Bugün DYP ve ANAP'ın birleşmesiyle oluşan "YDP (Yeni Demokrat Parti)"nin "Y" serüveniyle başlayayım...Hafta sonunda -en iyimser söylemle- "ihmal", pazartesi DP adının "siyasi kapkaç" sonucu uçmasına neden oldu.DP'nin önüne "Y" koymak zorunluğu doğdu."Kimin ihmali(!!)" ve "nasıl" sorusunun cevabına "Rufailer" karışır.Ağar da, Mumcu da "Diyemezsin ki diyesin" diye tanımlanabilecek gülümseyişle sır vermiyorlar.Ancak...Bu isim "hacker" olayı bile birleşmenin oluşturacağı sinerjiden birilerinin kaygı duyduğunu gösteriyor.Gerçi özellikle ANAP oyları son seçimde hayli düşüktü ama bu parti, Erkan Mumcu ile nereden nereye geldi...- "Yok" hükmündeyken Meclis'te grup kurdu.- Son aylardaki siyasetin "anahtar" partisi konumuna geldi.- Cumhurbaşkanı seçimini kilitledi. Ankara'da Mehmet Ağar ve Erkan Mumcu'nun birlikte katıldıkları akşam yemeğinden izlenimler yansıtayım... - 5+5 formülüyle cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi için Anayasa değişikliği oylaması bu partinin desteğiyle gerçekleşti.Erdoğan, Erkan Mumcu'yu hafife almakla nasıl da hata ettiğini anlamış olmalı.Bundan sonrası da var...ANAP'ın DYP ile birleşmesi ve YDP'nin Meclis'e girme olasılığını hayli yükseltmesi, AKP'ye pahalıya mal olur.Mehmet Ağar'ın da ciddi bir performans ortaya koyduğu gerçektir.Yıllardır Türkiye'yi dört dönüyor, günde sadece 3-4 saat uykuyla çalışıyor. O da siyasete sıfırdan "Bağımsız" milletvekili seçilerek maratonu başlattı. En köklü partilerden birinin genel başkanı oldu. DYP'yi ANAP'la birleşme olmasaydı dahi barajı aşacak potansiyele taşımıştı.İkisinin oluşturduğu sinerji "merkez demokratik" seçmen yığınlarına alternatif adayı.Zaten mesajları ve vitrinleri de bu.CHP'den gelen eski büyükelçi İnal Batu'nun yanı sıra, politikayı iyi bilen ve Demirel'in rahlesinde eğitim alan Mehmet Ali Bayar ve İlhan Kesici, YDP'de siyaset yapacaklar.İyi bir çekim merkezi oluşuyor. AKP'ye eli gitmeyen ve solda gördükleri CHP'ye de oy vermeyi içlerine sindiremeyen merkezdekiler için YDP bir adres...Doğa gibi siyaset de boşluk bırakmaz. Oluşan boşluk dolar. Tuzlu fatura Ankara'da, TÜTAV Başkanı Kemal Baytaş'ın dostları "Baytaşi Tarikatı" diye anılır.Eski-yeni bakanlar, bazı başbakanlar, milletvekilleri, eski komutanlar (Örneğin... Merhum Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya) gazeteciler, yazarlar, yüksek hâkimler, rektörler, dekanlar, işadamları, yabancı ve bizden diplomatlar bu dostluk çemberindedir.Baytaş'a hepsi de "şeyhim" diye hitap ederler.Bu tarikatın dokusu sevgi, saygı ve dostluktur. Tüzüğü, resmi kaydı yoktur. İçki yasağı da yoktur.Baytaş, zaman zaman böyle yemekler verir.Önceki gece onur konukları Ağar ve Mumcu'ydu. Televizyonlardan "canlı yayın" bile yapıldı.Bol bol siyaset kaynatıldı.Seçim tahminleri geceye ağırlığını koydu.Genel kanı; en az 3 partinin Meclis'e gireceği... 4.'sü de olabilir. Bunlara DTP'nin bağımsız seçilecek milletvekillerini de ekleyiniz.AKP'nin 1. parti olacağı görünüyor ama Meclis'teki bugünkü çoğunluğunu mumla arar. TARİKAT YEMEĞİ Pazar günü yayımlanan Bosna izlenimlerimde Mostar Köprüsü'nün saldırgan Sırpların top ateşiyle yıkıldığını yazmıştım.Çok sayıda mesaj aldım.Sırpların Bosnalı Müslümanlara yaptıkları rezilliği vurguluyorlardı. Ancak... Mostar'ın, Sırp değil, Hırvat topçu ateşiyle yıkıldığına işaret ediyorlardı.Düzeltiyorum.Gerçekten Bosnalı Müslümanlar, sadece Sırplarla değil, Hırvatlarla da savaştılar.Hırvatlara da sempatileri yok.Yüz yıllardır birlikte yaşadıkları komşuları Hırvatlar, bir anda düşmana dönüşmüşlerdi.Şimdi gene birlikteler ancak geçmişin acılarını unutmak zaman alacak. gunericivaoglu@milliyet.com.tr MOSTAR KÖPRÜSÜ NOTU
