Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       Bu sütunda, pazarları genellikle politika tatili vardır.
Size, ünlülerin aşk için sözlerini yansıtan bir kitaptan alıntılar sunuyorum.
Önce, Albert Einstein'ın söylemi:
"Güzel bir kızla, 1 saat sevişilirse, sanki sadece 5 dakika sürmüş gibi gelir.
Çirkin bir kızla 5 dakika çay içerseniz, 1 saat sürmüş sanırsınız.
İşte, görecelik (izafiyet) teorisi!"
Dünyanın en büyük fizik bilgini, sayfalarca matematik denkleminin anlaşılmazlığını, insani anlatımla nasıl da aşıvermiş.
Aşağıdaki satırlarda, böyle başka ilginç alıntılar daha sunacağım.
Cindy Crawford'dan, Sharon Stone'a, Jacques Chirac'a, Alain Delon'a pek çok ünlüden
itiraflar...

Ama...
Yazının başındaki Einstein'ın izafiyet teorisi anlatımına dönelim.
Ve, gene de politikaya güncel bir örnekle parantez açalım.
Sonra, gene ünlülerle devam ederiz.
Abdullah Öcalan'ın Roma'da yakalandığını, Başbakan Mesut Yılmaz ekranda anlatırken, bütün Türkiye'yi elektriklendirebilirdi.
Coşku seli yaratabilirdi.
Bir bayram havası oluşturabilirdi.
Öyle ya...
Son 15 yılın bütün iktidarlarının hayali gerçekleşmişti.
Abdullah Öcalan'ı, Suriye'den koparmak...
Rusya'dan sınırdışı ettirmek....
Bir zamanlar, Mehmet Ali Ağca'nın, Roma'da yattığı hapishane hücresine koydurtmak ne demek?
Müthiş bir olay.
Rüyada görülse, inanılmazdı.
Usta bir hatip tarafından yapılsa, kitleleri elektriklendirecek böyle bir anlatımla yarım saatlik konuşma, sanki birkaç dakika gibi gelirdi.
Oysa...
Yılmaz, bunu öyle bir durgunlukla, adeta zorlanarak anlattı ki, birkaç dakikalık konuşma, saatler sürmüş gibi oldu.
Ciddi doğasını biliyoruz.
Konuyu iç politika sömürüsü yapmak istemeyişini de anlıyoruz.
Fakat...
Bu heyecanı, Türk milletinden esirgeme hakkının olmadığı da, bir gerçek.
Bir futbol zaferi sonrası kadar bile sevinç gösterisinin olmaması, üzücüdür.
Atatürk'ten sonra gelmiş geçmiş en büyük iletişim ustası ve söylem mühendisi olan Bülent Ecevit'in bile, Yılmaz'ın yanında susması ve sadece hükümetin geleceğini konuşması, anlaşılır gibi değildi.
Belki, Başbakan'a nezaket nedeniyle böyle yaptı.
Fakat...
Siyaset ile bu büyük ulusal zafer, ayrı şeylerdir.
Hukukun, sevginin, barışın, kana, şiddete karşı üstünlüğüdür.
Ne yazık ki, medyada, Türkiye'den coşku görüntülerini değil, Roma'da PKK yanlılarının protestolarını izlemek zorunda bırakıldık.
Abdullah Öcalan'ın yakalanmasını sağlayan ülkemizin bütün güçlerine ve insanlığa hizmet eden diğer katkı sahiplerine, şükranlarımızı sunuyoruz.
Bu konulara, önümüzdeki günlerde devam edeceğiz.


Şimdi gene kitaptan alıntılarla "pazar tatili" satırlarına dönelim.
Sharon Stone (Aktrist):
"Onun eli karnıma dokunduğunda, infilak ederim.
Nefesini boynumda hissettiğimde, kaynama noktasına varırım.
Bana yaklaştığında, zaten Hiroşima..."
.........
Cindy Crawford (Manken):
"Eğer bir erkek sizi gerçekten çekiyorsa, öpüşmeden önce dişlerini fırçalayıp fırçalamadığını merak etmezsiniz.
Herkes değişik şekilde öpüşür.
Onun burnunun hangi istikameti izleyeceğini tahmin etmeli ve başanızı onunla çarpışmayacak bir eğilime getirmelisiniz.
Richard Gere, benim hayattaki tek başarısızlığımdır.
Evliliğimizin ilk gecesi, Richard Gere'in uyumasıyla geçti."
.........
Alain Delon (Aktör):
"Hayatım ve mesleğim boyunca, herşeyi, kadınların bana bakması için yaptım.
Bu amaçla, hep daha yakışıklı, daha büyük, daha kuvvetli ve en iyi olmaya çalıştım.
Benim için en büyük motivasyon, kadındır."
.........
Robert Hossein (Aktör):
"Kadınlara karşı tükenmez bir doyumsuzluğum var.
Marina Vlady, bana 18 yaşındayken şöyle bir uyarıda bulundu:
'Seninle evlenmeyi kabul etmem için, küçük bir kaşıkla denizi tüketmeni beklemem gerekir'"
.........
Jacques Chirac (Cumhurbaşkanı):
"Benim için ideal kadın, eski zamanlardaki gibi erkeklere sofra kuran, erkeklerle birlikte oturmayan ve konuşmayandır." (Claudia Cardinale ile büyük aşk yaşıyor)
.........
Jack Nicholson (Aktör):
"Kadınlara sadık değilim, ama kendime her zaman sadığım."
.........
Claude Lelouche (Aktör):
"Kadınları, sadece erkek olmadıkları için seviyorum.
Boşanmalarımda, evliliklerimden daha başarılı oldum."
.........
Kevin Costner (Aktör):
"Bir kadınla karşılaştığım zaman, kendimi, dişi köpeğin peşinde koşan erkek köpek gibi istekli hissederim."



Bu kitap, bir süre önce geçirdiğim kanama nedeniyle hastaneye yattığımda, sevgili Melih Aşık tarafından "geçmiş olsun" dileğiyle verilmişti.
O sıkıntılı günlerde, kafamı dağıttı, politikadan yorulan beynime, insan boyutlarına yolculuk yaptıran satırlar, zaman zaman düşündürdü.
Teşekkürler Melih.
Christine Lemler: "LA VIE AMOUREUSE DES STARS" Editions Albin Michel S.A.,1996.




Yazara E-Posta: g.civaoglu@milliyet.com.tr