Şimdi de Kösem Sultan...
2013’ün ilk programı... Şeffaf Oda’da Mustafa Ceceli rüzgarı ES’iyor... Son albümünün adı: Es.
Es’te Sezen Aksu, Nil Karaibrahimgil, Soner Sarıkabadayı, Ravi İncigöz’den şarkılar var.
Programa “bir sevgiliden bütün sevgililere” diyerek söz ve müziği Ravi İncigöz’e ait olan Sevgilim’le başlıyoruz.
Mustafa aranjörlükten şarkıcılığa nasıl geçtiğini anlatıyor:
“Sezen Hanım, benim demolar internete sızıyor sürekli, artık şu demoları sen seslendir. Şarkıyı dinlemek isteyen kişiler benim sesimden değil, senin sesinden dinlesinler dedi ve ilk söylediğim şarkı da bana kaldı. Unutamam şarkısını söylemiştim ilk.”
Şeffaf Oda’ya düşen yıldırım
EVE Düşen Yıldırım’ın Muazzez’i Gizem Karaca 2011 Türkiye 2. Güzeli.
Londra’dan (Miss World) Erol Albayrak imzalı elbisesiyle “en iyi elbise ve tasarımcı” ödülüyle dönmüş.
İlk oyunculuk deneyimi Muhteşem Yüzyıl’la olmuş. 4 bölüm gözde cariyeyi oynamış.
Ünlenmesini sağlayan Eve Düşen Yıldırım’dan sonra da Emir’in Yolu’nda Güneş oldu. Gizem’e en çok hangi rolü oynamak istersin diye soruyorum.
“Şöyle uyuşturucu bağımlısı bir kızı canlandırmak isterim. Hani üstüne çalışmak. Dönem de olabilir” diyor.
Hürrem Sultan var, Kösem Sultan’a ne dersin diyorum...
Mustafa, “fikir ortaya çıktı bile” diye ekliyor.
Gizem tango yapıyor, piyano ve keman çalıyor... Resimle ilgileniyor, karakalem, yağlıboya, suluboya... Ve heykel...
Ailesi o 6 yaşındayken Florida’ya yerleşiyor oradan da Kanada’ya...
Gizem çocukken astronot olmak istiyormuş. Şöyle açıklıyor:
“3 haftalık NASA kampına gittim. Çok güzel bir deneyimdi. O kıyafeti giydirdiler. Sualtı denemeleri oldu. Tüplerden yemek yedik. Yerçekimi olayını falan hissettim. 3 haftalık bir çocuk kampıydı. Hep o filmlerde gördüğümüz şeyler. ”
Gizem’in sesi de güzel...
Mustafa’nın bütün şarkılarını ezbere biliyor...
Es’i birlikte söylüyorlar...
Portaxe’ın harika manzarasına martılar da katılıyor ve şarkılarda dans ediyor...
Mustafa Ceceli, Gizem Karaca ve Miss Turkey 2012 Finalisti Elif Merve Çolak’la keyifli pazar söyleşisi.
Şeffaf Oda’yı twitter’dan takip edebilirsiniz...
@gcseffafoda.
GÖZALTINA ‘IŞIK DOLGUSU...’
BİR sofra sohbetinde Fransız Plastik Cerrah Dr. Patrick Trevidic’ten 40 yaşından yukarı okurların ilgisini çekeceği düşündüğüm şeyler dinledim.
Paylaşıyorum...
Yeryüzünde her iki kişiden birinin gözaltlarında torbalanmaya varan şişikler ve morluk oluşurmuş.
Bunun nedeni öncelikle “genetik...”
Ayrıca... Alkol uyku düzensizliği, yüzüstü yatış, alerjik reaksiyonlar da bu görüntüleri tetikleyen nedenler.
“Redenstiy II Gözaltı Işık Dolgusu” ile morluklar ve -çok ileri safhada değilse- torbalar düzeltiliyor.
“Redenstiy” kelime olarak “yeniden yoğunlaştırmak” anlamına geliyor.
Fransız Plastik Cerrah Dr. Trevidic ve Seltek İlaç Yönetim Kurulu Başkanı Fehmi Zorlu.
Dr. Trevidic şöyle anlatıyor:
‘Göz bölgesi her yöne kolayca gidebilen bir yağla çevrilidir.
Bu yağ dokulu bölge “septum” adı verilen doğal bir bariyer sayesinde konumunu sürdürebiliyor.
Ancak... Genetik nedenlerle ve yaş ilerledikçe alkol, düzensiz uyku, yüzüstü yatışla da tetiklenerek “septum” adlı bariyer yağ torbası tarafından ileri doğru itilir.
Bu arada yaş etkisiyle yüzün kemik yapısı da inceldiği için bu ileri itiş hareketi daha da etkili olur.
İşte “torbalar” ve “morluklar”ın öyküsü.
İnsan vücudunda zaten var olan cildin yapı taşlarından “hyalüronik” asidi, insan dokularındaki bakteriden üretilerek gözaltlarına enjekte edilerek şişlik ve torbalanma gideriliyor.
İçeriğinde hiçbir kimyasal ve katkı maddesi olmayan bu ürün klinik araştırmalarında 600 bin kez uygulanmış.’
Masamızdaki bir hanım “kendisine de bu yöntemin birkaç saat önce uygulandığını” söyledi. Daha önceki halini bilmiyorum ama gördüğüm yüzde torba ya da morluktan eser yoktu. Böyle yazılar için klasik uyarıyla noktayı koyayım.
“Her sağlık konusunda olduğu gibi önce doktorunuza danışın.”
