Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Diyarbakır'da, FP'li Belediye Başkanı Ahmet Bilgin ile "18 Nisan seçimlerini" söyleşiyorduk.
Yerel Seçimler için görüşlerini söyledi. (1)
Genel Seçimler bağlamında ise, önce tahminlerini sıraladı.
Ardından, "Ama, bakalım Yerel Seçimler olacak mı?" diye ilginç bir kuşku parantezi açtı.
Dahası...
Bir de hukuk yorumu yaptı:
"Anayasa, her 5 yılda bir Yerel Seçimler'in yapılmasını öngörüyor ama eğer Gerel Seçimler 1 yıl geriye kalırsa, Yerel Seçimler'in de - ikisi birlikte yapılmak koşuluyla - 1 yıl ertelenmesi mümkün."
Bu sözleri, son zamanlarda giderek yaygınlaşan "FP, Meclis'i toplantıya çağıran imzacılara destek verebilir" söylentileriyle bütünleştirildiğinde "görünmeyen bir ateşin habercisi olan duman" gibi algılanabilirdi.

Kesişen çizgiler

Çünkü...
Apo'nun yakalanmasından sonra siyaset manzaralarının değiştiği yadsınamaz.
FP'nin birinciliği, DSP'ye bırakmakta olduğu yolunda iddialar yoğunlaşıyor.
DSP'nin yükselen çizgisiyle, FP'nin çizgisinin kesiştiği noktada imzalar tamamlandı.
Meclis toplantıya çağrıldı.
Bu arada, başka işaretler de ilgi çekiciydi.
Örneğin...
FP gibi bir disiplin partisinde, Meclis'i toplantıya çağıran dilekçeye 39 küskünün imza atması, kuşkuyla karşılanıyor.
"FP başka partilere benzemez. Yönetime rağmen, bu imzalar atılamaz" yorumları yapılıyor.
Genel Başkan Recai Kutan'ın "Yetkili kurullarımız değerlendirme yapar" sözleri, bu dilekçeye ılımlı bakış gibi algılanıyor.
Cumhurbaşkanı Demirel'in ise, "Meclis'i çalıştırmak istiyorlar" yolundaki sözleri, yumuşak bulunuyor.
FP ya da CHP'nin destek vermesi halinde, toplantı sayısının bulunacağı tahminleri yapılıyor.
İşte böyle bir ortamda, Diyarbakır Belediye Başkanı'nın seçimlerin yapılacağına kuşkuyla yaklaşımı anlamlıydı.

FP'nin nabzı

Ancak...
Sayısal desteğin verilme olasılığı, neredeyse yok gibidir.
Dün, Başkanlık Divanı toplanmadan önce, FP'nin 2 Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül ve Abdülkadir Aksu ile konuştuk.
Her ikisi de "seçimlerin ertelenmesinin mümkün olmayacağını, FP'nin böyle bir harekete destek veremeyeceğini" söylediler.
Elbette...
Kendi fikirleriydi.
Parti politikası, Başkanlık Divanı'nda belirlenecekti.
Ama...
Kendi görüşlerini dile getirirken, Başkanlık Divanı'ndaki diğer arkadaşlarının da nabızlarını tutmuşlardı.
Daha sonraki saatlerde, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile konuştum.
"Meclis'i toplama dilekçesinde imzası olan CHP'li küskünlerin, yönetimden tamamen kopmuş arkadaşlar olduklarını" söyledi.
CHP "seçimlerin ertelenmesine destek vermeyeceğini" kesin dille vurguladı.

İki yanılgı

Burada, bazı gözlemlere dikkat çekmek isterim.
1- Kamuoyu araştırmaları, CHP için daima gerçekten birkaç puan aşağıda çıkar.
Bunun nedeni...
Bayar'ın, Menderes'in DP'sinden bu yana, kırsal oylara, araştırmaların ulaşamayışıdır.
Dedeler, babalar, analar ve şimdi de torunlar...
Geleneksel oylar...
2- Aynı yanılgı, CHP için de geçerlidir.
CHP'ye kızanlar, kırılanlar, bazı politikalarını beğenmeyenler olabilir.
Hatta yüksek sesle tepki de koyar.
Ama...
Atatürk'ün kurduğu partidir.
En öfkeli bir laik Atatürkçü, perdeyi çekip sandıkla baş başa kaldığında, o son an psikolojisiyle, mührü 6 okun üzerine basar.
Bu kaç nesildir böyle.
Dedeler, analar, babalar, torunlar...
Atatürkçü oylar.
Bu seçimde de, özellikle CHP için barajın altında kalma iddiasını öne sürenler, siyasete bir de bu mercekle bakmalılar.
O nedenle...
CHP'nin küskünleri destekleyeceğine hiç ihtimal vermiyorum.
Hele 18 Nisan'da seçim fikrinin sahibi de CHP olduğuna göre...

Usul koridorları

Nihayet...
Konunun pratiğine gelelim.
Tutun ki Meclis toplandı.
Seçimin ertelenmesi için önerinin komisyonda konuşulması gerek.
Genel Kurul'a indiğinde, komisyonun salonda yerini alması ve temsil edilmesi de bir zorunluk.
Hükümeti temsilen bir bakan da bulunmalı.
Bunların hepsi iktidar partisinden.
Peki gelmezlerse seçimler nasıl ertelenecek?
Usul koridorları ve labirentlerinde bu girişim tökezlenir, kaybolur.
Tabii elinden tutup, birileri yol göstermezse...

.......

NOT: Benim de aralarında olduğum Ankara Hukuk Fakültesi 1969 mezunları, 30. mezuniyet yıldönümünü 8 Mayıs 1999'da Ankara'da kutlayacağız.
Öğleden sonra fakültede olacağız.
Akşam, Gölbaşı Vilayetler Evi'nde birlikte yemek yiyeceğiz.
Ayrıntılı bilgi için sınıf arkadaşımız Ankara Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Arslan'ın sekreterinden bilgi alınabilir.
Sınıfın iletişimcisi olarak, bu duyuru görevi bana verildi.
...........

(1)Diyarbakır'dan izlenimlerim seçim sayfasında.



Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr