Atatürk, bu sırada Hasan Rıza Bey'e (bakarak) "Saat kaç?" diye birkaç kez sormuş, Hasan Rıza Bey, her soruşunda "Saat 7 efendimiz" diyerek cevap vermişti.Bu sırada kendisine haber verilen Neşet Ömer Bey de gelmişti. Adravaya ile Atatürk'e gereken tedavileri yapıyorlar ve bazı önlemler alıyorlardı.Neşet Ömer Bey bir ara "Dilinizi göreyim efendim" diye seslendi.Atatürk, dilini yarıya kadar çıkardı. Neşet Ömer Bey, "Biraz daha uzatınız efendim" diye seslenince, Atatürk, Neşet Ömer Bey'e bakarak, "vealeykümüsselam" diyerek gözlerini kapattı.Atatürk son kez komaya girmişti.9-10 Kasım gecesini rahatsız geçiren Atatürk, artık derin bir uykuda gibi yatıyor ve ölümü bekliyordu.10 Kasım 1938 günü saat 8 gibi bir ara gırtlağından "Hı Hı Hı" sesleri çıkarmıştı.Saat 9'u 5 geçe gözlerini son kez açarak etrafına baktı ve hemen kapattı.Büyük Önder Atatürk ölmüştü. (*)..........................Çağın en büyük değişimlerine imza atan bir dev için nasıl da sade bir veda...Sadece tek kelime:"Vealeykümüsselam..."Hepsi o kadar...Mustafa Kemal, işgal altındaki Osmanlı topraklarında genç Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuştu. İlk bağımsızlık meşalesini yakmıştı.Bu meşale, yerküredeki mazlum milletleri, sömürgeleri aydınlattı. Onlara örnek oldu.Onlar da Avrupa'nın sömürgeci devletlerine karşı ayaklandılar, bağımsızlık savaşları vererek özgür birer devlet haline geldiler...........................Mustafa Kemal Atatürk, bir savaş dehası, büyük devlet adamı, devrim lideri olarak anlatılır.Ve yaptıkları ile tanınır.Ya bütün bu görüntülerin içindeki cevher?.. Onu, Atatürk'ün kültür birikiminde buluyoruz.Atatürk'ün okuduğu kitaplar konulu tezde yaklaşık 18 bin ciltten söz edilir.200 bin dolaylarında satırın altı çizilmiştir.Kenarlarına 10 binlerce not düşülmüştür.Tarihten antropolojiye, siyasetten sosyolojiye, müzikten giyim ve görüntüye, psikolojiye uzanan 18 bin cilt...Savaşın sahra çadırlarında bile süren okuma tutkusu...Hasan Rıza Soyak, birkaç gün süren İstanbul gezisinden dönüşte Çankaya Köşkü'ne gelir, "Ata'nın günlerdir odasına kapandığını ve sürekli kitap okuduğunu" öğrenir.Atatürk'ün odasına girer.Gerçekten Atatürk'ün elinde bir kitap vardır. Ancak gözleri kıpkırmızıdır ve yaşarmıştır.Hasan Rıza Soyak'a "Hiç uyumadan okuyorum. Tek şikâyetim gözlerim yanıyor, yaşarıyor. Onun da çaresini buldum. 1 buçuk metre tülbent kestirdim. Gözlerimden yaşlar aktıkça işte bununla siliyorum" der ve elindeki tülbent şeridi gösterir..........................Yapıtları "suret"tir. "Siret"inin dışa yansımasıdır.Çankaya Köşkü'ndeki her suret'te, bu siret olsa keşke... (**).........................(*) T.C. İstanbul Valiliği, 125. Doğum Yıldönümü'nde Mustafa Kemal Atatürk(**) Siret'in (iç dünya) suret'e (görüntüye) taşınması... (Doğan Hızlan - Hürriyet-9 Kasım 2006) g.civaoglu@milliyet.com.tr Atatürk'ün son saatleri... Tüm tedavilere rağmen günden güne eriyen Atatürk, 8 Kasım 1938 günü şiddetli bir rahatsızlık daha geçirdi.