Sarkaca dikkatAcil yardımda
IMF kaynağı, paketin çekirdeğini oluşturacak.
Çekirdeğin etrafını ise büyük devletlerin katkıları saracak.
Bunun için
G-7'ler diye anılan zengin ülkelerle yoğun bir iletişim trafiği yaşandı.
Amerika, Japonya, Almanya vs...
IMF'nin uygulanacak program için güvencesiyle, o katkıların sözleri alındı.
Bu acil yardım, doğrudan
Türkiye'nin döviz rezervlerine girecek.
Sadece, güven arttırma işlevi olacak.
Ama... Bu katkı
IMF'yle anlaşmada yer alan
"piyasaya dolar girişi kadar TL sürmek" ilkesinin dışında kalıyor.
Yani...
Acil yardımın karşılığı kadar piyasaya
TL sürülme olasılığı yok.
Fakat... Daha önceki anlaşma gereği, verilmesi gereken
600 milyon dolar karşılığı TL, piyasaya sürülebilir.
Ayrıca...
IMF'nin
"Türkiye döviz rezervlerini kuvvetlendiriyoruz" söylemi üzerine, bazı büyük uluslararası bankalar tarafından bir
köprü kredi de açılabilir.
Sadece
IMF'nin yapacağı açıklamayla bile
Türkiye'den kaçmış olan dövizlerin dönmesi ve dış kredi bulma olanaklarının artması beklenmekte.
En yetkili kişiler
8 - 10 milyar dolarlık bir döviz girişinden bahsetmekteler.
Bir nefes almak Oysa... Krizin eşiğindeydik.
Soluklar tutulmuştu. Kaygıyla bekleniyordu.
Faizler, borsa ve
döviz kıvılcımları, reel ekonomiye de sıçramaktaydı. Yangın büyüyebilirdi.
Sanayi ve ticaret kredileri, son birkaç gündür aslanın ağzındaydı.
Yeni kredi isteyenlere
yüzde 240 ile
yüzde 500 arasında faiz koşulu dayatılıyordu.
Bazı bankalar, daha vadeler gelmeden sanayiciye, ticari şirketlere
"risklerini kapatma" çağrısında bile bulunmuşlardı.
"Bunu yapmazlarsa, yüzde 335 gecikme faizi uygulayacaklarını" bildirmişlerdi.
Piyasada şirketler arası ödemeler de neredeyse donmuş gibiydi.
Her kuruluş kendi içine dönerek, kendi yağıyla kavrulmak politikasına geçmişti.
Ankara'ya giden özel sektör temsilcileri,
Hükümet'e bu manzarayı da anlattılar.
IMF uzmanlarına,
reel sektöre de yayılma işaretleri veren yangın tehlikesi gösterildi.
İşin beklemeye gelmeyeceği iyice görüldü.
Ve pazartesi gecesi varılan anlaşmanın haberleri, salı sabahı gazete manşetlerinde yer aldığında psikoloji değişmişti.
Sonuç...
Gecelik repo faizleri düştü... Borsa tavan yaptı.
Tersine hareketlenme Artık ekonominin soğumaya alındığı söylenebilir.
Gerçekten... Sözgelişi, bankalar
yüzde 2 olan aylık otomobil kredisi faizlerini
yüzde 5,25'e çıkardılar.
Günde ortalama
100 otomobil kredisi veren bankalarda, bu rakam
5'e düştü.
Bazı bankalar, tüketici kredilerini tamamen kestiler.
Ticaret, sanayi ve ithalatta krediler pahalılaşacak.
Ayrıca... Bankalar kendi müşterileri için daha da seçici olacaklar.
Yani, ekonominin aşırı ısınması atlatılırken, bu kez şok soğumadan doğabilecek başka sancılar da gündeme gelebilir.
Sarkacın bir uçtan diğer uca savrulması süreci yaşanabilir.
Bu hareket iyi izlenmeli.
Durgunluk, iflas ve işçi çıkarma olasılıklarına karşı da ekonominin nabzı sürekli tutulmalıdır.
Önlemler alınmalı.
Son söz...
Dileyelim ki, dersler alınmış olsun, yapılmayanlar yapılsın.
Eksilerden artı üretilsin.