Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Yazının başlığı için dünkü WP’den (Washington Post) esinlendim.

Aslı şöyle:

“Make Turkey Great Again…” (*)

WP’ye göre, Erdoğan “Türkiye’yi yeniden büyük yapmak” sözünü vererek zafer kazandı.

Trump’a seçim kazandıran kampanya söylemini hatırlatıyor.

………………………

Gazeteden seçkilerle yazıyı sürdüreyim.

 Elbette Cumhurbaşkanı seçimi henüz bitmedi.

28 Mayıs’ta ikinci tur olacak.

Ancak Kemal Kılıçdaroğlu’ndan 4 puan fazla önde olan Erdoğan’ın kazanması muhtemel.

İktidar koalisyonu şimdiden Meclis çoğunluğunu sağladı.

Haberin Devamı

19. yüzyılın sonlarında 33 yıl tahtta kalan Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid’den bu yana tüm liderleri açık ara geride bırakarak Erdoğan’ın 5 yılı daha…

YENİ ANAYASA

Yeni bir Anayasa’yı referanduma atmak için çoğunluğu Cumhur İttifakı Meclis’te sağlayabilmiş değil.

Ancak 3-4 milletvekili imzasını daha sağlayabilirse böyle bir imkân elde edebilir.

“Muhafazakârlık” vurgusu daha derin olan bir yeni Anayasa için eksik imzaları tamamlaması mümkün.

NASIL KAZANIYOR?

WP “enflasyona, deprem sürecindeki bazı aksamalara rağmen Erdoğan nasıl kazanmaya devam ediyor?” sorusuna şöyle bir cevap getirmekte.

   Oyları “çalarak” değil, Erdoğan’ın

“oyları gerçekten kazandığı” bir şeffaf seçim sistemine sahip Türkiye.

Gerçek cevap Erdoğan’ın “Türkiye’nin en büyük sosyopolitik bloku olan dindar muhafazakârlarla kopmaz bir bağ kurduğudur.”

Onları görkemli bir anlatımla büyülüyor; “hain düşmanlara ve iğrenç komplolara” rağmen, Türkiye’yi yeniden ve Müslüman yapıyor.

Bunları dev bir propaganda makinesi yayıyor.

Bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu’nun hükümdarları olarak Türkler “içlerindeki hainler” yüzünden diz çöktüler.

Şimdi de sürekli Erdoğan’a saldırıyorlar.

Batı medyası, kapitalist entrikacılar, George Soros, Amerikan derin devleti, Avrupa mahkemeleri, Kürt teröristleri, LGBTQ aktivistlerinden oluşan Türkiye düşmanları şanlı milleti ve liderini devirmeye çalışıyor.

Erdoğan yanlıları onlara karşı “Yedirtmeyiz” diye haykırıyor.

………………

Erdoğan’ın bu seçim kampanyasında iki yeni savaş makinesinin duyurusu yer aldı:

Türkiye’nin ilk insansız uçak gemisi TCG Anadolu ve yeni “Milli Savaş Uçağı” Kaan...

Haberin Devamı

Her ikisi de büyük kalabalıklar ve yeni keşfedilen büyüklükle, coşkuyla halka açık törenlerde sunuldu.

O sıralarda Erdoğan da jet pilotu üniforması giymiş kararlı lider ve sonrasında görkemli Ayasofya’da akşam namazıyla görünüyordu.

Buna karşılık Kılıçdaroğlu ise mütevazı apartmanının mutfağında artan soğan fiyatlarını eleştiriyordu.

Erdoğan yanlısı propaganda makinesi karşılık veriyordu: “Bu bağımsızlık meselesidir soğan değil.”

Sonuç…

Erdoğan’ın kampanyası “kültür savaşı ve dini milliyetçilik” eksenindeydi.

Ayrıca…

“Milliyetçilik küresel bir tırmanışta…”

GİZLİ VE DERİN

Dünkü WP’den bir başka yorumda Kareem Fahim’den bir üzücü ve temenni edilmez iddiada bulunuyor.

Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na fark atmasında “onun Alevi kökeninin bir neden teşkil edip etmediğini” gündeme taşıyor.

Dile getirilmeyen, saklanan “ön yargıları” hatırlatıyor.

Seçimden önce de Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye’nin Erdoğan karşısında en iyi aday olup olmadığı” konusunda muhalefet içi tartışmalara gönderme yapıyor.

Haberin Devamı

Ve…

Bir diğer faktöre işaret edeyim.

HDP’lilerden bazılarının ve Kandil’deki kodamanlarının ulu orta söylemlerinin de sonuçta etkisi yadsınamaz.

Sakık’ın “Kılıçdaroğlu, HDP’ye ne vaat etti?” anlamına çekilebilecek mesajı, Karayılan’ın Kılıçdaroğlu’nu işaret eden acayip ifadeleri tahminlerin çok ötesinde Kılıçdaroğlu’na zarar verdi.

Daha ileriye giden “boş lafları” tekrarlamak istemiyorum.

Bunlara cevaplar yeterli olamadı.

Ancak…

Şimdi…

“CHP’nin geniş stratejisini” açıklayan Kemal Kılıçdaroğlu ciddi ve kesin karşı tavır koymuş bulunuyor.

Bakalım 28 Mayıs’a kadar yüksek ve yaygın frekansla yayılabilecek mi?

Çivinin üzerine bir kez vurmak yeterli değildir.

Ayrıca…

Birinci turdan sonra sadece seçime 10 gün kala yeni stratejiye geçmek, yükselişte olan milliyetçi trend rüzgârına yelken açmak yarışı ne kadar etkiler?

…………………….

Bu arada Sinan Oğan’ın Kılıçdaroğlu lehine kazanılması halinde bu da -abartılmaması gereken- ama önemli katkı olur.

……………………

28 Mayıs sonrası hangisi kazanırsa kazansın, Türkiye’nin ekonomi ve dış politika gibi önemli gündemleri bir başka yazıya.

…………………..

(*) Mustafa Akyol… Cato Enstitüsü Kıdemli Araştırmacısı

“Neden Bir Müslüman Olarak Hürriyeti Savunuyorum” kitabının yazarı.