TBMM'de yarın yeni bir Merve Kavakçı krizi yaşanır mı?
Tahminler ve kulislerden sızan haberlere göre, Merve Kavakçı'nı gelmemesi daha büyük olasılık.
FP'nin tepelerinden onun kulağına böyle üflenmiş.
Fakat...
Daha önce de Kutan'ı dinledi mi?
Merve Kavakçı'nın gelmeyişindeki asıl önemli etkenlerden biri, galiba ABD vatandaşlığı sorunu.
Şöyle ki...
T.C. Vatandaşlık Yasası
Merve Kavakçı'yı da
- eğer yemin ederse - ona arka çıkacak
FP'yi de zor duruma sokabilecek
T.C. Vatandaşlık Yasası'ndan birkaç hüküm yansıtalım.
Yasanın
19. maddesi "eşinin vatandaşlığını alan kadın ya da kocanın, bu yeni vatandaşlığa geçtiğini Türkiye'nin resmi kurumlarına bildirmesi gerekiyor.Eşin evlilik yoluyla vatandaşlığını belirli şartlarda kazanan kadın veya koca, bu bildirimi yapmazsa, T.C. vatandaşlığını kaybedebilir.
Bildirim süresi 1 aydır.
Bu bildirim süresi içinde yapılmamışsa, - vatana bağlılıkla bağdaşmayan eylem -
kapsamına giriyor."
Anayasa da,
"vatana bağlılıkla bağdaşmayan eylemler halinde, vatandaşlığın kaybını" düzenlemektedir.
Bu durumda,
Merve Kavakçı olayı
Bakanlar Kurulu'na gelebilir.
Tabii...
Başka ayrıntılar da önemli.
Örneğin...
Merve Kavakçı'nın
ABD'de bir yabancıyla evliliği hangi mercide oldu?
İmam nikahı mıydı?
Merve Kavakçı, evlilik sonrası
ABD vatandaşı olduğuna göre, bu evliliğin tescil edilmesi gerekirdi.
Edildi mi?
Türkiye'ye bildirildi mi?
Bu soruların cevapları tam alınmadıkça,
Merve Kavakçı'nın yemini daha da çıkmaza girer.
FP ve
Merve Kavakçı bu konuyu zorladıkça
Türkiye'yi geriyorlar.
Hükümetin seyir defteri
Herşey
MHP - DSP - ANAP ortak hükümetinin en güçlü olasılık olduğunu gösteriyor.
Mesut Yılmaz'ın kendiliğinden
Yüce Divan'a çıkmak isteyişi, bu hükümetin kuruluşunu daha da kolaylaştırdı.
Yılmaz için TBMM'ye soruşturma önergeleri ve Yüce Divan'a sevk oylaması geldiğinde, diğer ortaklar bu duyarlı sorunlar nedeniyle çok zorlanacaklardı.
Şimdi bu süreç çok hızlı işleyecek.
Bir diğer sorun, MHP'nin önerdiği 5 artı 3 yıllık eğitim programı.
Aslında, bunun yanlış yorumlandığı kanısındalar.
Kesintili değil, kesintisiz 8 yıllık sürece hiçbir itirazları yok.
Sadece 5. sınıftan sonra teknik ve mesleki derslerin ağır bastığı yönelişleri öneriyorlar.
Önerinin imam hatip orta okullarıyla hiçbir ilgisi yok.
Öte yandan...
Başörtüsü konusunda "TBMM için sağduyulu ve uzlaşmacı tavrımızı gösterdik. Üniversiteler için hep birlikte bir formül aramalıyız.
Bu konunun sömürü malzemesi yapılmasını bazı odakların elinden almalıyız." mesajını veriyorlar.
Hükümet belirlenirken, bir diğer sorun da Meclis Başkanlığı...
İlke olarak, başbakan
DSP'den, başkan
MHP'den formülü daha geçerli görünüyor.
Özellikle
Tayfun Sökmenoğlu aday olursa,
ANAP'dan da oy alır.
Ne ilginçtir ki...
Sökmenoğlu "Turgut Özal Cumhurbaşkanı seçilirse, milletvekilliğinden istifa ederim" demişti.
Sözünü tuttu.
7 yıl Meclis'in dışında kaldı.
Şimdi
ANAP'lılar da onu destekliyor.
Buna karşın...
Hüsamettin Özkan, Ecevit hükümeti kurulurken gösterdiği performansı tekrarlar ve
DSP'nin
Meclis Başkanı adayına, DYP'nin de desteğini sağlarsa,
ANAP'ın elini mahkum hale getirir.
(Özkan, bu performansda DSP'yi tek başına iktidar yaparak, bu partinin oylarını neredeyse ikiye katlayan sürecin nedeni oldu. Yoksa Öcalan'ın tutuklanma rüzgarı kimbilir kime yarayacaktı.)
DSP'li aday başkan seçilir.
Meclis Başkanı, Cumhurbaşkanı'na vekalet etmesi nedeniyle, çok önemli bir işleve sahip.
Ayrıca...
Şimdilerde sakin görünse de, TBMM çok fırtınalar geçirecek.
Başkanın kim olacağı önemli.
Ancak ibre Sökmenoğlu'ndan yana ağır basıyor.
Çok ayrıntılara dağılmamak gerek.
Tablo oldukça net.
Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr