Teşrifatsız "5 + 5"

Demirel'e yeniden KÖŞK yollarını açacak olan 5 + 5'in teşrifatçıları 69 ve 86...
Demirel, istikrarın vazgeçilmez tek ismi ise, Çankaya'ya yalnız yürüyemez miydi?
Teşrifatçılara ne gerek var?
3'lü paketin imalatçıları, bu soruya şu cevabı veriyorlar...
Önce Anayasa'nın 69. maddesi.
"69. maddeye getirilmekte olan değişiklik, yeni birşey değil.
Siyasi Partiler Yasası'ndaki değişikliği Anayasa'ya taşıyoruz.
İkisini uyumlu hale getiriyoruz. O kadar.
Yoksa bu maddenin 5 + 5'i geçirmek için promosyon olduğu, FP oylarına ödül verildiği yanlıştır."
Gerçekten Siyasi Partiler Yasası ile Anayasa'nın ilgili maddesinin uyumlu hale getirilmesi, hukukun gereği gibi görülebilir.
Elbette zırt pırt parti kapatılmasın ama "uyum" iddiası gerçek mi?
- Hukukun genel ilkesi, yasaların, Anayasa'ya uyumlu hale getirilmesidir. Şimdi yapılmak istenen ise tam tersi.
Parti kapatmayı zorlaştıran Siyasi Partiler Yasası hükmü, Anayasa'ya uyumlu hale getiriliyor.
Hukuk amuda kalkıyor.
2- Zaten o Siyasi Partiler Yasası da, Anayasa'da tahkim maddesi değişikliği için FP oylarına verilen ödüldü.
Al gülüm, ver gülüm.
Tahkimin ödülü olan madde, bu kez de 5 + 5'in ödülü olarak Anayasa'ya taşınıyor. Gene al gülüm, ver gülüm.

Laikliğin yalnızlığı

Ancak bu karşılıklı gül ikramları, Türkiye'ye çok pahalı olabilir.
Yarınlarda seçimlere gidilirken, siyasi İslam söylemlerinin önünde müeyyide kalmayacak.
O söylemlerin odaklandığı bir parti, nasıl kapanacak?
Konuşmaların anayasal çerçeveyi dağıtması önünde, hangi engel, hangi müeyyide kalacak?
Yıllar sürecek mahkeme kararı mı beklenecek?
Yoksa...
O söylem sahiplerinin bu arada iktidar olmaları mı?
Anayasa'nın değişmez temel ilkesi ve Türkiye'nin geleceği olan laisizm korumasız kalıyor.
Demokrasi yıpranabilir.

Değer mi hiç?

Bir kişi için Anayasa'nın cumhurbaşkanı seçimi maddesi değişiyor.
Demirel'in özellikle son yıllardaki performansı nedeniyle, hadi buna tek gözümüzü yumalım.
Üstelik iki kez seçimle geldiği iktidarı darbeyle elinden alındığı için ikinci kez seçilme olanağı, belki demokrasi jesti gibi de algılanır.
Ayrıca...
Anayasa'nın karar alınmasını bile yasakladığı Anayasa değişikliği için liderlerin emir ve kumanda zinciriyle milletvekillerine attırdıkları imzaları ve gruplarına "oy vereceksin" talimatlarını da o kapalı gözümüz varsın görmesin.
Ama...
69. madde, kapalı göze bile "kör parmağım gözüne"dir.
Buna en çok Atatürk'ün koltuğunda oturmakta olan Demirel tavır koymalıdır.
Çünkü sadece dinin siyaset için kullanılması değil, Türkiye'nin ülkesi ve milleti ile bölünmezliği de, örgütlü siyasal oluşumlara, kalkışımlara karşı güvencesiz bırakılıyor.
Demirel'i Çankaya'ya taşıyacak diğer teşrifatçı madde 86'ya gelince...
"Kıyak" dedikleri özlük hakları, öylesine masum kalıyor ki, "Demirel'e KÖŞK yolları... Laikliğe kurşunlar!.."
Demirel, Çankaya'ya zaten seçeneksiz yürüyor.
İşte bu olmamalı.


Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr