Fotoğrafa bakın...
İşte başlığın yüzlerce kelimeye gerek kalmadan anlatımı. Bodrum/Yalıkavak Geriş Koyu’ndaki JW Marriott Oteli’nden günbatımı görsel şöleni bu. Yalıkavak’ın tepelerindeki villalardan, kıyıdaki otellere, yalılara, marinaya kadar “günbatımı” simgedir. Bitez-Müskebi’den (“Ortakent” adına hiç ısınamadım) yol yükselir tepeye geldiğinde arabalar sağa çekilir ve bu muhteşem manzara ile meditasyona geçilir.

Marriott Oteli’n mimarisi öyle tasarlanmış ki daha girişteki lobinin cephesini boydan boya denize açan fotoğraf gibi bir manzara.
Kıyıya kadar kat kat inişlerde manzara daha da genişliyor. Yalıkavak esintileri ile deniz kokusu kucaklıyor. Çok değil, daha uzun sayılmayacak bir süre önce Türkiye’deki turizm tesislerinin tümünün oda sayısı sadece Yunanistan’ın Rodos’taki oda sayısı kadardı.
Şimdi koyun Rodos’u bir yana yüzlerce adasıyla bütün Yunanistan’ın oda kapasitesini Türkiye performansı birkaç kez katlıyor.
Hem de yepyeni, modern ve konforlu tesislerle. Butik Oteller, pansiyonlar da cabası.
Azeri işadamı Mübariz Masimov’un Yalıkavak’ta yaptığı görkemli marinadan sonra Yalıkavak ve oradaki oteller çekim merkezi oldu.
....................
Marriott’ta bu yıl hizmete girdi. 55 metre kareden başlayarak 1000 metrekarelik daireler, 2 bin metrekarelik süper lüks bağımsız bölümlere kadar tüm koyu kapsayan çok geniş bir alanda hizmet veriyor.
SPA’sı ayrı bir gezegen.
Farklı mutfaklardan lezzetler sunan restoranlar yüzme havuzları, barlar, pırıl pırıl suyu çevreleyen plaj.
....................
Yakın dostların bildiği bir marifetim var.
“Zeytinyağlı, sarımsaklı, birberli” sade ama lezzetli makana yaparım. Bunca lezzet arasında mutfağa girdim Fatih ve Özlem Merter’in birlikte olduğumuz dostlarına bir
koca tencere bu makarnadan yaptım.
Büyük şefler
TARABYA’DA
TARABYA adı “Terapia”dan gelir.Karadenizden esen sert poyraz rüzgarlarına sırtını kapatmış yumuşacık “mikroklima” bir koy etrafındaki ılıma hilaldir.
Bitki örtüsü de “mikroklima”nın yeşilleridir, begonvilleridir. Terapia adı Rumların oradaki yazlıklarının “terapi” yeri algısını yansıtır.
Bütün zamanların gözdesidir.
Tarabya “2. baharında...”
Denizle dudak dudağa Tarabya Oteli yeniden yapıldı. SPA’sı, yüzme havuzu, restoranları, barlarıyla ilgi çekiyor. Tek eksiği -bir zamanlar keyifle raket salladığım- güllerle çevrili deniz manzaralı tenis kortu. Keşke onu da korusalardı.
Tarabya koyu yıllar içinde ihmal edilmiş, kirlenmiş plastiklerin, pet şişelerin, deniz analarının kapladığı bir görüntüye dönüşmüştü.
Şimdi pırıl pırıl ve güzel de bir marina yapıldı.
....................
Az ötede “Yeşilçam filmlerine” de
mekan olmuş, kıyısında nice film setleri kurulmuş, nice ünlülerin kamera
karşısında romantik yakınlaşmalar yansıttığı
“Tarabya plajı...” Restoranın üstündeki teras daha seçkin müşteriler içindi. Gözde bir mekan ve plajdı. Orası da yeniden doğdu. Big Chef’s
zinciri Tarabya plaj/restoranını aldı.
Mutfağından, dekorasyonuna, şezlonglarına kadar geçmişin anılarıyla bugünün gereklerini harmanlayan, nostaljiyle, güncelliği seviştiren bir mekan yaptı. Hafta ortası “yeme-içme-gezi” yazarı bir grup dostla beraberdik.
Keyifli bir geceydi.
Damak ve sohbet lezzeti güzeldi.
EZO’NUN ‘LİMAN’INDA
Bir tatlı huzur almak için Ezo’nun “Liman”ına demir atmaya çağırıyorum sizi.
Sesi, sanatı ve yüreği büyük bir küçük kadın o...
....................
Rafet El Roman Bakü’de verdiği bir konser sonrasında tesadüfen Ezo’yu dinler, genç kızın sesinden büyülenir ve albüm yapmak üzere İstanbul’a davet eder.
Azerbaycan’dan ayrılan Ezo 6 yıldır İstanbul’da. Rafet El Roman’a Türkiye ve Yurtdışı konserlerinde solistlik yapmanın yanı sıra şan ve diksiyon dersleriyle sanatını derinleştirir.
2013 yılında Rafet El Roman ile yaptığı “Kalbine Sürgün” ile dikkati çeker, yıldızı parlar.
“Yılın düeti, yılın şarkısı, yılın en iyi çıkış yapan sanatçısı” ödüllerini alır.
Ben de o yıllarda tanımıştım Ezo’yu. Bizim Şeffaf Oda’ya konuk olmuştu.
Etkilenmiştim.
Ezo bu kez 2014 yılında “Git Diyemem” singılı ile daha da ünlendi. Şimdi de Almanya’da stüdyosu da olan Rafet El Roman’ın prodüktörlüğünde yeni albümü “Liman” raflarda.
Aynı adı taşıyan klibi
TV ekranlarında dönüyor. Albümün en özel şarkılarından biri, yıllar önce Reshid Behbudov tarafından seslendirilen
“Aylı Geceler” isimli şarkıya Ezo’nun getirdiği
güzel yorum.
Ezo sahne çalışmalarının yanı sıra “Akademi 35,5”ta oyunculuk, ayrıca dans ve oryantal dersleri almakta.
Reklam filmlerinde de Ezo’yu çok kez izledik. Görünmediği bazı reklamlarda da cingıl seslendirmeleri yaptı.
Ezo “kadın hakları” konulu kamu spotlarında da oynadı.