Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Bu köşenin devamlı okuyucuları bilirler. “Tekzip” konuğumuz olmaz.
Gerçeği araştırırım.
Hukukçu olduğum için de özenle irdelerim.
48 yıllık gazetecilik yaşamımda toplam tekzip sayısı 5’i geçmez.
Zaten...
Yazımdaki satırlara bir cevap ya da düzeltme metni gelirse ilke olarak hemen yayımlarım.
Yanlışım varsa özür dilemekten yüksünmem.
Bu bağlamda Cuneyd Zapsu’dan 18 Haziran 2010 tarihli yazıma mahkeme kararıyla bir tekzip geldi.
Gerçi bu tekzip kararı için mahkemeye itiraz hakkımız var ama bu hukuk yoluna başvurmuyorum.
Dedim ya, “mahkeme kararına gerek yoktu, açıklama gönderseydi zaten yayınlardım...”
O halde şimdi söz Zapsu’nun:
Gazetenizin 18 Haziran 2010 tarihli nüshasında Güneri Cıvaoğlu tarafından kaleme alınan “Friedman ve Friedman” başlıklı köşe yazısında “Beyaz Saray’da Türkiye ‘yok’ hükmündeydi.
‘Deliğe süpürmek’ durum tespiti AKP içinden bir gözleme dayanıyordu. Başbakan’ın sağ kolu Cüneyt Zapsu’nun ilişkileri düzeltmek için Washington’da ‘deliğe süpürmeyin, bu adamı kullanın’ sözleri gazete sayfalarında yankılanmıştı” şeklinde şahsıma atfen kullanılan ifadeler kesinlikle gerçekleri yansıtmamaktadır.
Konuşmacı olarak davet edildiğim Amerika Birleşik Devletleri’nde 7 Nisan 2006’da yapılan Amerika-Türkiye ilişkileri ve Türk Ekonomisi konulu bir toplantıda bir konuşma yaptım.
Bu konuşmada yazılı ve görsel basında sık sık yer alan ve Türkçe anlamı “Bu adamı süpürmeyin kullanın” demek olan ifade kullandığım ifade edilmiştir.
Bu iddia ile ilgili hakkımda Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusu sonucunda 18 Temmuz 2006 tarihinde tüm belgeler araştırıldıktan sonra takipsizlik kararı verilmiştir.
Konuşma Türk gazetecileri değil, Amerikalı AEI üyelerine yapılmıştır. İki dinleyicinin ifadelerinin tercümesini ekte sunuyorum (orijinalleri isimleriyle birlikte savcılıkta mevcuttur), böylece konunun asıl muhatapları tarafından nasıl algılandığı da anlaşılmış olacaktır.
Bu nedenlerle bu cevap ve düzeltme yazımın 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 14. maddesi gereğince gazetenizin ilk çıkacak nüshasının aynı sahifelerinde ve aynı puntolarla yayınlanmasını, aksi durumda yasal yollara başvurmak durumunda kalacağıma ihbar ve ihtar ederim.
Hasan Cuneyd Zapsu

Aslında tekzip adresi değilim
Burada bir noktanın altını çizmek isterim.
Zaten ben “Cuneyd Zapsu ‘adamı deliğe süpürmeyin, kullanın dedi” diye yazmamıştım.
Cümlem şöyleydi:
“Sözleri gazete sayfalarında yankılanmıştı.”
Yankılanmadı mı?
Evet...
O halde tekzip, olsa olsa o sayfalardaki haberlere olabilir.
Zapsu’nun böyle söylemediğini mahkeme kararına bağlamış olmasını ise olumlu buluyorum.
Zapsu nazik bir kişidir.
Ne ona yakışırdı ne de Türkiye Başbakanı’na...

Haberin Devamı

PITBULL

Tekzip

Pitbull’ların yasaklanması tartışılıyor.
Dünyada Pitbull ve diğer iki tür “netameli” köpek için de kısıtlamalar uygulanmakta.
Bunlar “netameli” cinsler.
En iyi eğitilmiş olanları bile hiç beklenmedik bir anda tehdit algısı hissediyor ve saldırıya geçiyor.
Evimde köpek beslediğim ve onlarla harika saatler geçirdiğim için konuyla yakından ilgiliyim.
Bir küçük (2 kilo) bembeyaz Terrier ile bir de dağ gibi iri simsiyah Sibirya kurdum var.
Küçüğünün de büyüğünün de psikolojisine yabancı değilim.
Ve...
Bir köpek türünün soykırıma uğratılmasını da doğru bulmuyorum.
Ne var ki bu konuda bilinçli kısıtlamalar uygulayan ülkelerin de dikkate alınması gerekir.
1- Pitbull’ların ve diğer “netameli” köpeklerin kayıtlarının yaptırılması doğru olanıdır.
Veteriner kesiminden yükselen “biz muhbir değiliz, Pitbull’ları ihbar etmeyiz” tepkilerine gerek yok.
Bu köpekler itlaf edilmeyecek.
2- Gelişmiş ülkelerde Pitbull ve diğer “netameli” köpekler başıboş sokağa bırakılmaz.
Boyunlarına tasma takılır ve sahiplerinin kontrolünde evden dışarı çıkarılırlar.
Hatta bazı ülkelerde Pitbull’ların ağızlarını çepeçevre saran bir metalik kelepçe kullanılır.
Tehdit algılamasıyla saldırması halinde bile kimseyi ısıramaz.
Bunu hiç kimse “hayvan haklarına aykırılık” gibi görmesin.
Bazı hallerde insanlara bile uygulanmıştır.
“KUZULARIN SESSİZLİĞİ” filminde insanları ısırdığı için hapisteki Hannibal’ı oynayan Anthony Hopkins’i anımsayın.
Onun insanları ısırmasını engellemek için ağzında böyle bir demir örgü kelepçe vardı.