Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hem "1 Mart tezkeresi geçseydi, böyle mi olurdu? Asker de böyle düşünüyor. Oylama öncesi keşke bunu söyleselerdi" yorumunu yapıyor... Hem de "Kuzey Irak yönetimiyle diyalogda sözün hükümete ait olduğu" mesajını veriyor. "Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt'ın diyaloğa karşı söyleminin kurumsal değil, kişisel olduğunu" söylüyor."Asker siyaset konuşmamalı" tavrıyla "çelişki" derinleşiyor.Konu tek: "Kuzey Irak..."Ama... İki standart... Birinde, "keşke asker konuşsaydı..." Diğerinde, "Genelkurmay Başkanı'nın sözleri kişiseldir." Ve de "siyaseti asker değil, sivil yapar..."......................Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde dün yayımlanan "Genelkurmay Başkanı'nın konuşması TSK adınadır" açıklaması bu tablo içinde düşünülmeli. Başbakan Erdoğan'ın 28 Şubat bağlamında "Geçmişe takılıp kalmayalım" söylemi olumludur. Ancak... Komutanların siyaset konuşmaları için iki farklı yaklaşıma da işaret etmekte fayda var... Aslında... Hadise çok da karmaşık değil. 1 Mart tezkeresi sırasında asker konuşmamıştır. Çünkü... Kararı TBMM verecekti.Anayasal platform olan MGK'da komutanların, sivil seçilmişlere "1 Mart tezkeresi için TSK görüşünü bildirmedikleri" düşünülebilir mi?Ama... Kamuoyu önünde TBMM iradesine saygı göstermiş ve susmuşlar.TBMM oylamasından önce askerin görüşü olarak, "1 Mart tezkeresi kabul edilmelidir. Türkiye'nin yararınadır" diye bir açıklama yapılsaydı, "demokrasinin üzerinde namlu gölgesi" klişeleriyle kıyamet kopmaz mıydı?........................Bugünlere gelelim...Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt'a, ABD gezisinde gazeteciler, "Kuzey Iraklı Kürtlerle siyasi diyaloğa girilmesinin ne zararı olabilir?" sorusunu yöneltiyorlar.Büyükanıt Paşa'nın "demokrasinin ilkelerine özen gösteren" cevabı şöyle: "Asker olarak söylüyorum. Diğer kademeleri tenzih ederim. İsteyen gider görüşür............ Şu anda PKK'nın en büyük destekçisi Kuzey'deki iki gruptur. Ben kimsenin iradesine ipotek koyacak yetkiye sahip değilim. Siyaseten kim görüşürse görüşür. Ona bir şey diyemem. PKK'ya destek verenle oturup ne konuşacağız?.."Yani... Askerin duyarlığını "sorunun yanıtına" yansıtmış. Daha sonra da basın toplantısında aynı görüşü vurgulamış.Sonuç... Paşa'nın TSK adına çizgisi şu:"Karar siyasi iradenindir. İşadamları bile gidip görüşür. Bunlara bir şey diyemeyiz.Ama... Asker olarak (kişisel değil, kurumsal olarak) böyle bir olayı kabul etmemiz mümkün değildir. PKK'ya destek verenlere ne diyeceğim?" Tek standart Demokrasinin çizgileri içinde kararı ve uygulamayı sivil iradeye bırakarak, TSK'nın tavrı ortaya konulmuş.Burada "Org. Büyükanıt'ın sözlerinin sadece kendisini bağlayan kişisel görüş olduğu" yolundaki söylem ve Genelkurmay açıklaması, hiç yoktan yeni soru işaretleri ve gerginlik yaratmıştır.Oysa... Türkiye için PKK "ulusal tehdit" ise, Kuzey Irak'taki gelişmeler, potansiyel bir "yaşamsal tehdit"tir.Şu süreçte siyasi iradesiyle, Silahlı Kuvvetler'iyle, tüm ulusuyla Türkiye bir bütün olmak zorundadır. Kendi kendimizi yıpratmanın sadece sınırların ötesine yararı olur. Gereksiz gerginlik Zülfü Livaneli'nin "MUTLULUK" adlı kitabı, "BLISS" adıyla ABD'de yayımlandı. Önceki gün de Barnes&Noble tarafından her yıl verilen "Büyük Bir Yazarın Keşfi" ödülünü kazandı.ABD'nin 1100 kitabevinde 1 yıl boyunca özel bir tanıtımla okuyuculara sunulacak.Barnes&Noble'ın Lincoln Meydanı'ndaki kitabevinde, salonları dolduran okuyuculara sevgili Zülfü Livaneli'nin, kitabından parçalar okurken ve BLISS ciltlerini imzalarken yanında olmak ve mutluluğunu paylaşmak isterdim."Azizim" diye başlayarak ve gözlerinin içi gülerek "mutluluğa" dair ne gözlemler yansıtırdı.Yürekten kutluyorum, 16 Mart'ta "MUTLULUK" vizyona giriyor. Orada da "MUTLULUK" mutluluğunu bütün dostlar birlikte yaşarız. gunericivaoglu@milliyet.com.tr MUTLULUK MUTLULUĞU