Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu kez de eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu iddia edilen "günce satırları" servise kondu."Asker" imajı gene hedef...Herkes gibi komutanlar da görüşmelerinden veya izlenimlerinden notlar alabilir. Hatta günce de tutabilir.Bu bir fantezi değildir.Kuvvet komutanlığına kadar gelmiş bir amiralin gerektiğinde başvurabileceği "hafıza notlarına" ihtiyacı vardır.Kendisine bir soru yöneltildiğinde, adı bir olay nedeniyle geçtiğinde ve dahası sağlıklı değerlendirmeler yapmak için notlar tutması doğaldır.Ama... Doğal olmayan şey, Deniz Kuvvetlerinin Komutanlığı'na kadar gelmiş ve ülke güvenlik sisteminin en önemli 5 isminden biri olan Oramiral'in güncesini ya da notlarını koruyamamış olmasıdır.Güvenlikte "gizlilik" ilkesinde bir çatlak, "Ya kozmik sırlar nasıl korunabiliyor?" sorusunu düşündürtüyor.Daha önce Genelkurmay'a ait olduğu iddia edilen andıç için de bu kaygıyı vurgulamıştım.Her kurum, gazeteciler ve medya kuruluşları için değerlendirme yapabilir.Rapor hazırlatabilir.Bunu asker de yapabilir. Ancak... İki duyarlı noktaya işaret etmeliyim.1- Bu listeler, komutanların kendi değerlendirmeleri ile sınırlı kalmalıdır fakat askerin iletişim konusundaki etkinliklerinde bütün medya kurumları ve gazeteciler için çağrılar eşit olmalıdır.Ayrıcalık yapılamaz.2- Askerin tüm değerlendirmeleri gibi bu raporlar da dışarıya sızmamalıdır.Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın düştüğü notlar da çok ötesinde bu güvenlik boyutuyla kaygı veriyor.Bakalım daha ne raporlar uçuşacak? Cumartesi günü "Cumhurbaşkanı savaşlarının öncü birlikleri olan raporlar uçuşuyor. Bunları, yenilerinin izleyeceği seziliyor" diye yazmıştım. SALİM AMİRAL VE BEN Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Salim Dervişoğlu çok değerli bir dostumdur.Benim kişisel "andıç listemde(!)" nezaket ve duyarlık sahibi kişilerin en başlarında yer alır.Yüksek mühendis olarak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na getirilen ilk amiraldir. Özden Örnek Amiral'in günlük notlarında, Salim Dervişoğlu'nun kendisine, "Sedat Ergin'e tavsiyelerde bulunurdum. Güneri Cıvaoğlu'na akıl verirdim" dediği yolunda satırlar da varmış.Salim Dervişoğlu Amiral'le sık olmasa da zaman zaman bir araya gelir, sohbet ederdik.Onun, kelimeleri çok özenle seçilmiş ve bir diplomat kadar ince nüanslara sahip üslubunda böyle bir ifadenin yer alabileceğine kesinlikle inanmam.Bu konuşmalarımızda daima demokrasinin yanında olan çağdaş söylemleri olurdu.Dayatmalara hem karşıydı, hem de uluslararası konjonktürde bir pratiği olmayacağı görüşündeydi.Dış politika ve özellikle Türkiye-Yunanistan ilişkilerini konuşurduk.Türkiye ile Yunanistan arasındaki yakınlaşmada Salim Dervişoğlu amiralin, Yunanistan Deniz Kuvvetleri Komutanı'yla arkadaşlığa varan dostluğun ve aralarında vardıkları ilkelerin önemli katkısı olmuştur.Birbirlerinin ülkelerinde aileleriyle günler geçirirlerdi.İstanbul'daki bir davette Yunan Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın eşiyle Salim Dervişoğlu Amiral'in danslarını anımsıyorum. Nasıl da alkış almışlardı.Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de ihtiyarlık yaşı artık 65'ten hayli ilerilere taşındı.Dervişoğlu gibi değerlerin komutanlıktan başka statülerle Türkiye'ye hizmet vermeye devam etmeleri gerekir. Bir bu eksikti.Mektepli Galatasaraylılar ve mektepli olmayanlar ayrımı...Neden? Yıllar boyu Galatasaray'ın şampiyonluklarını, Avrupa'daki başarılarını, UEFA Kupası'nı, Süper Kupa'yı tribünler birlikte kucakladılar.Birbirlerine sarıldılar, birlikte alkışladılar, birlikte slogan attılar.Bu yönetim, art arda hayal kırıklıklarından sonra şimdi de tribündeki Aslanları birbirinden ayırmayı da siciline yazdırdı.Galatasaray terbiyesi gereği içimde kopan fırtınaları gene içime derin bir nefes gibi çekiyorum. gunericivaoglu@milliyet.com.tr GALATASARAY'IN HALİ