Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Prof. Vamık Volkan’ın Köşk’te Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün konuğu olması Türkiye için yararlı sonuçlar üretebilir.
Prof. Volkan, Atatürk için psikolojik araştırma kitabıyla bir “ilk”i gerçekleştirmişti.
Atatürk’ün kodlarını çözmek için Norman Itzkowitz ile birlikte yazdığı “ÖLÜMSÜZ ATATÜRK” adlı kitabı önemli bir çalışmadır.
Ancak... Volkan’ın diğer çalışmaları ve misyonu da Türkiye’ye pusulalar sunabilir.
Örneğin... Volkan, Beyaz Saray’ın siyaset psikolojisi danışmanıydı. Baltık’ta bir sahil köyündeki balıkçı evinde 3 yıl süreyle İsrail ve Filistin temsilcilerinin tüm dünyadan gizli görüşmelerinde devreye sokulmuştu.
Vamık Volkan, daha sonraki yıllarda, Balkanlar’da, Ukrayna’da, Gürcistan’da iç çatışmaların durulması için “siyaset psikoloğu” olarak görev yapmıştı.
Parçalanma unsurlarının yeniden bir araya getirilmesinde katkısı oldu.

Kürt sorunu

Cumhurbaşkanı Gül, Prof. Volkan’ı Gürcistan’da savaş patladığında davet etti.
Türkiye’nin Gürcistan ve Balkan politikası için yaptıkları konuşma, herhalde belirlenen ve belirlenecek devlet politikasının saptanmasına elbette katkıda bulunmuş olmalı.
Ancak...
Bunun ötesinde Türkiye’nin önemli iç sorunlarının çözümü için de psikolojik engellerin ortadan kaldırılması gerekiyor.
Örneğin...
Türkiye’deki “Kürt sorunu...”
Şiddetin yükseliş grafiğinde hedef; bu ülkedeki Türkleri ve Kürtleri karşı karşıya getirmek, bloklar oluşturmak... Bunu, şiddetin yarattığı travmalardan beslenen kitle psikolojisine dönüştürmek.
Karşılıklı “önyargılar” ve “öntavırlar” oluşturmak...
Bu sorunu aşmak için elbette demokratik, kültürel, siyasal, ekonomik programlar devreye sokulmalıdır ama insanların arasında yükselen psikolojik duvarların da yıkılması gerek.
Bu ülkenin Türk veya Kürt ya da diğer etnisiteden yurttaşlarının birbirleri hakkında olumsuz önyargıları ve öntavırları olmamalı.
Başka sorunlar da giderek psikolojik nedenlerle çözümleri zorlaştırıyor.
Sözgelişi “türban...”
Siyasette “türban” bir siyasi yatırım olmanın ötesinde psikolojik kutuplar yarattı.
Önyargılar ve öntavırlar oluştu.
Bu psikolojik duvar indirilebilirse, belki de soruna, önyargılardan sıyrılarak sağduyu ve mantık ışığında çözüm eskizleri üretilebilir.
Hükümetin “gizli ajandası” kuşkularının giderilmesi için de güven artırıcı önlemler dizisiyle travmalar ve önyargılar giderilebilir.
Elbette her şeyi psikolojiye indirgiyor değilim ama psikolojiden soyutlanmış gerçeklerin algılanmasıyla formül arayışlarının daha akılcı olabileceğini, karşılıklı yaklaşımları sağlayabileceğini düşünüyorum.