“Yeğeni” enseden vurdular

KKTC’DE önümüzdeki hafta Cumhurbaşkanı seçimi var. Bu bağlamda Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Derviş Eroğlu ile söyleştik.
Eroğlu, “Toplumsal hafıza kine odaklı olmasın ama unutkan da olmasın.
Geçmişte yaşadıklarımız acı fakat büyük derslerdir” mesajını veriyor.
Örneğin eşinin abisi Rumlar tarafından kaçırılmış. 4 kişiymişler.
Daha birkaç yıl önce Rumlardan kemiklerini almışlar.
Eroğlu, “Aramızda enişte/kayınbirader lafları yoktu. Birbirimize yeğen derdik. En iyi arkadaşımdı. Kıbrıs’ın çok iyi futbolcularından biriydi. Koca adamın kemikleri kutuya konulmuştu. Ensesinden tek kurşunla vurmuşlar.”
Yani...
Diğer 3 arkadaşıyla birlikte hepsinin enselerinden birer kurşunla infaz.
Bunu anlatırken Eroğlu’nun gözleri dumanlanmıştı.

Oğlum şehit ol
Ama yaşlar bir başka anısını anlatırken koptu. Her iki barış harekâtında da hekim olarak görev yapmış.
Çok can kurtarmış.
Çok da şehit acısı yaşamış.
Bunlardan birinin üzerinden çıkan baba mektubunda, “oğlunun şehit mertebesine ermesi” için satırlar varmış.
Böyle birkaç anı daha yansıttı.
Çekim yaptığımız Mercur Otel’in az ötesinde çıkarma harekâtı başlamıştı.
Bulunduğumuz yerde çok kanlı çatışmalar olmuştu.
Şimdi keyifli yemeklerin yenildiği, sularında yüzüldüğü, sahilinde yürüyüşler yapıldığı cennet gibi yerler Mehmetçiğin ve Kıbrıslı mücahitlerin canları pahasına kazanılmıştır.


Görüşmelere devam
Sandık ne gösterir, son güne kadar belli olmaz .
Ancak kamuoyu araştırmaları Derviş Eroğlu’na daha fazla şans veriyor.
Bunun nedenleri Kıbrıs Türk’ünün Rumlar ve Avrupa tarafından aldatıldığı yolundaki duygusal tepkileri...
Daha önce referandumda “Yes be annem” sloganıyla sandıklara EVET oyu akmıştı. Rum tarafının da EVET diyeceğine inanılmıştı.
Böylece AB kapıları da açılacaktı.
36 yıllık ambargo kırılacaktı.
O yükselen beklentiler Mehmet Ali Talat’ın Cumhurbaşkanlığı’na kadar uzanan ışıltılı yolunu açmıştı.
Fakat...
Bu beklentilerin tam tersi oldu.
Rum kesimi Referandumda HAYIR dedi.
AB, sözünü tutmadı.
Talat’ın Rum kesimiyle yürüttüğü çözüm görüşmeleri sonuç vermedi.
Bu süreçte yaşanan travma geçmişin acı anılarını da yeniden gündeme taşıdı.
İşte psikoloji genelde böyle.
Ama...
Özellikle gençlerin nabzını tuttuğumuzda “Talat’ın Rumlarla görüşmelerinden bir sonuç çıkacağına inanmıyoruz, gene de oyumuz ona” diyenler az değildi.
“Hiç oy kullanmayacağım” söylemleri de oldu. Peki...
Derviş Eroğlu seçilirse Rumlarla görüşmeleri sürdürecek mi?
“Evet...”
Fakat “eşit egemenlik” koşuluyla.
Yani bir taraf devlet diğer taraf toplum sayılarak değil.
Bir soru daha:
Ankara Mehmet Ali Talat’ı destekliyor söylemleri gerçeği yansıtıyor mu?
Derviş Eroğlu “Ankara’yla hiçbir sorunun olmadığını, pek çok başbakan ve Dışişleri bakanıyla uyum içinde çalıştığını, KKTC ile Anavatan ilişkilerini daima sıcak tuttuğunu” anlattı.

ZİYNET SALİ’NİN DEDESİ ŞEHİT
Ünlü sanatçı, Kıbrıs doğumlu Ziynet Sali de programın konuğuydu. Şarkılar söyledi. Kıbrıs türkülerine zaman zaman Derviş Eroğlu da eşlik etti. Duygu yüklü dakikalar yaşandı. Ziynet Sali’nin dedesi de şehit olmuş. Ziynet Türkiye’nin güvencesinin, adadaki varlığının kesinlikle sürmesi gerektiğini düşünüyor.
Aksi halde çözüme varılamayacağı görüşünde. Akdeniz kadını farklı bir enerji taşıyor.
Sımsıcak ve ışıklı... Şarkılarına da bu özelliği yansıyor.

ALTIN YOLLARDA

CUMA gecesi harika bir konser vardı Lütfü Kırdar’da... Sanatçı harmanını yansıtayım önce.
Neyde Kutsi Erguner, İstanbul kemençe-sinde Derya Türkan, utta Gürdal Tokcan, perküsyonda Fahrettin Yarkın, tamburda Murat Salim Tokaç, kanunda Hakan Güngör...
Ermenistan’dan Gaguik Mouradiyan kemençe, Haig Sarikouyoumdjian ney, duduk çalıyordu...
Yuna-nistan’dan Dimitri Psonis santur, İsrail’den Yair Dalal ut, Fas’tan Driss El Maloumi ut, Fransa’dan Pierre Hamon ney ve flüt, İspan-ya’dan Pedro Estevan perküsyondaydılar.
Bu topluluğu bir araya getiren yönetim, konsept tasarımı ve müzik seçimi Jordi Savall’dan.
Neler seçmemiş ki...
Taksimler...
Devri-kebir...
Ermeni şarkı ve dans...
Der Makam-i Hüseyni Semai...
El Rey Nimrod Seferad... (İzmir)
Ve daha Osmanlı döneminin bir dizi seçkin müziği...
“Terapi” gibi bir geceydi.
Kültürler arası diyalog konseptiyle “GOLDEN ROUTES” etkinliği İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti kapsamında...