Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Gerhard Schröder ile ilgili bir anı...
Schröder, CNN'deki söyleşisinde anlatıyor...
Bundan 8 yıl önce bir gece, çakırkeyif olarak, başkent Bonn'daki Başbakanlık binasının bahçedeki demir parmaklıklarını, elleriyle kavrar...
Şiddetle, adeta koparmak istercesine sarsar...
Ve şöyle bağırır:
"Bir gün, bu binaya geleceğim.
Şansölye olacağım.
Bütün adaletsizlikleri değiştireceğim."
Oradan geçenler, bu garip görüntü karşısında, başlarını iki yana sallayıp gülümsemişler.
"Anlaşılan, alkolü fazla kaçırmış" diye söylenmişler.
Schröder, gerçekten 8 yıl önce verdiği sözü tuttu.
8 yıl sonra, parmaklıkların dışında değil, içindeki Başbakanlık masasında yerini alacak.

Schröder, 4. kez evli.
34 yaşındaki gazeteci eşi, genç, güzel bir aydın...
Schröder'in oyları arasında, 1. sırayı gençler ve kadınlar aldı.
Sonra...
Almanya'nın doğu kesimi...
Ve yabancılar...
Schröder, düzgün fiziği, aydınlar arasındaki saygın kişiliği ve en önemlisi, bir yenilik, bir umut olarak seçildi.
Seçmen artık, 5. kez Başbakanlığa talip olan Kohl'a, "iktidarda 20. yıl" vizesini vermedi.
Kohl'dan artık bıkmıştı.
Kohl, aslında hiç de başarısız değildi.
Fakat...
Bıkkınlık vermekte, önemli bir etken...
Seçmen, naftalin kokusundan artık sıkılmıştı.
Fransa'yı, uçurumun kenarından çekip alan de Gaulle, 1968'e kadar, çok uzun süre Başkanlık yapmıştı.
Fransa'nın bugünkü yönetimini oluşturan "Yerel Yönetimler Reform Yasası'nı" hazırlattı.
Meclis'te, direnişle karşılaşınca, bu yasa tasarısını, referanduma sundu.
"Referandumda reddedilirse, görevi bırakırım" dedi.
Sonuç...
Halkın çoğunluğu, "HAYIR" oyu kullandı.
de Gaulle, Cumhurbaşkanlığı'ndan istifa ederek, doğduğu köye yerleşti.
Ölene kadar orada kaldı.
Sosyal psikologlara göre, "Referandumun bu sonucu, halkın, de Gaulle'den bıktığını" ortaya koyuyordu.
Gerçekten, onun yerine geçen Pompidou, aynı reformu hiç güçlük çekmeden, yasa haline getirdi.
Tepki, reforma değil, de Gaulle'e idi.

Kohl, Doğu Almanya ile Batı Almanya'yı birleştirdi.
Federal Almanya'yı, Avrupa'nın en büyük ve en güçlü ülkesi haline getirdi.
Avrupa ve dünya siyasetine, Almanya'nın damgasını vurdu.
Berlin Duvarı'nı yıkarak tarihi değiştirdi.
Ama...
Seçmenden, bu kez oy alamadı.
Tıpkı, İngiltere'ye 2. Dünya Savaşı'nı kazandırtan Churchill'e, savaş sonrası ilk seçimde, İngiliz halkının oy vermeyişi gibi..
Mevlana'nın bir sözü vardır...
Evrenseldir;
"Şimdi, artık herşey geçmişte kaldı, cancağızım. Artık, yeni şeyler lazım."
1940'lı yılların sonunda, İngiliz halkı, Churchill'e, 1960'lı yılların sonlarında, Fransız halkı, de Gaulle'e...
Ve, şimdi Alman halkı, Kohl'a...
Gençlerin, artık bütün dünyada kullanılan ve her ülke diline girmiş deyimiyle, Almanlar da "Enough is enough" dediler... (Yettiyse, yetti)


Siyasetin kuralıdır, seçmen geçmişe değil, beklentiye oy verir.
Daha önce, Kohl'dan beklentileri vardı.
Büyük Almanya...
Doğu ile birleşmek...
Avrupa ve dünya siyasetine ağırlık koymak...
Nazilerle kaybedilen prestijin, yeniden kazanılması...
Kohl, bunları verdi.
Daha fazla verebileceği yoktu.
Alman seçmeni, artık daha somut şeyler istiyor ve bekliyor.
Vergi adaleti, Batı'da yüzde 11,5... Doğu'da yüzde 20'ye varan işsizliğin çözümü...
Emeklilerin, gelirlerinin artırılması...
Kısacası...
Schröder, bütün bunları, tek başlık altında toplamıştı.
"SOSYAL ALTYAPININ MODERNİZASYONU..."
Schröder, 1968 kuşağındandır.
O kuşaktan, geniş bir desteğe sahip.
Kamuoyunu oluşturan, kamuoyunda etkili olan aydınların desteği.
Ve sonucu aldı.

Schröder'in seçimi kazanmış olması, Türkiye'yi nasıl etkileyecek?
Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz açısından büyük bir değişim umudu yoktur.
Uçak gemisi, ani ve sert yön değişimleri yapmaz.
Ancak...
Olumlu bir puan, Schröder'in programında yer alan "Türkler'e çifte vatandaşlık" vaadidir.
Bu seçimde, 160 bin Türk oy kullandı.
Yüzde 70'si, Schröder'in partisi içindi.
Eğer, gelecek seçimlere kadar çifte vatandaşlık gerçekleşirse, Almanya'daki 2,5 milyon Türk'ün oylarını alabilmek için partilerin, Türkiye'ye daha büyük ödünler vermeleri beklenebilir.
Ama...
Bu, 2,5 milyon oyun da blok olmadığı...
Bazı etnik nedenlerle, ters etkilerin de olabileceğini, göz önünde tutmalıyız.
Ayrıca...
İktidara gelecek Sosyal Demokrat ve Yeşiller'den milletvekillerinin, PKK ile ilişkileri hiç unutulmasın.
Demokratikleşme, insan hakları, Türkiye'ye dayatılan etnik sorunlar ve hatta, Kıbrıs, daha yüksek sesle söylenecek.





Yazara E-Posta: G.Civaoglu@milliyet.com.tr