Pirincin taşları

Ankara'da "başörtüsü online" sistemi kurulmuş.
Birincisi...
DSP - FP arasında; Merve Kavakçı'nın Meclis'e gelmemesi ve Türkiye'yi daha da germemesi için.
Yeni Başkan ve Başkanlık Divanı seçilinceye kadar geçici anlaşma sağlanmış gibi.
Diğer "online" iletişim, DSP ve MHP arasında.
MHP'li Nesrin Hanım'ın bundan sonra TBMM'ye geldiğinde, otomobilden inerken başörtüsünü çıkarıcağı mesajı DSP'ye geldi.
Ama... Hemen şimdi değilse de, zamanla üniversitelerde başörtüsü sorununa idari çözümler bulunması da iletişim hattında.
Hükümetin kuruluşu için pirincin taşlarının henüz ayıklanmamış olması bir yana, galiba bu pirinç daha epey su kaldıracak.
Yılmaz'a göre "ocağa konmayabilir bile!.."

Ayağına dolaştı

Merve Kavakçı'nın bugünkü yönetim tarafından aday gösterilmek istenmediği özel söyleşilerde dile getirilen, bilinen fakat dışa vurulmayan bir gerçek.
Balgat Sakini'nin bastırmasıyla aday gösterilmiş.
Senaryo belli.
"Merve Kavakçı yemin ettirilmeyecek. Konu, Avrupa ve ABD forumlarına çekilecek.
Uluslararası boyut kazandırılacak.
Türkiye'de inanç özgürlüğünün boğulduğu yolunda kararlar birbirini izleyecek.
Uluslararası platformdaki baskılar sonucu, Balgat'ta bekleyen zat, - umut bu ya belki - yeniden siyaset yapmak ve seçilmek haklarını elde edecek."

Yanki Merve

Ancak...
Bu senaryoda tutmayan bir nokta var.
Merve Kavakçı'nın ABD vatandaşı oluşu...
Merve Kavakçı'nın ABD vatandaşı ile evleniş tarihi 17 Kasım 1988.
ABD yasalarına göre, evlilikle birlikte otomatik ve zorunlu olarak ABD vatandaşlığı alınmıyor. Eğer isterse, evlenen eşin bu hakkı kullanabilme yolu açılıyor o kadar.
Uzun sayılabilecek bir tahkikat döneminden sonra vatandaşlığa kabul ediliyor.
Nitekim Merve Kavakçı, 17 Haziran 1993'de yani evliliğinden 5 yıl sonra boşanıyor.
Boşandıktan 6 yıl sonra, 5 Mart 1999'da da yemin ederek ABD vatandaşlığını kazanıyor.
Yani ABD vatandaşlığının evliliğin zorunlu sonucu olduğu iddiasının hiçbir geçerliği yok.

Hangi yemin?

Ayrıca...
Merve Kavakçı, 24 Şubat 1999'da milletvekili listeleri kesinleştikten 9 gün sonra, ABD vatandaşlığı için yemin ediyor.
Sağ elini havaya kaldırıp "sadece ve sadece ABD yararları için çalışacağı" yolunda bir yemin...
Merve Kavakçı, "seçmenin karşısına başörtüyle çıktığını ve o haliyle oy aldığını... Şimdi değişemeyeciğini... Bunun dürüstlük olmayacağını" söylüyor.
Peki...
Aday listeleri kesinleştikten sonra, "ABD yararlarını savunacağına dair şeref yemini ettiğini" seçim kampanyasında Türk seçmenine söylemiş miydi?
Söylememiş olması dürüstlük mü?

Vatandaşlıkla bağdaşmıyor

Bir başka boyut...
T.C. Vatandaşlık Yasası'na göre, bir başka ülkenin vatandaşlığını alan şahıs, bu durumu bir ay içinde Türkiye'deki resmi kuruluşlara bildirmelidir.
Aksi halde...
Aynı kanun gereği, "vatandaşlıkla bağdaşmayan durum" gerekçesiyle, Bakanlar Kurulu tarafından vatandaşlıktan çıkarılır.
Bülent Ecevit'in "Merve Kavakçı dosyasının Bakanlar Kurulu'na getirileceği" yolundaki dünkü sözleri, böyle yorumlanabilir.
Ancak o durumda başkalarının da olduğu yolunda duyumlar alıyoruz.
Milletvekilleri hatta bakanlar bile...
Onların da durumlarını, süratle Türkiye'deki resmi mercilere bildirmeleri gerekir.
Ve tabii ABD vatandaşlığını bırakmaları...
Çünkü Türkiye'yi yönetenler, Türkiye'nin yararlarıyla ABD'nin yararları çatıştığında, kendilerini hangi yeminleriyle bağlı sayacaklar?
TBMM'deki yeminleriyle mi, ABD vatandaşı olarak yaptıkları yeminle mi?
Öyle görünüyor ki, Merve Kavakçı, daha bir süre Meclis'in kapısından girmeyi denemeyecek.
Ama sorun Merve Kavakçı değil.
Türkiye'yi başörtülüler ve başı açıklar gibi bir ayrımın içine sokmak isteyenlere fırsat vermeyecek olgunluğun formüllerini üretmeliyiz.



Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr