Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


IMF’ye 30 Temmuz 2002 tarihinde verilen "niyet mektubu"nu imzalayan Devlet Bakanı Kemal Derviş ile Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, bu mektupta nerede ise, "Türkiye’yi yönetenlerin her sabah yataktan sağ adımlarını atarak nasıl kalkacaklarını, dişlerini nasıl fırçalayacaklarını, kahvaltıyı nasıl yapacaklarını, evden çıkarken karılarıyla nasıl vedalaşıp, işe kaçta gideceklerini, günde kaç çay içeceklerini" bile yazmışlar. Saat saat, gün gün, Ankara’dakilerin ne yapacakları belirlenmiş...
Mektupta 16 Eylül tarihi önemli bir gün olarak belirlenmiş. 16 Eylül günü, önümüzdeki pazartesi... Bugün ise cumartesi. Yarın pazar. 16 Eylül’e bir şey kalmamış...

IMF’ye gönderilen mektubun 16’ncı maddesinin 3’üncü paragrafında deniliyor ki:
• Mali bünyesi sağlıksız olduğundan Pamukbank’ın Yapı Kredi’ye devri uygun görülmedi. Pamukbank Fon’a alındı. İçine sermaye, başına, yeni yöneticiler konuldu. Bankanın donmuş kredilerini devlet üstüne aldı. Çöpsüz üzüm haline getirilen banka satışa sunuldu.
• Pamukbank’ın Fon’a devrinin, sermaye yeterlilik oranı yüzde 8’in üzerinde olan ve sağlıklı durumda bulunan Yapı Kredi’nin faaliyetlerini engellememesi ilkesi benimsendi.
• Fakat Yapı Kredi’nin hisselerinin yüzde 45’i, Pamukbank’ın eski sahiplerinin elindeydi. Pamukbank Fon’a devredilince bu yüzde 45 hisseye de Fon el koydu. Ayrıca Pamukbank’ın portföyünde Yapı Kredi’nin yüzde 10 hissesi vardı. Bu hisselerin mülkiyeti de Fon’a geçti. Böylece Fon, Yapı Kredi hisselerinin çoğunluğunun (yüzde 55’inin) sahibi haline geldi.
Bu durumda hisse senetlerinin eski sahipleri yönetim hakkını kaybetti.
• Pamukbank ile Yapı Kredi’nin "mülkiyet" durumunun ne olacağı konusunda 16 Eylül 2002 tarihine kadar bir çözüm bulunacak.
Bu konuda Kemal Derviş ile Süreyya Serdengeçti’nin imzasıyla IMF’ye söz verilmiş durumda. Ve de bu, yapısal kriter olarak belirlenmiş durumda. Açık anlatımıyla söz yerine getirilmez ise IMF "ceza verecek!.."

IMF’ye gönderilen mektubun 17’nci maddesinin 1’inci paragrafında deniliyor ki:
• Toprakbank satışa çıkarıldı. 5 Temmuz’a kadar teklifler toplandı. Temmuz ayı sonuna kadar banka satılacak. (Teklifler değerlendirildi. Uygun teklif bulunamadı. Bu satış yapılamadı.)
• Tekliflerin kabul edilmemesi ve de bankanın 16 Eylül 2002 tarihine kadar (yani bugün ve yarın) satılamaması halinde bankanın bankacılık yapma izni (lisansı) eylül ayı sonuna kadar iptal edilecek.
• Banka ya bir başka banka ile birleştirilecek, ya da tasfiye edilecek.
• Toprakbank’ın 16 Eylül’e kadar satılamaması halinde eylül ayı sonuna kadar bankacılık lisansının iptal edilmesi "yeni bir yapısal kriterödir. Söz yerine getirilmez ise "IMF ceza verecek!..ö
Sayın okuyucularım, "Bunlar mektuba yazılmış ama yapılmamış ise veya yapılamaz ise ne olur?" diyerek sual eyleyecekler.
Karşı taraf "yağmur yağdı, fırtına esti yapmadık" kıvırtmasını kabul etmez... "Arkadaş mektuba ne yapacağını bu kadar teferruatlı yazmışsın. Kendini tarih ve saat vererek bağlamışsın... Madem ki söz verdin... Neden yapmadın?" diye sorar!..
Suç ve hata, mektupta yazılanların yapılmasını isteyenlerin değil, olur olmaz her şeyi (nerede ise halkın sabah kaçta kalkıp gece kaçta yatağa gireceğine kadar her şeyi) mektuba yazmayı marifet bilenlerde...