Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

AŞK-I Memnu’nun Firdevs’i Nebahat Çehre, “Yılmaz bana bebeğim diye hitap ederdi” diyor.
“Yılmaz’ın bir tek isteği vardı, eve geldiği zaman kapıyı benim açmamı isterdi. Çünkü eve asla çiçeksiz gelmezdi.  Kapı açıldığı zaman ilk kır çiçeklerini uzatırdı” diye anlatıyor.

‘Yılmaz Güney her akşam çiçekle gelirdi’


Yılmaz aynada kendine ateş etti
YILMAZ Güney’le ilgili en ilginç anısını paylaşıyor:    
Urfa’da film çekimindeyiz. Yılmaz silah taşımayı severdi. Havada parayı vururdu. İyi nişancıydı. Silahı beline koydu. “Ne gerek var, toplantıya iniyorsun” dedim. “Silah belde olur” dedi. Yarım saat sonra silah sesi duydum. “Yılmaz” diye bağırdım. “Aslan karıcığım nasıl anladın benim ateş ettiğimi” diyor.
Aynaya ateş etmiş, kendini vurmuş. Silahın ruhsatı yok.  Hemen götürdüler, içeriye attılar.
Hapishaneden çiçekler geliyor.
‘Yılmaz Güney her akşam çiçekle gelirdi’


Churchill’le dans
NEBAHAT  Çehre, 15 yaşında girdiği güzellik yarışmasında Türkiye Güzeli oluyor. Dünya güzellik yarışması için İngiltere’ye gidiyor.
Churchill, dünya güzeliyle dans ederek baloyu açıyor.
Sonra birden elini Nebahat Çehre’ye uzatıyor ve onu dansa kaldırıyor.
Nedenini  Nebahat Çehre şöyle açıklıyor:
“Bana göre Churchill’in beni dansa kaldırmasının tek nedeni, Atatürkçü olması... Atatürk hayranı olması... Yani bu ülkenin Atatürk’üne hayran, onun güzeline zarafet yaptı.”

Haberin Devamı


Yıldız Kenter’den Selçuk Yöntem’e mont
SELÇUK Yöntem, bir gün Yıldız Kenter’in üzerinde bir mont görüyor. Renklerini çok beğeniyor. “Nereden aldınız, bayıldım”  diyor.
Cevap; “Şükran Güngör’ün”  oluyor.
“Sen çok beğendin ben bunu sana vereyim”  diye ekliyor Yıldız Kenter. O günden beri Selçuk Yöntem bu montu özenle saklıyor ve giyiyor.
Ve “Onu benden kimse kolay kolay alamaz”  diyor. Şeffaf Oda’nın açılışını yaparken sırtımda emanet aldığım bu mont vardı.
Ve bir paralel... 34 yıl önce TRT’de yayınlan ilk yerli dizi Aşk-ı Memnu’da Şükran Güngör’ün canlandırdığı karizmatik Adnan karakterini, Selçuk Yöntem oynuyor.
Selçuk Yöntem her rolünde olduğu gibi bunda da arada perde, cam, plazma ne varsa aşıp izleyiciye ulaşıyor. Selçuk Yöntem, Şeffaf Oda’da Bedri Rahmi’nin “Sevda Üstüne”  şiirini nasıl da güzel okuyor.

Nebahat Çehre’yi sesiyle ağlattı
NEBAHAT Çehre, dizideki düşmanı Hilmi Bey’i canlandıran Recep Aktuğ’un “Hoşgeldin Efkar”  şarkısını dinledikten sonra hayranlığını, “düşmanımı sevmeye başladım”  diyerek gösteriyor.
Recep Aktuğ’un sesi Tanju Okan renklerinde. Kucaklıyor ve alıp götürüyor.
Recep Aktuğ, kendi deyimiyle “kokusu alınmış naftalin şarkılar”  söylüyor... Tanju Okan, Ayten Alpman şarkıları... Nebahat Çehre onu dinlerken yakın arkadaşı Tanju Okan’ı dinler gibi oldu. Gözyaşlarını tutamadı.

Haberin Devamı

‘Yılmaz Güney her akşam çiçekle gelirdi’
İSTANBUL’DA?BİR?KONT
TOSCANA  bölgesinde 700 yıldır şarap üreten aileden Kont Jacopo Biondi Santi İstanbul’daydı. Şaraplarının sunumunda hem tadım, hem anlatım lezzeti vardı.
“Babil”  tarafından ithal edilen ve dağıtımı yapılan ve Kont Santi’nin sahibi olduğu Montepo Şatosu  şarapları için önce Ortaköy’deki Four Seasons Otel’de, ertesi gün Topaz’da iki yemek düzenlendi.
Menüdeki her yemek için ayrı şaraplar sunuldu.
Bir başka gece de özel yemekte daha az çağrılıyla bir arada olduk. İlginç bir adam...
Babasından kopup, Montepo Şatosu’nu satın alarak kendi şaraplarını üretmiş, dünyaya açılmış.
24 ayar altın etiketli çok özel şaraplar da yapıyor. Ayrıca... Ekstra sızma zeytinyağı ve grappa üretimi var.
Son gece Babil ortaklarıyla birlikte Zuma’da kava girdi, içecek beyaz şarapları kendi seçti.
Müthiş bir şarap kültürü var. Onun anlattıklarını Türkiye’nin en iyi gurmelerinden Ali Esat’ın yorumuyla dinlemek daha yararlı oldu.
Babil’in ortaklarından Zeki Tanyeri aileden büyük bir demir-çelik işini yürütüyor.
Fakat... Kültür altyapısı, onun yollarını Babil’deki ortağı şarap ve gastronomi eğitimi de alan Cemal Palan ve Kont Santi ile şarap işinde kesiştirmiş.

Haberin Devamı


PANORAMA?PASAJI

‘Yılmaz Güney her akşam çiçekle gelirdi’

ELİF Uras, bizim gazetenin de yazarı olan Güngör Uras’ın kızı. Daha ilk çocukluk yıllarından bilirim.
Güngör Uras’ın saraylı anne tarafından güzel çizgileri ve renkleri almıştı.
Zaman içinde güzelliği daha da kişilik kazandı ve güzel bir kariyer yaptı.
Amerika’da ekonomi ve hukuk öğretimi gördükten sonra avukatlık çizgisinde yürümesi beklenirken o Columbia Üniversitesi Güzel Sanatlara girdi.
Yüksek lisans derecesinde diploması var.
Kendini renklere, palete, tuale ve şövaleye adadı.
Amerika’da ve Avrupa’da sergiler açtı. Bir süredir Türkiye’de her hafta 4 gün İznik’e gidiyor, İznik çini sanatı üzerinde çalışıyordu.
Elif, geçen hafta resimlerini ve çini çalışmalarını Galerist’te sergilemeye başladı. Uras’ın yapıtları,  modern ve geleneksel arasındaki gerilimi de, ilişkiyi de yansıtıyor.