Açayım...Türkiyeye ABden tarih verilmesi için daha birkaç hafta öncesine kadar bir sürü soru işareti varken, hepsi kenara itildi. Komisyon raporu, sadece "ZİNA"ya kilitlendi."Yeni TCK - ZİNAya ceza hükmü olmadan - çıkmazsa, tarih de yok" ifadesini tersten okuyun... "TBMM, ekimden önce toplanır ve - ZİNAya hapis cezası olmaksızın - yeni TCK yürürlüğe sokulursa tarih var" anlamı çıkıyor.Bu "tek"e indirgenmiş engel kalktığında, 6 Ekim Komisyon Raporu, başka neden kalmamış olacağından, olumlu görüş yansıtacaktır.O halde..."ZİNA" krizi, Türkiyenin, "ŞANSI"dır da..........Bu görüş, başta Almanya Başbakanı Schröder ve onun - çok yakını - Verheugen ve Avrupa Parlamentosu Sosyal Demokrat Grup Başkanı Martin Schultz olmak üzere, Türk parlamenter Ozan Ceyhun da dahil bir beyin takımının... İyi yönetilmek koşuluyla "ZİNA" krizi, Türkiyenin ve Erdoğanın "ŞANSI"dır. Buna karşılık kötü yönetilirse, - ağzımdan yel alsın - bir kez daha "ekonomik fay kırılmasını" bile tetikleyebilir. Erdoğanın, yeni TCK tasarısını - ZİNAya ceza hükmü yer almaksızın - aynen yasalaştırmak üzere TBMMyi derhal toplantıya çağırması, "krizden şans üretmek" olacaktır.Ancak bir şey daha...Geçen hafta sonunda Antalyada toplanan TÜSİAD İstişare Konseyinde dile getirildiği gibi ZİNA krizi, AB kamuoyundaki "büyüyü" bozmuştur.TBMM Ekimden önce toplansa, ZİNA maddesi dışta bırakılarak yeni TCK tasarısının tümü kabul edilse bile, "Erdoğanın ve Türkiyenin Avrupalı olabileceği" inancına kuşku gölgeleri düşmüştür.O nedenle ABdeki Türkiye dostları "ek önerilerde" bulunuyorlar.Erdoğanın Brüksel gezisinde yapacağı konuşmaların içerik ve çerçevesinin, kuşkuları dağıtması gerektiği üzerinde duruyorlar.Ondan, "Türkiyenin ABye üyelik beklentileri dar kalıbını aşan ve Avrupalılık vizyonu olan" geniş açılı bir konuşma bekleniyor. Böylece, dağılan "Türkiye büyüsü"nün yeniden oluşması amaçlanıyor. Beklenen konuşma ABdeki Türkiye dostlarından "bu son şans" çağrıları sürerken, Ankara - adeta - hayal âleminde...Anlatayım..."- TCK tasarısı TBMMde bekletilir.- Başbakan Erdoğan, Brüksele giderek ZİNA hükmünün Avrupa medyasına yansıdığı gibi olmadığını anlatır. ABdeki farklı hukuk uygulamalarını örnek gösterir. Türkiyenin de ulusal özellikleri nedeniyle ZİNA için hassasiyetine işaret eder. Bir süre için anlayış ister.- ABnin ekimde açıklanacak İlerleme Raporunda, Türkiyeye tarih verilmesi önerilir.- Türkiye de son kararın alınacağı aralık ayına kadar, yeni TCKda - ZİNA - sorununu, ABde yadırganmayacak bir formülle çözer.".....Yazının başlarında Türkiyeden beklentilerini yansıttığım AB dostları, Ankaranın planı için "Bu durumda ZİNA krizinden ŞANS üretilemez" görüşündeler.Peki ne olur?Onu da söylüyorlar:"Türkiye, planını uygular. Kendi kararıdır.Başbakan Erdoğan da Brüksele gelir, Türkiyenin ZİNA duyarlıklarını anlatır. Anlayış ister. Dinleriz.Anlayış görür.Ancak, Ekim raporunda müzakerelerin başlaması önerisi yer almaz.Aralıkta müzakere tarihi verilmez.Özel duyarlıkları nedeniyle, Türkiyeyi zorlamamak için, tam üyelik değil, özel statü önerilmesi - büyük - olasılıktır.".......Her şey açık.Erdoğan, ya Türkiyeyi tarihin en büyük uygarlık projesi içinde yer aldıracak büyük adımı atar... Ya da Ecevitten sonra, Türkiyenin AB üyeliğini engellemiş ikinci lider olur.Ve de şimdiye kadar "ABden tarih verileceği kanısını" satın almış bulunan ekonomi, "hayal kırıklığı ile" birden çözülürse - Allah korusun - nerelere savrulur... Hangi fay kırılmaları olur... Düşünülmeli.Seçim kendisinin, kader hepimizin. g.civaoglu@milliyet.com.tr Ankara başka âlemde...
