Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ABD etkisiyle IMF, batmakta olan Arjantini yazgısıyla baş başa bırakmış, mali kaynaklarını Türkiyeye çevirmişti.Ancak...Tam tersine AB açısından 11 Eylül, Türkiyeye karşı rüzgarları sertleştirdi."Hıristiyanlar Kulubü" kuşkuları veren AB ülkelerinde, "İslam kaygılarını" derinleştirdi. Türkiyenin tam üyeliği için toplumda psikolojik tepki duvarlarını yükseltti. El Kaidenin 11 Eylül saldırısı - tüm üzücülüğüne karşın gene de - Türkiyeye yaramıştı. Afganistana müdahale nedeniyle Türkiyenin stratejik değeri yükselmişti. İslamofobi "İslamofobi" yani "İslam fobisi" deyimi yaygınlaşmış bulunuyor.Böyle bir ortamda Türkiyenin tam üyeliği o önyargılı psikolojik engellere çarpmakta.İslam ekseninde yayınlar yeni bir kazanım kaynağı oldu.Kitapçı vitrinlerinde 11 Eylülden bu yana başta Kuranın tercümeleri olmak üzere İslamı büyüteç altına alan kitapların parseli gittikçe genişliyor.Şimdilerde bir adım daha ileri gidildi. "İslamofobi" rüzgârlarını arkasına alan İslam karşıtı yayınlar da vitrinleri kaplıyor. Gerçekten 11 Eylülden bu yana ABDde ve Avrupada "İslam karşıtlığı" giderek yoğunlaşmakta. Fareler gibi çoğalanlar Ünlü İtalyan yazar Oriana Fallaci bir kitap yazdı;"Öfke ve Gurur...""İslam" için çok çirkin, yansıtırken bile utandığım deyimler kullanıyor. (Liberation Gazetesi 10 Ekim 2002 S/15)Söz gelişi..."Allahın fareler gibi üreyen çocukları...""Müezzin anırması.""Yemeklerinin leş kokulu dumanları...""Kiliselerimizde onların iğrenç sidik izleri."Oriana Fallaci bu tiksinti veren ve Nazi Hitleri ve Faşist Mussoliniyi anımsattığı ırk ayrımı satırlarıyla insanlığın yüzünü kızartıyor.Hedefi belki de "Şeytan Ayetleri" kitabıyla büyük servet kazanan Salman Rüşdinin dümen suyunda gitmek. Tek kitapla büyük servet kazanmak.Biyografi kitaplarıyla edindiği fakat unutulmaya başlanan ismine böyle dini saldırılarla "yeniden doğuş" yaptırmak.11 Eylülün yarattığı dehşet ortamında ne yazık ki pazarı var.Oriana Fallacinin kitabı da çok kısa sürede 1 milyondan fazla satmış.Medyada, televizyonda alevli tartışmalarla kitabın satışı hızlanarak sürüyor. Son örnek... Küfür et, kazan "Müslüman" kimliği daha ilk karşılaşmada "kuşku" unsuru oldu.New Yorkta avukatlık bürosu olan Çiğdem A. Acarın, ABDye giriş yapan ya da orada kalmak durumunda olan Türkler için ciddi çabaları var. Karşılaştığı güçlükler ve önyargılar düşündürücü.Avrupada da aynı rüzgârlar esmekte.Daha önce Nazi Almanyasında ve Faşist İtalyada Musevilere karşı gösterilen tepki neredeyse İslama karşı yükselme sürecinde.Elbette artık "toplama kampları ya da fırınlar yok..."Fakat...Irk ayrımı çok belirgin.Zaten Oriana Fallacinin kitabını yayımlayan Plon Yayınevi aleyhine açılan dava da "ırk ayrımı" suçlamasına dayalı.Fallacinin avukatları tümüyle "İslamın ve Müslümanların" değil sadece "İslamcıların" kitapta hedef alındığını iddia ediyorlar.İslamcılık başka, İslam başka gibi bir savunma yapıyorlar.Oysa İslam adına terör yapan, kan akıtanlar suçlanmalıdır.Bu insanlık suçunun kınanması da elbette doğaldır.Ne var ki...Hepsini birbirine harmanlayıp İslama karşı bir ortam yaratmak hiç de iyi niyetli görülmüyor. Üzülerek belirteyim ki İslam, artık uygarlığa tehdit olarak sunuluyor. Haydi Türkiye Türkiye açısından önemli olan Fallacinin kitabı dahil 11 Eylül ve uzantısı ortamda oluşan karşı rüzgârlardır.Türkiyenin ABye tam üyeliğini zorlaştırabilir. Türkiye nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman, fakat devleti laik bir uygarlık olduğunu... Demokratik rejimiyle İslam ülkelerinin teokratik yapılarından farklılığını Avrupa kamuoyuna iyi anlatmalıdır. g.civaoglu@milliyet.com.tr Bütün bunlardan sonra...