PKK terörü, turizmi vurdu.
Condor Havayolları'nın Türkiye'ye nisan seferlerinin 21'i iptal edildi.
Avrupa'daki bir Türk firmasının 18 uçak seferinden 9'u ve 2700 rezervasyonu da iptal.
Kıyılardaki oteller, yağmur gibi yağan rezervasyon iptalleri nedeniyle şoktalar. Cumhurbaşkanı'na faks mesajları göndererek, "imdat" işareti veriyorlar.
Internet
Masamızın üzeri,
Internet'ten alınmış haberler ve bildirilerle dolu.
Örneğin,
Reuters'in haberi:
"PKK, turistleri, Türkiye'den uzak durmaları için uyardı." Bildiride,
"hükümetlerin, yurttaşlarını ve seyahat ajentalarını, Türkiye'ye turist göndermemeleri için uyarmaları isteniyor. Aksi halde, istenmeyen bazı hadiselerin olmasına yol açılacağına işaret ediliyor." Ünlü
AP Haber Ajansı ise, gene aynı yolla bir haber geçmiş:
"PKK, turistlerin Türkiye'den uzak durmalarını, tatil yerlerinin hedefleri arasında olduğunu bildirdi." Bazı dışişleri bakanlıkları, seyahat acentalarına bu uyarıları ilettiler.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı Genelgesi'nde, şöyle bir ilavede de bulunuluyor:
"Gerçi, kıyılardaki tatil yörelerinde, yakın zamanda bir terör olayı gerçekleşmemiştir. Fakat, bu mevcut ortam içinde bir kural değildir."Mısır örneğini unutmayalım
İşte
Türkiye'ye turist rezervasyonlarında büyük düşüşlerin nedeni.
Kimse, can korkusunun olduğu yere gitmez. Tatil, bütün bir yılın gerilimini, yorgunluğunu atmak içindir. Rahatlamanın, hayata gülümseyişin sürecidir. Yeni bir çalışma yılı için pillerin dolma dönemidir.
Bomba, silah ya da molotof kokteyli korkusuyla tatil yapmayı kim ister?
Bundan birkaç yıl önce,
Mısır'da,
radikal İslamcılar, turistleri öldürmüşlerdi...
O yıl,
Mısır'da turizm bıçakla kesilmişcesine sıfırlandı.
Mısır, hala turizmde belini doğrultabilmiş değil.
Türkiye, bu hadiseyi çok ciddiye almalı.
Bu bağlamda, sürekli eylem çağrısı yapan
MED TV'nin
Avrupa'daki yayınını durdurmak üzere
Ankara'nın harekete geçmesi, gecikmiş fakat doğru tavırdır.
Eğer topraklarımızdaki bu kanlı oyun durdurulamazsa,
Türkiye ekonomisi büyük yara alır. Turizm sektöründeki milyonlarca insanımız çok zor durumda kalır. Yarım yüzyıllık turizm çabalarımız çöker.
Ankara'da siyaset gösterisi
Türkiye böylesine ağır bir tehdit altındayken,
TBMM toplanıyor... Genel görüşme konusu ise,
"terör..." Ve birkaç saat sonra,
FP'den yeterlik önergesi... Yani,
"bu konuyu daha fazla konuşmamıza gerek yok... Sonra, gelsin Erbakan'ı kurtarma yasaları. "Aksi halde seçim ertelenir. Hükümeti düşürürüz" tehditleri.
Ne acı!
Terörün Türkiye gündeminde bundan daha fazla önemle yer alabileceği başka ne olabilir?
Hikmet Çetin, Demirel'in yanından çıkarken açıkça söyledi:
"Partilerin uzlaşmaları ve Meclis'in bir an önce tatile girmesi gerekir."
Aslında
Demirel de,
Çetin de biliyorlar ki...
Türkiye'de hükümete rağmen bir kanunun çıkması, bir kararın alınması neredeyse imkansızdır.
Ne
Erbakan'ı kurtaracak yasalar çıkabilir ne de seçimi erteleyebilirler.
Seçim önlenemez
Ayrıca...
Hükümet istifa etse ya da düşürülse bile, sonuç değişmez.
Türkiye, yüzde 99.9, Nisan 18'de seçime gidiyor.
FP'de bunu biliyor ama
Hoca'nın dediğini
- kerhen - yapıyor.
Öte yandan,
Meclis, bu nafile toplanmadan, hiç değilse saygınlığını artırmak için yararlanabilir. İşte önünde fırsat.
Anayasa'nın dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili
83. maddesi gündemde. Seçimi erteleyerek kendilerini kurtarma çabası yerine, yüz kızartıcı suç işleyenlere doğrudan yargılanma yolu açılabilir.
Dokunulmazlık zırhı kaldırılır.
Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr