Anayasa Mahkemesi’ne AKP için kapatma davası açıldığında “En kısa zamanda karar verilmeli” diye yazmıştım.
İktidar yanlısı kimileri buna takılmıştı ama sonra hepsi aynı çizgiye geldiler.
Şimdi de “Ergenekon davası ciddiyet sürecinde ve mümkün olan en kısa zamanda sonuçlanmalı” inancındayım.
O kadar çok kişi gri bölgede bırakıldı ki...
Adalet, “ak” ve “kara” olanları süratle belirlemeli.
Ergenekon iddianamesinden medyaya yansımalar “tiyatro maskları” gibi bazen dehşet veriyor, bazen de tebessüm.
Doğru mu bilemem ama “Sabancı cinayetinin de Ergenekon tarafından gerçekleştirildiği ve Dev Sol’un vitrine konulduğu“ iddiası gerçekten dehşet verici.
Ama gene aynı iddialar içinde katillerin ve Belçika’ya kaçan kat görevlisi Fehriye Erdal’ın 2 gece Rahmi Koç’un Pendik’teki özel adasında kaldıkları, hatta “bunun Rahmi Koç’un bilgisi dahilinde yapıldığı yolundaki“ ima güldürdü.
ÖTEKİ BODRUM
Bodrum’u sadece beach’lerde “görmek ve görünmek” eksenli... Barlarda kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan çılgınlıklar sanmak yanlış olur.
Antik Tiyatro’daki konserler, Kale’de bale, Gümüşlük’te klasik müzik festivalleri, resim ve heykel sergileri, sayıları 100’ü bulan sosyal ve sanatsal etkinlik kulüpleri, hemen her hafta düzenlenen yelken yarışları, hatta organik odaklı gurme kulübü, SPA merkezleri, çok az kişinin bildiği eski taş evlerde köy yaşamı ve 1 milyon ağaçlı botanik bahçesi, golf sahasıyla bambaşka bir Bodrum da var.
Bunlar magazin sayfalarına yansımaz.
O nedenle “Bodrum”, adeta “bedroom” gibi algılanır.
Gerçi onlar da var ama ötekiler de ıskalanmasın.
Sadece geçen hafta 3 resim sergisi birden gördüm.
Herhalde göremediğim en az 10 sergi daha vardır.
The Marmara’da Remzi İren - Hikmet Çetinkaya resim ve heykelleri sergileniyor.
Resimlerin, heykellerin üzerinde kırmızı noktaları gördükçe ayrı bir zevk alıyorum.
Sadece görülmeleri değil, satın alındıklarını da gösteren kırmızı noktaların tüm sergilerde ve galerilerde çoğalması dileğiyle...