Bu "çorba" birleşeni, Türkiye için "karşıtlık nedenlerini" de bir çorba karışımı gibi sunuyor.Türkiyeyi önce Atatürk devrimleriyle laik ve modern bir devlet olarak tanımlıyor. Sonra... "İslamcı"ların eline geçtiğini iddia ediyor. AKP ve Erdoğanı "şeriata yavaş ve yumuşak geçişi amaçlamakla" suçluyor.Türkiyenin Atatürk devrimlerini koruyan askerin olası yönetimiyle din devleti süreci arasında sıkıştığını iddia ediyor.Türkiyenin İslam devleti olmayı kabul ettiği anda ABnin ne büyük bir sorunu içine almış olduğunu işte o zaman anlayacağı(!) uyarısını yapıyor. Kürtlerden tutunuz Ermenilere kadar uzanan bir sicil(!) kalkışımında bulunuyor.Kamuoyuna ortak eylem ve politikacıları etkileme planları sürüyor.Bu sitede vurgulanan bir saptama da "Fransız toplumunun büyük çoğunluğunun AB üyeliğine karşı olduğu..." İnternette Fransızların "Türkiyeye HAYIR" (Non a La Turquie) sitesi, dün Fransa Cumhurbaşkanı Chiracın yaptığı konuşmanın arkasındaki "dekor" gibidir. Fransada sol, sağ, merkez, ırkçı, komünist... Tüm görüştekiler Türkiyenin AB üyeliğine karşı olmak ortak paydasındalar. Sosyalistlerden bir sandık dersi almış bulunan merkez sağ çoğunluk ve onun lideri olan Chiracın, AB Parlamentosu seçimleri arifesinde rüzgara karşı yürümeleri beklenmezdi. Haziran ortalarında yapılacak olan seçimde AB ve Türkiye için bir kart oynayacakları zaten seziliyordu."Hatta... Chiracın böyle bir konuşma yapacağı ama çok da köşeli olmayacağı" Türkiyeye sızdırılmıştı.Chiracın dün yaptığı açıklama, o nedenle süpriz değil.Sözleri ve satır araları şöyle okunabilir:- Seçmene mesaj: "Türkiye şimdi ABye tam üyelik için hazır değil." - Satır arası: Chirac "Şimdi sözümün altını çiziyorum" diyerek kendini bağlamıyor.- Seçmene mesaj: "İleride üye olmasını arzu ederiz..." - Satır arası: "Türkiye şimdi tam üyeliğe hazır değilse bile ileride olabilir. Bu sürece karşı çıkmayabiliriz. Görüşme tarihi verildikten sonra tam üyelik görüşmeleri on yıl da sürebilir... daha fazla da..."Yani Chirac seçim sandığında tökezlemeyecek ama Türkiyeyi de karşısına almayacak bir söylemde bulundu. "No" ve "Oui" birleşimi NOUİ yani, Fransızca HAVET dedi.Bunun çeşitli nedenleri var:1- Türkiyeyi, İngiltere ve Almanyanın etki alanına bırakıp Fransayla tamamen karşı karşıya getirmenin bir mantığı yok.2- ABnin varlığını sürdüreceği kesin değil. Yarınlarda şu veya bu nedenlerle ABnin çözülmesi halinde - bu çok küçük bir olasılıktır - Türkiye gibi büyük bir ülkeyle hasım olmanın anlamı ne?Chirac, ülkenin ve ulusun geleceği için de politika yapmak durumunda.3- Avrupa Birliği iki vitesli bir sürece girmek olasılığıyla karşı karşıya, özellikle euroya geçişle başlayan ve devletlerin siyasi egemenlik alanlarını çok daraltan süreçte, başını İngilterenin çektiği ciddi bir direniş var.Bu durumda Almanya, Fransa, İtalya ve hatta İspanyanın da bulunduğu çekirdek, birinci vitesi oluşturacak. AB ile bağlarını daha gevşek tutabilecek başta İngiltere, diğer ülkelerden oluşan kuşak ise ikinci vites diye tanımlanacak.Türkiye, böyle bir süreçte ikinci vites ülkeler arasında yer alabilir.Türkiyeye "özel statü" formülü uygulanamaz. Çünkü zaten "özel statüye sahip devlet" durumundadır.Yıllardır gümrük birliği uyguluyor.ABnin birçok kurumlarında yer alıyor.Aile fotoğraflarında görünüyor.Bundan sonraki tek aşama artık "tam üyelik" olabilir. Fransa geçerliliği olmayan bir formülün izahını yapamaz.Türkiyeye tarih verilmesi halinde Fransanın "süreç sonunda - gerekirse -üye ülkelerde referandum yapılması" koşulunu koyması, bir olasılıktır. olabilir......NOT: Dünkü yazımda yer alan "casse tete" baş ağrıtan ve zorlu bulmaca anlamına da gelir. Ayrıca Fransadaki "Türkiyenin AB üyeliğine karşıt" psikoloji ve politikalar, bir sürecin sonucudur. Bugünkü büyükelçi ya da bir öncekini, onları, hele Hasan Işıkı "nedenler" diye görmek haksızlık olur. g.civaoglu@milliyet.com.tr Seçim rüzgarı