Bugün Suudi yönetimine karşıt bir araştırma merkezi olan bu kurumun başındaki Said Ali al-Ahmed'e göre; "Mekke'ye gidenler için artık duygulanacakları görüntülerin yerini, sadece cam ve çimento alacak."Bu satırları, Mecca Journal'de Hassan M. Fattah'ın yazısından yansıttım.Onun bazı ilginç satırlarıyla devam edelim.............................Beyaz pamuklu giysiler içindeki hacılar, artık İslam dünyasının merkezi olan Kâbe'de siyah örtünün yanı sıra, Starbucks, Cartier ve Tiffany gibi doruk markaları da görecekler.Suudi Arabistan'ın en büyük ve en yaygın alışveriş merkezlerinden Abraj al Bait Mall, bu kutsal alanda yükseliyor. Proje tamamlandığında, dünyanın 7. yüksek binası gerçekleşecek.Mekke'de 13 milyar dolarlık inşaat patlaması yaşanıyor.Yörede 130 yeni kule planlanmış. Birinin adı da "Zam Zam (Zem Zem)" kulesi... Oysa eskiden ve özellikle Osmanlı döneminde hiçbir bina, Mekke'deki büyük camiden daha yüksek olamazdı. Bu binalarda 3 yatak odalı bir apartman dairesinin fiyatı 3 milyon dolar. Doğrudan büyük camiye bakanların ise 5 milyon dolar.Reklam panolarında, burada yatırım yapanların yüzde 25 kazanacakları ilan ediliyor. Washington'daki Körfez Sorunları Enstitüsü Direktörü Said Ali al-Ahmed, "Mekke, Las Vegas gibi olmakta, bu bir felakettir" demiş. Bundan bir süre önce Yeni Şafak'ta İbrahim Karagül de "Mekke, Las Vegas'a Döndü" başlığıyla bir yazı yazmıştı. Birkaç satır da o yazıdan..............................Hz. Muhammed'in eşi Hz. Hatice'nin evi yıkıldı ve yerine şadırvan yapıldı. Hz. Ebubekir'in evi Hilton Oteli'nin kompleksi içinde... Hz. Muhammed'in annesi Amina'nın mezarı, buldozerlerle yıkıldı ve içine benzin döküldü. Hz. Muhammed'in doğduğu ev, yerle bir edildi. Yerinde, kapıları ve pencereleri kilitli uyduruk bir kütüphane var.Bugün Mekke'de 1400 yıl öncesinden 20'den az yapı kaldı. KUTSAL MEKÂNLAR YIKILIYOR Yukarıdaki satırlardan sonra düşünüyorum da... Nasıl bu denli "kıyıcı" olmak mümkün?..Kudüs'te Hıristiyanlığın, Museviliğin tüm kutsal mekânları ve yapıtları özenle korunuyor.Kutsal Mescid-i Aksa'ya da bir onarım vesilesiyle bile olsa, fiziki tehdit olasılığının tepkiyle karşılanması doğaldır.Ama... Mescid-i Aksa'ya gösterilen bu titizlik, Mekke'deki kutsal mekanlardan nasıl olur da esirgenir?..Onların hepsi inanç simgeleri olmanın ötesinde, gelecek kuşaklara intikal edecek eşsiz kültürel değerler. Vatikan'ın ortasında ya da Hz. İsa'nın, sırtında haçla tırmandığı "acılar yokuşu"nda gökdelenler dikilebilir mi?.........................Not: 1 gün önceki yazım nedeniyle, hem Fethullan Gülen Hoca yanlılarından, hem karşıtlarından çok sayıda elektronik posta mesajları aldım. Ben hukukçuyum. Kanıtlanmayan iddialar bana göre geçerli olamazlar. Bunu belirtmiştim. Ayrıca iki tarafın da mesajlarında kullandıkları gerçekten nazik ve düzeyli üslup için teşekkür ediyorum. Küfürlerin uçuştuğu bir mesajlar döneminde, demek uygar da olunabiliyor. Vatikan yıkılır mı? Fashion TV'nin moda ödülleri gecesi güzeldi.Ünlü İtalyan modacısı Ferre'nin defilesi, giysileri kadar mankenleriyle de hoştu.Ustaların yanı sıra modanın gelecek vaat eden tasarımcıları, mankenleri, diğer moda dünyası profesyonelleri de ödül aldılar. Böylece teşvik edildiler.Türkiye, tekstilde kendini kanıtladı. Dünyadaki yeri sağlam. Ancak hâlâ küresel markalar yaratabilmiş değil.Oysa... Dünya pazarlarında tekstil ürünlerinin fiyatlarını "marka", 8-10 kat arttırır. Fashion TV'nin ödülleri, marka motivasyona ve heyecanına katkıdır. Sürmeli.Ve tabii... Geceye damgasını vuran Sezen Aksu'ya gelince...Sezen, bir süre önce "Ben marka değilim" demişti ama müzikte markanın "Ben Sezen Aksu'yum" mesajlarına ne demeli?.. gunericivaoglu@milliyet.com.tr FERRE DEFİLESİ VE SEZEN
