan Şevval Sam, “sorgulamayı unutan siyaset” yapısına tepkili.
Bu bağlamda şöyle diyor:
“Çok ciddi bir umutsuzluk var toplumda artık. Son dönemde biz bu yaşanan hadiselerden ve oynanan oyunlardan dolayı ciddi anlamda umudumuzu yitirmiştik. Kemal Bey bize bir umut ışığı oldu . Kemal Bey’i hem çok destekliyoruz, hem çok severek ve güvenle, umutla takip ediyoruz.”
Şevval Sam, 22 Ocak’ta Ghetto’da Hrant Dink’i anma konseri verecek. Şöyle diyor:
“Bir kitap okuyorum. Türkiye’de şu döneme kadar 40’tan fazla etnik grup yaşamış. Bunların bir kısmının şarkılarına ulaştık. Hrant Dink anısına ‘Barış Konseri’nde Kürtçe, Süryanice, Ermenice, Rumca, Pontisce, Lazca, Hemşince, Arapça ve diğer etnik dillerde şarkılar söyleyeceğiz. Filistin için de söyleyeceğiz.
İnsanın, diğerine öteki olduğunu düşündürmesi, ötekinin de ona öteki demesini başlatıyor...”
Yani “zehirli sarmal.”
Şevval Sam, bunun bir zenginlik harmanı olması gerektiği görüşünde.
Şevval Sam Şeffaf Oda’da Kılıçdaroğlu’nun sevdiği şarkıları da söyledi.
BARCELONA ŞAMPANYA GİBİBAZI filmler içinizde şampanya gibi köpürür. Tatlı bir başdönmesiyle zaman akar, erir...
Barcelona da öyle bir film...
Penelope Cruz zeten en sevdiklerimden biri.
Scarlett Johansson, günümüz sinemasında Marilyn Monroe’nun seks boyutundaki devamı olarak görülüyor.
Ve Rebecca Hall, içindeki ateşin keşfini bekleyen serin kadın...
Javier Bardem, latin sinemasının en iyi erkek sanatçılarından biri.
Düşünün ki, bir erkek bu 3 kadınla da aşk yaşıyor, sevişiyor. Karakteri onların “Issız Adam”ı...
Barcelona’nın harikulade doğal görüntüleri ve mimari harikaları arasında bir de Penelope Cruz ile Scarlett Johansson’un dudak dudağa estetiği...
Öykü de çok güzel.
Golden Globe ödülleri doğru adrese gitmiş.