Topbaş-Sarıgül derbisi

İstanbul bir “derbi heyecanı” arifesinde. Başkan Kadir Topbaş’a karşı Mustafa Sarıgül...
İstanbul Belediyesi için yıllar sonra ilk kez ciddi bir yarışma.
İşaretler, önümüzdeki yerel seçimlerde Mustafa Sarıgül’ün CHP İstanbul Büyükşehir belediye başkan adayı olmasına ağırlık kazandırıyor.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “itirazımız olmaz” mesajı sadece görünürdeki yansıma...
Daha derinde dirsek temasları ile başlayan süreç görüşmelere dönüşmüş.
Gerçi hem AK Parti’de, hem CHP’de bu “prensliğe” gönül koymuş olanlar var, onlar da oynayacaklar ama son tahlilde ağır toplar konuşur.
Kadir Topbaş için akıl ve vicdan sahibi kimse “başarısız” diyemez.
İçinde yaşarken değişim göz alışkanlığına uğruyor.
Fakat...

Bir süre, kısa bir süre uzakta kalanlar İstanbul’a geldiklerinde etkileniyorlar.
AK Parti’ye damardan muhalif olanlar bile “o tüneller, yollar, metro... Müthiş” demekten kendilerini alamıyorlar.
Estetik bazı kaygılar ve eleştiriler elbette var.
Ve bunların bir kısmına ben de katılıyorum.
Ancak...
Estetik ötesinde fonksiyonel ve etkinlik boyutu oldukları kesin.
Zaten...
Halkın nabzını tutan araştırmalar da bunu ortaya koymakta.
Aynı araştırmalarda Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de “karşı ağırlık” olarak dengeye birkaç tık çıtla en yakın konumda.
CHP’nin sandıklarda eksisi, icraatçı olacakları izlenimini vermemeleridir.
Oysa...
Sarıgül tam tersine 2 dönem üst üste gerçekten icraatlarıyla kendini kanıtlamış bir başkan.
Sabahın 5’inden başlayarak bütün gün ve gece aralıksız süren insan ilişkileri.
Hizmete odaklı kadrolaşma.
Bahanesiz ve kavgasız sonuç üretimi.
Üstelik bunları iktidar olanaklarından ve desteklerinden yararlanarak gerçekleştiriyor değil.
Şişli Belediyesi sınırları içindekilerin ötesinde diğer İstanbullular da bu performansı kabul ediyorlar.

AKLIN YOLU
BU durumda AK Parti’nin başka isimler düşünmesi fantezi olur.
“CHP’nin nasıl olsa esamesi okunmaz. Oylar ampulün etrafındaki pervaneler gibi uçuşur, kimi aday göstersek seçtiririz” düşüncesi geçerli olmuşsa da bu kez gerçekçi olmayabilir.
CHP İstanbul’a Mustafa Sarıgül’ü aday gösterirse AK Parti’nin onu tartacak -şimdilik- tek ismi Kadir Topbaş’tır.
AK Parti siyasi kumar riskini -sanırım- almaz.
Buna karşılık CHP’nin de başka aday lüksü yok.
Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlığı üzerine Mustafa Sarıgül’ün her şeyiyle hazır olan partisini kurmaktan vazgeçişi CHP’nin hafızasına kaydedilmiş olmalı.
Kılıçdaroğlu ve ekibinin İstanbul’da Büyükşehir Belediyesi’ni kazanması, genel seçim için çok etkin bir referans olacaktır.
Türkiye nüfusunun 3’te birine yakınını temsil eden İstanbul, sandık referansıdır.
Sarıgül’ün adaylığı kesinleştiğinde, “itibarsızlaşma” düğmesine basılacağını tahmin etmek zor değil.
Ancak o saatten sonra ne kadar etkili olur, tartışılır.
..........................
Galatasaray-Fener maçları bir süre öncesine kadar “derbi” olmak ruhunu yitirmişti.
Etikette kalmıştı.
Fenerliler, “Ali Sami Yen’e gideriz yener döneriz” diyorlardı.
Bu söylem Seyrantepe’deki Aslanların Arena’sı için de geçerli olmuş gibiydi.
Derbilerin -bir Galatasaraylı olarak yazıyorum- bizim için havası kaçmıştı.
Ama...
Artık öyle değil.
Şimdilerde yeniden iki takım arasında denge kuruldu.
Sonucu önceden tahmin etmek mümkün değil.
AK Parti ile CHP’nin sandık karşılaşmalarında da “derbi” havası olduğu söylenemez.
Ne var ki...
Kadir Topbaş’ın karşısında Mustafa Sarıgül’le sıkı bir “derbi” heyecanı yaşanabilir.
Demokrasiler için böylesi daha iyi...