Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dün gazetecilerle Koç Holdingdeki yemekte, yuvarlak masaya bu soru getirildi...Mustafa Koç "Ancak tersi de aynıyla vaki. Türkiye ekonomisi eksi yüzde 6ya geçtiğinde, Koç grubu da eksi yüzde 18e geriliyor" dedi ve sordu:"O zaman da Koç grubu, devletten 3 katı kötü mü yönetiliyor olacak?"Sorunun ve cevabın "mizah karşılaşması" bir yana, ikisinin "buluşma noktası" genelde "olumluyu" işaretliyor.Gerçekten, özel sektörün "amiral gemisi" sayılabilecek Koç Holdingde, rakamsal göstergeler ve beklentiler de "iyi..."Ama yelkenlerini dolduran rüzgar, genel ekonomiden esiyor. Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 6 büyüyeceği öngörülmekte. Koç Holdingin ise yüzde 18... Koç grubunu yönetenler, devleti yönetenlerden 3 katı iyiler mi? Koç Holding CEOsu Bülent Özaydınlı, ekonomiyi nasıl okuduğunun bir ufuk turunu yaptı."- Enflasyon öngörüldüğü gibi düşmekte.- Kapasite kullanma oranı da yüzde 80lere dayandı... Olumlu.- Henüz yan sanayiye - yeterince - yansımış olmasa da ana sanayilerde yatırımlar yükselişte.- TLye karşı döviz, hala olması gerekenin altında.- Verimlilik özellikle büyük kuruluşlarda artmakta.- Ancak yatırımlar ve verimlilikte tırmanış, işsizlik sayılarına yansımış değil. Bunun nedeni küçük işletmelerde kaçak işçi çalıştırmanın yaygınlaşması olabilir. Reel işsizliğin düşmekte olduğu da düşünülebilir.- Faizler hala yüksek. Reel faiz, enflasyon rakamlarına yaklaştırılmalı.- Dış ticaret açığı beklenenin üzerinde. Ancak finanse edilebilir kaynaklar var."Yani Nakkaştepeden meteoroloji raporları "olumlu", ancak ekonomi hala "kırılgan." Bardağın yarısı dolu Ya beklentiler?O da olumlu...Koç Holding yöneticilerine göre "ABden tam üyelik görüşmeleri için tarih açıklandığında, ekonomi uçuşa geçebilir. Yabancı ortaklar ciddi büyüklükte yatırım projelerini bu işaretle birlikte hayata geçirmeye hazırlar."Peki, "tarih alma olasılığı" nedir?Genel beklenti yüksek.Erdoğanın Paris gezisi bağlamında, Cumhurbaşkanı Jacques Chiracın danışmanı, kapalı kapılar ardında, havayı şöyle yansıtmış:"Tam üyelik görüşmelerinin başlaması için Türkiyeye tarih verileceği artık belli oldu. Mart, Temmuz ya da Eylül 2005 olabilir. Sıkıntı, bunun kamuoylarına nasıl açıklanacağı... Bu sorun da - görüşmelerin başlamasının, tam üyelik demek olmadığı ve çok uzun sürebileceği söylemleriyle - aşılacak."Ankarada beklenti, "görüşmelerin en geç Temmuz 2005te başlaması..."Zaten "Ekimde açıklanacak İlerleme Raporunun yüzde 75i yazılmış bile. 30 komiserin eklemeleriyle raporun ne hale geleceği önemli."Nakkaştepedeki yuvarlak masada paylaşılan bu bilgiler, küresel aktörler için elbette "sır" değil. Onlar "olumlu beklentiyi" çok önceden satın almış olmalılar. Küresel aktörler rol kaptılar Peki ya tersi olursa?...Tahminler iki halde tutmayabilir.Birincisi... AB İlerleme Raporu ve aralıkta tarih alınmasından bağımsız olarak Türkiyede işlerin ansızın kötüye sarmasıdır."Yıl sonuna pek az kaldığı, artık, o olasılığın çok düştüğü" görüşü yaygın. Siyasi bir kriz patlayacağı ise hiç sanılmıyor.ABden beklentiler gerçekleşmezse... "B" Planı var mı?Ne planı olabilir ki?Bunu AB de göze alamaz.Siyasi riskin ötesinde... Türkiyede ekonominin zemberekleri boşanırsa, faturayı ödeyecekler arasında AB ülkeleri ağırlıklı. Ya "B" Planı? AKPye yakın olması gereken TÜSİADın paralel kuruluşu MÜSİAD Başkanı Ömer Bolatla da konuştum."Ekonomik göstergelerdeki iyileşmenin halkın satın alma gücüne henüz yansımadığı ve sektörler arasında ciddi dengesizlikler bulunduğu" gibi ihtiyat kayıtlarıyla da olsa, MÜSİAD görüşü, genelde Nakkaştepede dinlediklerimizle örtüşüyor.Yani türbansız ve türbanlı farkı olmaksızın, ekonomi için yorumlar aynı. g.civaoglu@milliyet.com.tr MÜSİADdan meteoroloji