Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


1994 yazında bir Haitili'ye Amerikalı gazeteci sormuş:
"Hangisi daha önemli...
Dünya Kupası'nı Brezilya'nın kazanması mı, yoksa Haiti'yi ABD'nin işgali mi?.."
Cevap: "Biz hergün açız. Bir yığın sorunumuz var.
Amerikalılar hergün ülkemizi işgal edeceklerini söylüyorlar.
Ama Dünya Kupası yalnızca 4 yılda bir düzenleniyor"(1).

Ankara'da lider turları atılsa da, güncel konu, Galatasaray - Leeds...
Yani...
Siyaset sürekli güncel.
Ama...
Yüzyıllık yalnızlık sonrası, ilk kez bir Türk takımı, Avrupa şampiyonu olmanın eşiğinde.

Masada ve sahada

Bu tarihi konumu sahalarda yakalayan Türkiye'yi masada mahkum etmeye çalışıyorlar.
Osmanlı'yı harita üzerinde cetvelle çizilen devletlere bölen İngiliz siyaseti, UEFA'ya da egemen oldu.
Galatasaray, aç aslanların önüne atılan gladyatörler gibi Leeds arenasına bırakılacak.
Fatih Terim'in ve yedeklerin arkasında, ırkçı ve saldırgan Leeds seyircisine karşı onları koruyacak bir tel örgü bile yok.
57 bin kişilik sahaya pasaport ve kimlik kartı kontrolü ile sadece 1800 Türk alınacak.
Böylesine cehennem alevlerinde Galatasaray, ateşle imtihandan geçecek.
Ama unutmasınlar...
Bir tek Galatasaray yedeğinin, futbolcusunun ya da Fatih Terim'in ve onun yardımcılarının tenine değerlerse, maç o anda durdurulur.
Galatasaray hükmen galip ilan edilir.
Kopenhag finalinin vizesi Galatasaray'a çıkarılmış olur.

Medya nereye koşuyor?

İngiliz medyası, tiraj ve reyting uğruna, bu gerçeği Leeds seyircisine duyurabilmiş değil.
Duygulara ve tepkilere tetikçilik yapıyor.
Aslında...
İngiliz medyası, Leeds'i UEFA Kupası'na gömmek üzere çukur açmakta.
Gene İngiliz medyasının ve Leeds yöneticilerinin bilmedikleri bir boyut daha var.
Galatasaraylılar, uzun süredir psikolojik eğitim alıyorlar.
Psikolojinin temel söylemi şudur:
"Sözler, tavırlar, kelimeler kurşun değildir. Tene erişmez. Ruhu ise sadece siz isterseniz yaralar."
Meditasyon seanslarında olgunlaşan Galatasaraylılar bu gerçeğin bilincindeler.
Psikolojileri, artık ıslığa, küfüre, tehdide, kötü söyleme geçirgen değil.
Sadece alkış ve Galatasaray'a olan tezahüratla motive oluyorlar.

Son tahlil

Keşke centilmence bir karşılaşma olsa.
Sonuç, zorbalıkla değil, futbol ustalığı ile skor levhasına işlense...
Galatasaray'ın Kopenhag'a vizesinin, taşkınlıkla, tecavüzle iptal edilen bir maçla değil, elbette terle gerçekleşmesini yeğleriz.
Ama...
Keskin sirke, küpüne zarardır.

Siyasetin çevre yolu

Galatasaray, Türkiye'nin yüzyıllık yalnızlığının sonunda Avrupa finaline uzanmak üzere.
Yazının büyük bölümü o nedenle futbola ayrıldı.
Ama...
Yedi yılda bir gündeme gelen cumhurbaşkanlığı için de birkaç satır...
Ecevit, neyin olacağını göstermek için nelerin olmayacağını, Türkiye kamuoyuna, ortak hükümet partilerinin tabanlarına ve belki de kendi iç dünyasına gösteriyor.
Hatta...
Kendilerinin bu seçimin dışında olmadıklarını belirten duyarlı çevrelere de...
Neyin olabileceğini görmek için önyargılardan arınmak ve birkaç gün daha beklemek gerek.
Siyaset, henüz çevre yollarında.
.............
(1): FUTBOL ASLA SADECE FUTBOL DEĞİLDİR, Simon Kuper.


Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr