Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Simyacı'nın yazarı Paulo Coelho şöyle demiş:
"Bir çocuk, aileyi...
Bir aile, mahalleyi...
Mahalle, şehri...
Şehir de, ülkeyi değiştirir...
Derken, bir bakmışsınız dünya değişivermiş."
Gensoru, dünyada değilse de, Türkiye'de neler değiştirecek?
Göreceğiz...
Ama, hemen hemen kesin olan şey, gelecek hafta bugün, hükümetin düşmüş bulunacağıdır.
İktidar manzaralarının yeniden çizileceğidir.


Siyaset iklimi ise, daha ılımlı olabilir.
Önceki gün, Yılmaz'ın Meclis'teki konuşmasını, Tansu Çiller alkışlıyordu.
Anayol hükümetinin kuruluş günlerinden bu yana, ilk kez tanık olduğumuz bir görüntüydü bu.
Daha sonra, DYP karargahında, o konuşma bağlamında ve bazı olumlu yorumlar bile yapılmış.
Anavatan üst düzeyinde ve kurmayları arasında da, DYP için esen rüzgarlar ılımlı.
Her iki partide de, "seçimlere kadar sertleşmemek, şu geçiş döneminin siyasi tartışmalarında, çıtayı çok aşağılara indirmemek" görüşleri dile getirilmekte.
Çünkü...
Şimdi ya da seçim sonrasında kurulacak bir hükümette, Anavatan ve DYP'yi bir araya getirecek formüller olası.
Ama, gene de...
İki parti arasındaki nispi yumuşama abartılmasın.
Sadece, ortamı daha da gerecek, seçimlere gidişte bunalım yaratacak sertleşmelerden kaçınmak özeni seziliyor.
Yoksa, yakın geçmişin anıları, henüz unutulmuş değil.
Ilımlı olmak özeni, FP ve MHP'de de var.
DSP ile CHP arasındaki ilişkilerde tansiyonunun düşmesi ise, hiç beklenmiyor.
Ancak, siyasetin genelindeki yumuşama, solun bu iki partisini de, belki biraz, etkileyebilir.

Sürecin, şimdiden görünmeye başlanan hükümet olasılıkları, şöyle sıralanabilir:
1- Bütün partilerin katılacakları, geniş tabanlı hükümet.
Bu formülü, DYP ve FP destekliyor.
Hatta, BBP'nin bile hükümette temsili öngörülüyor.
Anavatan ve DSP'nin ne yapacakları henüz belli değil.
Özel söyleşilerinde Yılmaz, "şimdiden hiçbirşey göremiyorum" diyor.
Fakat...
Bu formülün işlerliği zor.
Çünkü...
En azından, içinde CHP'nin de bulunacağı bir hükümette, DSP yer almaz.
Ayrıca....
DSP ve Anavatan, "madem düşürdünüz, buyrun yerine yenisini siz kurun" diyebilirler.
2- Başbakanlığa, Bülent Ecevit'in getirileceği bir hükümetin, DYP ve FP tarafından desteklenmesi.
Bunu, Ecevit'in kabul etmesi yakın olasılık değil.
3- Yukarıdaki formülü, CHP ile birlikte gerçekleştirmek.
Daha önce - özellikle baharda - DYP ve FP, Baykal'a sürekli olarak bu formülü duyurmuşlardı... Sonuç alamamışlardı.
Biryerlerden kırmızı ışık yakılıyordu.
Ama...
Aynı koşullar hala var mı?

Bunun gibi daha başka formüller de sıralanabilir.
Ancak...
Hepsinin ortak paydası.
Daha, Çatlı olayı ile başlatılan çeteler ve PKK'ya karşı mücadelenin sürdürüleceği... Başbakan'ın ya da bakanların isimlerinin, sorun haline getirilmeyeceği... Seçime kadar, sürecin sertleşmeden, daha fazla gerginlik yaratmadan geçileceği bir ılımlı seçim hükümetidir.
Bu kavramların orta yerinde ise, olumlu kişiliği, Meclis Başkanlığı'nda kanıtladığı tarafsızlığı, siyasi deneyim birikimi, Cumhurbaşkanı ve diğer parti liderleriyle iyi ilişkileri nedeniyle, Hikmet Çetin, Başbakanlığa en yakın aday olarak yer almakta.
Ekonomistliği de, dünyada durgunluğun yaşandığı aylarda, Çetin'in avantajı.

Bütün bu fikir jimnastikleri bir yana, çok bilinmeyenli denklemlerde, Demirel katsayısı dikkate alınmalıdır.
Onun ağırlık koyduğu formüller, olasılık şansını artırır.
Bunun için, Çankaya iyi gözlenmelidir.
Demirel'in yöntemleri, duruma göre değişir.
- Bazen, eti çürümeye bırakır.
- Bazen, sonunda neyin olacağını göstermek için, önce nelerin olmayacağını tek tek deneyerek kamuoyuna gösterir.
- Bazen, 55. Hükümet'in kuruluşunda olduğu gibi, varmayı amaçladığı hedefe tek hamlede yönelir. Olayı, zamana yaymaz.
O nedenle, ne yapacağını kestirmek zordur.
Böyle politikacılar için bir söz vardır:
"Eğer, kafalarında bir sorun için iki çözüm varsa, asla rahat edemezler.
Mutlaka, üçüncüyü de bulmalıdırlar."
Hiçbir şeyi rastlantılara bırakmazlar.
Demirel'in kafasında, belki daha şimdiden birkaç çözüm bulunmaktadır.
Politikanın simyacısıdır.
Yukarıda sıraladığımız formüllerin hepsinden farklı bir seçenek, sonunda önümüze konabilir.
Demirel sorabilir:
"Va mı bunun başka çaresi?"

Yazara E-Posta: g.civaoglu@milliyet.com.tr