Meltem’den Boğaz’da tango...
Portaxe’ın muhteşem manzarasında Meltem Cumbul, Esra Dermancıoğlu, Filiz Ahmet ve Mehtap Meral’le “Batsın Bu Dünya...”
DÖRT güzel kadın... Rakı masasında “memleketi” değil de “kendilerini” kurtarmaya çalışıyorlar.
Borçlardan nasıl kurtuluruz diye düşünürken, banka soymayı hayal ediyorlar...
Ama nasıl?
Tango eşliğinde...
Muhteşem estetik bir sahne canlanıyor.
Kadın işi banka soygunu böyle olur dedirtiyor.
Şeffaf Oda’nın konukları Kadın İşi Banka Soygunu filminin oyuncuları Meltem Cumbul, Esra Dermancıoğlu, Filiz Ahmet...
Ve tango ortak paydasında, sanatçı Mehtap Meral’den tangolar...
Programa, tangonun klasik parçasıyla başlıyoruz.
Mazi Kalbimde Bir Yaradır...
Camın arkasında tango dansçıları...
Batsın bu dünya
Ardından... Mehtap Meral ve bu 3 soyguncudan oluşan “Batsın Bu Dünya” korosu...
Meltem Cumbul, “tango isyandır. Tangonun rengi mavidir. Sanatla başkaldırmak gibi müthiş bir şey yok” diyor.
Programda tango yapıyor. O asi ruhunu dansına öyle güzel yansıtıyor ki...
Meltem filmde Gülay karakterini canlandırıyor.
Meltem, “her şey kadın üzerine de senarist erkek; Şahin, yönetmen erkek; Taner... Yapımcılar erkek... Valla tebrik ediyorum kendilerini teşekkür ediyoruz” diye ilginç bir tespitte bulunuyor.
Babasının da banka müdürü emeklisi olduğunu söylüyor.
Bu hoş tesadüf herkesi güldürüyor.
....................
Esra Dermancıoğlu, Fatmagül’ün Suçu Ne dizisindeki rolünü öyle güzel canlandırıyordu ki sanki öyle bir hayatın içinden çıkıp gelmiş izlenimi veriyordu.
Bu onun oyunculuktaki yeteneğinin kanıtı.
Esra, Papillon mezunu... Ardından 1 yıl Amerika’da, 4 buçuk yıl İsviçre’de sanat tarihi okumuş.
Sanat tarihinden sanatçılığa geçmiş.
Aslında sanatın içinden geliyor.
Cümbüşü icat eden bir dedenin torunu ve Nişantaşı’ndaki ünlü Altuğ Müzik’in sahibi bir babanın kızı...
Türkiye yüzme birinciliği de var.
Aynı zamanda tiyatro oyununda da rol alıyor.
“Şapkalı O...... Çocuğu...”
Yeni oyunu “Küf” yolda...
Doksanlar dizisinde de başarılı...
....................
Onu ilk Elveda Rumeli dizisinde izledik.
Muhteşem Yüzyıl’ın “Nigar Kalfa”sı olarak daha yakından tanıdık.
Şimdi de Kadın İşi Banka Soygunu filminin Bilge’si...
Bilge de filmdeki diğer kadınlar gibi hayata başkaldırıyor.
Filiz Ahmet, Üsküplü... “Evladı Fatihan...”
Üsküp’te tiyatro eğitimi almış.
Küçürek Kız adlı tiyatro oyununda rol alıyor.
BOMBALAR ALTINDA SEVİŞMEK
GERÇEK aşk nedir? Anlatacağım şu ortamda sevişmeyi sürdürebilmek, sorunun cevaplarından biri olabilir.
....................
Bükreş’e Alman bombaları yağıyor.
Biri de kaldıkları otelin tepesine düşüyor.
Müthiş bir sarsıntı.
Kor gibi iki genç beden sımsıkı birbirine kenetlenmiş.
Üzerlerine küçük beton parçaları sıvalar dökülürken bile oteli sallayan patlama onları ayıramıyor.
Bu onların yıllar içinde bedenlerinde biriktirdikleri elektrikte “ilk sevişmeleri...”
Genç adamın adı İzhak, kızın ise Viktorya...
İkisi de Yahudi.
Bükreş’ten, 769 Yahudi’yi kaçırarak Filistin’e gitmek üzere demir alan ve İstanbul boğazı açıklarında mayına çarparak batan Struma adlı vapurun yolcularıydı.
Sadece bir yolcu kurtulmuştu.
O da ne İzhak’tı ne de Viktorya...
İyi ki bombalar yağarken bile birbirlerinde erimişler.
....................
Ahmet Kaya, “Kum Gibi”sinde nasıl sesleniyordu?
“Şehirlere bombalar yağardı her gece
Biz durmadan sevişirdik”
....................
TV’lerden tanıdığınız başarılı spiker Bahar Feyzan haberciliğe ara verdi ve bir roman yazdı.
Adı “AŞK YOLCUSU...”
Okunması gereken kitap.
Akıp giden, bir aşkı tarihin sayfaları içinde sunan, ciddi araştırmalara dayalı bir çalışma.
Bahar’dan bir ilginç not daha...
Romanı bir erkek ağzından, İzhak’ın anlatımıyla yazmış.
Kadının, erkek gözüyle kadını yazması zorlu bir tarz.
Derneğin YKY’den çıkardığı kitap.
HÜRREM’İN KAHVESİ
MUHTEŞEM Yüzyıl’da Hürrem Sultan Yemen’den gelen kahveyi tattı.
Sümbül Ağa’nın bu ikramını beğendi. Sultan Süleyman’a da tattırdı.
Bu bölüm Muhteşem Yüzyıl senaryosuna nasıl girdi dersiniz?
“Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği“nin katkısıyla.
Muhteşem Yüzyıl’ın yayınlandığı pek çok ülke televizyonunda, halklar bu sahneleri görecek ve “Türk Kahvesi” mesajını alacaklar.
Zaten derneğin amacı da bu kültürü “yaşatmak ve yaymak...”
Merve Kurttepeli ve Nuri Çolakoğlu öncülüğünde ciddi çalışmaları sürüyor.
Kitaplar yayınlıyorlar.
Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın desteğiyle şimdiden UNESCO’nun “Somut Olmayan Kültürel Miras” listesine girdi “Türk Kahvesi...”
