Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"Azrail binmiştir atı,Elinde var, can beratı;Mevlam veren emaneti,Bir gün olur alacaktır."Hrant Dink'in katlinden sonra, bu topraklardaki Ermeni tarihine daldım.Alevi-Bektaşi Edebiyatında Ermeni Âşıkları (AŞUĞLAR), Ermenilerin Mevleviliğe intisaplarını okudum.Türk musikisinde Ermeni bestelerinde, güftelerinde gezindim.Osmanlı Devleti'nde Ermeni Dışişleri, Maliye nazırları, büyükelçiler, konsoloslar, bilim adamları için yazılanları okudum.Örneğin...Sultan Abdülhamit'in Hazine-i Hassa nazırı yaptığı Agop Efendi, büyük başarılar kazanır.Yeniköy'de oturmaktadır.Bekârdır.Abdülhamit ona "Buradan çıkınca ne yaparsın, nasıl vakit geçirirsin?" diye sorar... O da "Evime giderim" cevabını verir.Abdülhamit ona iş dışında güzel vakit geçirmesi için değerli bir at hediye eder.Agop Efendi, sultan armağanı ata biner, gezintiye çıkar.Fakat... At bir parlar ki, dizgin tanımaz.Bir süre dört nala koştuktan sonra ansızın önlerine çıkan duvara vurur. Agop Efendi düşer, beyin kanamasından ölür.Abdülhamit çok üzülür.Agop Efendi'nin ailesinin tüm masraflarını üstlenir.Onun yerine de gene bir başka Ermeniyi, Portukal Paşa'yı nazır yaptı.Konya Ovası sulaması, Bağdat-Basra arası deniz araçları işletme projesi, Ziraat Bankası'nı yeni 300 şube açtırarak modern bankacılığa kazandırması onun hizmetleri.Âşık Keşişoğlu'nun söylemine dönelim...Hrant Dink'i kaybımızla "Mevla verdiği emaneti aldı." İğrenç bir cinayet, zamansız ölüm ama yazgı buymuş.Ancak...Niyet neydi, kısmet ne oldu?..Türkiye'yi daha da germek, kaos yaratmak, kardeşliği kanda boğmaktı belki "niyet..."Oysa...Tam tersi oldu.İnsanlarımız birbirlerine kenetlendiler.10 binler belki de 100 bin, Hrant'ın ardından nehir gibi aktı. Demokrasi muhteşem bir "caydırıcı" güç gösterisi ortaya koydu.Eşi Rakel Dink ve kızları birer onur anıtı, birer sımsıcak yürektiler.Hele Rakel Dink'in "Sevgilim" sözcüğünü art arda vurgulayarak yaptığı konuşma...Bu menfur cinayetle niyetlerinin tam tersine bu insani değerlerin şahlanışına çarpanlara gene bir Ermeni âşıktan, asıl adı Haçatur olan Âşık Kahdi'den bir mısra:"Kendim etdim, kendim buldum ben kimseye şekva (şikâyet) etmem.".............................Ve bir not: Keşke Başbakan Erdoğan ve ana muhalefet lideri Deniz Baykal da cenazeye gitselerdi. Türkiye'nin dışa dönük mesajına önemli katkıları olurdu. Âşık Keşişoğlu aslında Ermenidir. Asıl adı, Davut Yeresyan. Yerli âşıklar ona "Zaruri" mahlasını verirler. Sultan Mahmut'tan da değerli armağanlarla birlikte "Şevki" mahlasını alır. Ondan bir dörtlük yansıtayım... TANRI SESİ OLSAYDI Celine Dion, "Eğer Tanrı'nın söyleyen bir sesi olsaydı, o kesin Andrea Bocelli'ninkine benzerdi."Efsane ses Andrea Bocelli'yi önceki gece Lütfi Kırdar salonlarında dinleyenler arasındaydım.O harika sesin ötesinde, yakışıklı bir yüz ve melek gülümseyiş...Gözlerinin görmeyişi nasıl bir talihsizliktir.12 yaşında futbol oynarken kafasına sert vurulmuş bir top geliyor.Beyin kanaması, ebediyen dünyası kararıyor.Salonda onu dinlerken gözlerimi kapattım.Acaba nasıl bir duyguyla söylüyor, yaşamaya çalıştım.Alkışlayanları görmemek, seviştiği, dokunduğu, içinde kaybolduğu kadının gözbebeklerine bakamamak, günün doğuşunu, gurup vakti kızıllığını, denizin laciverdini, ormanın yeşilini yaşayamamak...Hüzün yüklü ama aynı zamanda tevekkülü de yansıtan ve sevgiyle beslenerek güzelleşen gülüşü izlemekle, ona, gözlerimi kapayarak dinlemek deneyimimden daha yakındım......................."Marifet iltifata tabidir" diyerek hakkını teslim edelim... Koçbank ve Yapı Kredi birleşmesi bağlamında düzenlenen bu konser, unutulmayacak bir gece yaşattı. gunericivaoglu@milliyet.com.tr