Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

2005 yılı sonunda bitecek.Birkaç yıl içinde de çağdaş ve güvenli normlara uygun olarak Ankara - İstanbul "hızlı tren hattının" yapımı tamamlanacak."Yükseltilmiş hız," eski rayları dejenere ediyor. Bu konunun uzmanı Prof. Dr. Güngör Evren, "tren hızının 100 kmden 140 kmye çıkarıldığında iki hız arasındaki 1.4 oranının, raylara ve bağlantılarına yükseltilmiş hız etkisinin 1.4ün karesi olduğunu" söyledi."Bu hız etkisine" göre döşenmemiş ihtiyar ray ve bağlantıları savruluyor.Daha önceki hükümetlerin ulaştırma bakanları "19. yüzyıldan kalma ihtiyar hatlar üzerine hızlı tren koymayı" düşünemeyecek kadar geri zekalı mıydılar?Dahası... Uzmanlara göre yük trenlerinin geçtiği yaşlı raylar üzerine hızlı tren koymak çılgınlık. Hız oranının kare etkisi gibi, yük trenleriyle artan ağırlık oranı da kare etkisi yapıyor. Zaten İstanbul - Ankara arası "hızlı tren hattı" yapılıyordu ve yarısına gelinmişti... Cumhuriyetten eski, iki önceki yüzyıldan kalma hatta "hızlandırılmış tren" koymaya ne gerek vardı?.. Ankara - Eskişehir arasında Alarko ve bir İspanyol şirketinin ortak yapımıyla "saatte 300 km hız yapacak tren hattı" yapılıyor. Ankara - İstanbul arasına hızlı tren projesi, yıllar öncesine aittir. Ciddi etütler sonrasında yapımına başlanmıştır. Yukarıdaki satırlarda da belirttiğim gibi, saatte 300 km hız yapacak trenler için bu hattın Ankara - Eskişehir bölümü bitmek üzeredir.Proje, bu hat tamamlandıktan sonra dahi, "işletmeye başlanmamasını, ilk 100 km üzerinde uzun süre hızlı ulaşım testleri yapılmasını" öngörmektedir.Bu hız testlerinden alınan sonuçlarla, hattın tamamı üzerinde denetimler, ince ayarlar yapılacak, güven artırıcı önlemler alınacaktır.Herkes aptal mıydı ki, sadece hızlı tren için bunca kaynak ayrılan yeni bir hat yapılsın!Tren hattı, seçim vaatlerinde yer alan "duble yol" değildir. Biraz mıcır, biraz asfaltla ve de 3 - 5 ton beyaz boya döküp şerit çekmekle olmaz.Ciddi iştir. Duble yol değil bu Osaka - Tokyo hattındaki tek raylı trende yolculuk yaptım. 300 kmden fazla hız yaparken, kahve fincanım bile titremiyordu. Trans Avrupa hatlarında da öyle...Raydan çıkan Yakup Kadri Karaosmanoğlu adlı hızlı trende ise, yemekli vagonun raflarındaki tabaklar bile uçuşmuş.Hızlı tren altyapısı için önce yolun geometrisi dikkate alınıyor. Yani dönemeçler, sert inişler... Sonra zemin sağlam olmalı... Raylar, balans ve traversler, hız etkisi katsayısına göre yapılanmalı. Lokomotif ve vagonlar yüksek hızın gerektirdiği özellikleri taşımalı. Çok iyi yetişmiş bir kadro, resmen işletmeye başlamadan önceki test seferlerinde ve buradan alınan sonuçlara göre ince ayarlarda da bulunmalı.Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, "kazanın olduğu yer için, makiniste verilen yol haritasında 80 km hızın öngörüldüğünü, oysa kaza anında hızın 118 km olduğunun saptandığını" söyledi.İşte, "test seferlerinde yer alacak çok iyi personelin önemi..."Belki aynı makinist daha önce de bunu hep yaptı... Peki "kara kutulardan denetimleri" de yapılıyor muydu?Ayrıca 80 km hız öngörüsü en az yarım misli yani 140 kmye kadar "güvenlik payı" ile saptanır. 118 km hız o pay içinde.Gene de Bakan Yıldırımın "hata tespiti için" bağımsız teknik bilirkişiyi ve yurtdışından uzmanları çağırması olumludur.Keşke bunun için kazayı beklemeseydi. Geçen çarşamba günü 15 uzmanın uyarılarını dikkate alsaydı ve hızlı tren seferlerini dondursaydı.İnsanlarımız öldü... Yaralandı... Aileler acılı ve öfkeli.Rahmet, şifa, başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimiz onlar için........Yakup Kadri Karaosmanoğlu, ünlü bir yazarken büyükelçiliğe atanmıştı. Mutlu olmadı. "ZORAKİ DİPLOMAT"ı yazdı. Bu değerli yazar, adının verildiği trenin yaptığı kazayı, bulutların üzerinden izliyor, duyduğu öfke ve acıyla "ZORAKİ TREN" adlı bir roman yazıyor olabilir. g.civaoglu@milliyet.com.tr Akıl geometrisi