Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kıbrısta referandum sandıklarından çıkacak sonuçlar için - genelde - kafalar sadece bu ikisine takılmış.Oysa ne o, ne öbürü. Galiba ekime kadar..." Şimdilik bu üçüncü olasılık da göz önünde tutulmalı.Rum AKEL Partisinin - belki - "tornistan" yapmasına neden olabilecek uygulamalar için, BM garantisi bile, bu üçüncü olasılığı büsbütün gündemden kaldırmıyor.Yani...Rum tarafı da - hani mesela - EVET derse, bu durumda. Annan Planının en duyarlı görülen maddelerinin BM Anlaşması 7. maddesine göre güvenceye alınması... Sözgelişi, "Alternatif konutlar hazır değil gerekçesiyle, Türkler, bırakmaları gereken taşınmazlarda kalmak icin direnirlerse... Ya da TSK, adadaki sayısını azaltmaz ve Annan Planı üzerinden anlaşmanın öngördüğü diğer kısıtlamaları da uygulamazsa?"Bu soru işaretleri BM tarafından "tam" karşılandığında AKEL de kesin EVET tavrını açıklarsa, o zaman yüzde 50nin üzerinde EVET çıkma olasılığı var.Ayrıca...Bitkisel hayat sürdürmekte olan Başpiskopos Krisostomosun yerine oynayan Kykos Manastırı piskoposu Mikiforosun yazgısı da çoğunluk partisi AKELin desteğine bağlı. O nedenle, kilise rüzgarlarını da EVET için arkasına alabilir.Ama gene de üçüncü olasılık hala en kuvvetli olanı.Yani ne pazara ne mezara kadar..."Ekime kadar" hesapları da ağırlıklı görünüyor. "Pazara kadar mı... Mezara kadar mı?" Bu hesabı açayım:Bizim açık seçik gördüğümüzü, Kıbrıs Rum Kesimi de görmüyor mu?AKP hükümeti neden EVET için ağırlık koymakta?Çünkü...Kıbrısta çözümün, ABye üyelik görüşmelerine başlama tarihi için alınması gereken bir zorlu viraj olduğu kanısında.Peki KKTCde EVET oyları neden çoğunlukta görünüyor?Gene aynı sebeple... KKTC halkı, artık AB yurttaşı olmak istiyor.Türkiye ve KKTC çoğunlukları arasındaki bu ortak irade, Annan Planına EVET dedirttiğine göre, Rum tarafı, pazar günü sandıklardan HAYIR çıkartır. Ama KKTCnin EVETini ve de - eğer alabilirse - BMden "uygulama garantisini" cebine koyar.1 Mayısta tek başına AB üyesi olur.Yaz sonunu bekler.Ekim 2004, ABnin Türkiyeye tam üyelik görüşmelerinin başlaması için takvim verilmeye hazır olup olmadığını belirleyecek son rapor tarihi...Yeni üye Kıbrıs da oy kullanacak.Türkiyenin elinin "en mahkum" gibi göründüğü 2004 yazının sonunda Rum tarafı atak yapabilir. Türk ve Rum taraflarının üzerinde anlaşacakları yenilenmiş bir Annan Planı için ikinci tur referandumu gündeme getirebilir.Olur mu öyle şey?Rum tarafının penceresinden bakınca olabilir."Annan Planını 24 Nisanda KKTCliler neden kabul ettiler?Onlara AKP hükümeti neden yeşil ışık yaktı?AB aşkları nedeniyle...Şimdi gene AB aşkı nedeniyle başka ödünler içerecek 5. Annan Planına da EVET diyeceklerdir. AKP, hem Rum kesiminde HAYIR duvarına çarpmak hem de görüşme tarihi alamamak durumunda, çok zora düşer. Bunu göze alamaz."İşte "Ne pazara ne mezara kadar... Belki ekime kadar" formülü için sezgilerin mantığı.Elbette, siyaset ve diplomasi daha pek çok parametrenin etkisi altında ama bazen yalın ve sade çizgiler belirleyici olur.Ecevitler, Bahçeliler, hatta Denktaşlar sis perdesi yaratsalar da, siyasetin kader çizgilerinde - neredeyse - yoklar.Serdar Denktaşın bile hala, "babamla aynı çizgideyim" diyememesi işarettir.Çok şeyin değiştiği gerçeğinin altını çiziyor. g.civaoglu@milliyet.com.tr AB aşkı