ABD başkanlık seçimi de bu söylemi hatırlattı.Bush ya da Kerry ne fark edecekti ki...Türkiye, ABD ile yakın ilişkide.Ayıyla yatak paylaşıyor.Yıllardır pençe atsa da atmasa da "ayıya dayı" diyoruz.Yatak sefası değil, cefasıyla durumu idare ediyoruz.Kerry seçilseydi de aynı politika sürecekti. Merhum İsmet İnönü "Süper büyük devletle yakın ilişki, ayıyla yatağa girmeye benzer" demişti. Şöyle de gerisini getirmişti sözün: "Ayı, severken bile pençesiyle canını acıtır, yaralar..." Bu yazıyı yazarken, geride kalan yazın eğlenceli "Çeksene elini... Kırcan mı belimi" şarkısını anımsatmak çıtayı düşürür mü?Cumhuriyetin kurucularından, eski Cumhurbaşkanı, Milli Şef, Lozan Barış Antlaşmasının mimarı İnönü bile "ABD - Türkiye politikaları, buram buram terbiyesizlik ve saygısızlık kokan ünlü Johnson mektubuyla gerildiği günlerde" ayı metaforunu kullanmıştı...O zaman yatakta Başkan Johnson vardı...4 yıldır Bush var. Irak için TBMMde kırmızı ışık yakıldığında neler söylediğini hatırlayın...Şu seçimde yatağa Kerry girseydi bir şey mi değişecekti? Kırcan mı belimi? Yani Kerry, Türkiye için Bushtan daha kötü olamazdı.Birkaç "sözel" fantezi de önemli değil... Örneğin "Ermeni lobisini okşayan" vaatleri...Daha önceki başkanlar da, seçim kampanyaları sürerken o vaatlerde bulunmuşlardı.Ama seçilip Beyaz Saray/Oval Ofisteki masaya oturduklarında hepsini, çekmeceye koyup kilitlediler... Bir daha gün ışığına çıkarmadılar.Oval Oda da, belki, Monica gibi genç stajyer kızların başkanları baştan çıkarabildiği bir yer ama o oda - ciddi - sorunlarda akılları başlara da getiriyor.Başkanlar Oval Ofise geldiklerinde, ABD yararlarının, seçim kampanyası kürsülerinden çok farklı olduğunu görebiliyorlar.Türkiye için Kerrynin "aykırı" görünen söylemleri, böyle yorumlanmalıdır.O da Oval Ofise girebilse, hizaya gelirdi.Pençeleri, Bushtan farklı olmazdı. Oval Ofisin sırrı Bu seçim analizleri ve seçmenlerden nabız yoklamaları, ABD toplumunun ortadan yarıldığını gösteriyor.- Varlıklılar Busha, daha mütevazı kesimler Kerryye oy vermiş.- Dindarlar Busha, Kiliseyle araları o kadar da iyi olmayanlar Kerryye..- WASP (Beyaz Anglo Sakson Protestanlar) Busha, siyah ve diğer renkliler, azınlıklar, Müslümanlar, Budistler, Hispanikler diye anılan Katolik Güney Amerika kökenliler Kerryye...- Tarıma dayalı orta kesimler Busha, kozmopolit, işçi - bürokrat nüfus ağırlıklı ticaret ve sanayi yoğun kıyı şeritleri Kerryye..- Irakta askeri müdahalenin sürmesinden yana olanlar Busha, ABDnin o coğrafyasından geri çekilmesinden yana olanlar Kerryye... ABD yarılmış Bu manzaranın iyi yanı şu:"ABD başkanı, radikal politikalar için karşısında ciddi bir muhalefet ağırlığı bulacak. Daha dengeli olmak zorunluğunu hissedecek."Buna karşılık olumsuz yanına da işaret edeyim:"Büyük sorunlarda taraflar, eşit ağırlıkla dengelendiği ve oylar - bir bakıma - eşitlendiği için, marjinal konularda seçmen kazanmak yoluna sapılması, bir tehlikedir. İşte o zaman Ermeni ve Rum azınlıkların zamanla etkinliklerini katlamaları olasıdır.".....Bush gene de "ne olduğu" bilinen biri.Ne menem şeydir, Türkiye ve dünyanın yeterince fikri var.Kerry ise bir "meçhul..."Her şey de olabilir, hiçbir şey de................Öte yandan...Kerrynin, "seçimi kaybettiğini kabul ederek Bushu seçimin galibi olarak tebrik ettiğini" açıklaması ve "Amerikan toplumunun adeta ikiye ayrılmış gibi görünmesinden duyduğu üzüntü ve rahatsızlığı" dile getirmesi, "artık bu ayrılığın yaralarını sarmak zamanıdır" söylemi güzeldi.Kıskanmadım ama gıpta ettim."Demokrasilerde, uygarlık göstergesidir."Hiç değilse "kendi yataklarında!..." g.civaoglu@milliyet.com.tr Marjinal katsayısı