Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Defterlerine bakılır... Üçü de günahkardır. Cehennemi boylayacaklardır.Görevli, onlara bir tercih hakkı tanır.İki kapı var.AB kapısından girerseniz, orada ceza olarak 1 yıl her gün bir bardak dışkı yiyeceksiniz.İkinci kapı, Türkiye kapısı.Oradan girerseniz, 1 yıl boyunca günde 1 kova dışkı yiyeceksiniz.Türklerden biri, ömrü boyunca AB üyeliğini hayal ettiğini, hiç değilse öbür dünyada AB kapısından girebileceğini, üstelik, günde bir kova yerine bir bardağın daha hafif ceza olduğunu düşünür.AB kapısından gireceğim der.Diğer iki Türk ise Her gün dışkı yiyeceksek, hiç değilse memleketimizde yiyelim. Bardağı da, kovası da ne fark eder? Hem memlekette ölmüş akraba, arkadaş da görürüz diye düşünüp Türkiye kapısından girerler.Aradan birkaç ay geçer.AB kapısından giren Türk, önüne her sabah konulan dışkıyı, mide bulantıları, karın ağrıları, kramplarla yemektedir. Nihayet bir gün diğer iki arkadaşını görmek ister.Zebaniden izin alır.Türkiye kapısından girer.Bir bardağı bile içimi dışıma çıkarıyor. Bu iğrençliğin her gün bir kovasını yemekten kim bilir ne hale geldiler diye düşünmektedir. Fakat bir bakar ki, o iki arkadaş keyifle, pulları patlata patlata tavla oynuyorlar.Kakara kikiri halindeler.Diğerleri de öyle...Karşılıklı takılmalar, laf atmalar. Futbol muhabbeti gırla...Sorar: Yahu arkadaşlar... Bu ne keyif, anlayamadım. Sizi gören hiç kimse, bana günde bir bardak verilen şeyin günde bir kovasını yediğinizi anlamaz.Arkadaşları durumu anlatır:Bak kardeşim burası Türkiye...Her şey hiçbir zaman tam olmaz. Dışkı olduğunda, kova olmuyor.Kova tedarik edildiğinde, dışkı bulunmuyor.Biz de gördüğün gibi geldiğimizden beri hiçbir b.. yemeden yan gelip oturuyoruz."Hikayenin mesajı iğneleyici...Yani... "Türkler böyle, en büyük, üye sayısı en fazla NATO Zirvesini topluyorlar ama, hep bir şeyler eksik olacak... Ellerine yüzlerine bulaştıracaklar" demenin diplomatçası!.........Gerçeği konuşalım. Bu zirve, iddialı bir Batı ülkesinin standardındaydı.Organizasyon, güvenlik, sunuş, tanıtım notları bol yıldızlı oldu.......Şimdi acaba, bu öyküyü anlatan diplomata ne yemek düşüyor?İster bardakla, ister kovayla... Bir yabancı diplomat, İstanbul / NATO Zirvesi öncesi anlatıyor: "Bir trafik kazasında 3 Türk ölür. Peki Türkiyenin siyasal beklentilerine ulaşıldı mı?"ABye tam üyelik görüşmeleri için gün verilmesi" bağlamında, bugüne kadar en ileri söylemler dile getirildi. Fransa ve hatta en katı tavırdaki Avusturya bile yeşil ışık yaktılar.Daha Komisyon raporu gelmeden, "tarih kesinlikle verilecektir" diyemezlerdi ya?"Kıbrıs" konusunda beklenti çıtası zaten çok yüksek değildi.AB ve ABD paralel tutularak, KKTCyi izole konumdan çıkaran ilk adımların atılacağı görünmekte."Kuzey Irak ve PKK..."Kuzey Irakta bir federe devlet oluşumu tamamlanmış gibidir. Irakın toprak bütünlüğü içindeki bu yapılanma, komşu ülkenin "iç işidir", karışılamaz.Kerkük sorunu için kararın da halkoylamasıyla verileceği anlaşılıyor.Böyle bir oylama, "kentin ve Musul petrollerinin Kürt yönetiminde kalması" sonucunu verirse, - hile ve zorbalık kanıtlanmadıkça - Türkiyenin müdahalesi gene çok zor.PKKya gelince... Kuzey Irak Kandil Dağlarında üslenerek ve binlerce silahlısını, Türkiyeye eyleme göndererek, orada cirit atmayı sürdürürse, iş değişir.Türkiye, önce yeni Irak yönetiminden - hiçbir pratiği olmayacağını bildiği halde - bu duruma son vermesini ister.Sonra aynı bildirimi, Kuzey Irak Kürt Yönetimine, daha önce de Suriyeye Aponun teslimi için yaptığı bildirim tonunda yapar.Gene sonuç alınamazsa...Türkiye, Kandil Dağını, orada üslenenlerin başına geçirir.Peki, tam da ABden tarih alınacak süreçte mi?Zamanı var. Son gülen iyi güler. g.civaoglu@milliyet.com.tr Hedefler