İş arama "kendi işini kur"

26 Şubat 2004

Nuray Karalar, Çanda doğdu. babası Çanakkalenin Çan ilçesinde belediyenin termal tesislerinde işçi idi. Şimdi işçi emeklisi. Annesi ev kadını.Nuray Karalar Çanda ilk, orta ve lise tahsilini tamamladıktan sonra, sınavda birincilik derecesi alarak Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesine girdi. Ağabeyi de aynı üniversitenin "Elektronik Bölümü"nde okuyordu.Nuray Karalar, üniversite ikinci sınıfında iken, mezuniyetten sonra nerede, ne iş bulabileceğinin derdine düştü. Sonunda "iş aramamaya, kendi işini kurmaya" karar verdi.Ağabeyi ile bir araya gelerek ne iş yapabileceklerini araştırmaya başladı. Sonunda gördü ki, ileri teknoloji ile çalışan makinelerin arıza yapması halinde bunların bakım ve onarımı Türkiyede bir sorun halinde. Bu makinelerin üreticisi yabancı firmalar, bakım ve onarım için Türkiyeye uzman ve parça göndermeden sorun çözülemiyor. Teknik elemanların ve parçaların yurtdışından gelmesi hem zaman alıyor hem çok pahalıya mal oluyor.Nuray Karalar ve ağabeyi Turgay Maleri, ileri teknoloji ile çalışan makine ve aletlerin bakım ve onarımını yapmaya soyundu. 1989 yılında daha öğrenci iken, ağabeyi ile birlikte "Geleceğe Açılan Teknoloji Merkezi" adını verdikleri

Yazının Devamı

İş arama "kendi işini kur"

26 Şubat 2004

<#comment>
<#comment>
Nuray (Maleri) Karalar, genç bir hanım. 31 yaşında. Evli 2 çocuğu var. Ağabeyi Turgay Maleri ile kurduğu teknoloji şirketi şimdilerde yıllık 10 milyar dolarlık iş hacmine sahip. Sadece özel sektör ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile iş yapmıyor, NATO ile, yabancı uçak yapımcıları ile de bağlantıları var. Bakım onarım hizmeti yanında kendi araştırma - geliştirme birimlerinde geliştirerek ürettikleri ileri teknolojiye dayalı makine ve teçhizatı da ihraç ediyor.
Nuray Karalar, Çan'da doğdu. babası Çanakkale'nin Çan ilçesinde belediyenin termal tesislerinde işçi idi. Şimdi işçi emeklisi. Annesi ev kadını.
Nuray Karalar Çan'da ilk, orta ve lise tahsilini tamamladıktan sonra, sınavda birincilik derecesi alarak Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'ne girdi. Ağabeyi de aynı üniversitenin "Elektronik Bölümü"nde okuyordu.
Nuray Karalar, üniversite ikinci sınıfında iken, mezuniyetten sonra nerede, ne iş bulabileceğinin derdine düştü. Sonunda "iş aramamaya, kendi işini kurmaya" karar verdi.
Ağabeyi ile bir araya gelerek ne iş yapabileceklerini araştırmaya başladı. Sonunda gördü ki, ileri teknoloji ile çalışan makinelerin arıza yapması halinde

Yazının Devamı

Sugözü en büyük Alman yatırımı

25 Şubat 2004

İskenderun Körfezinin kuzeyinde kurulan santral, ithal kömürü yakarak elektrik üretecek.1997 yılının 28 Şubatında devletimiz "yap - işlet" modeli ile 5 santralı ihaleye çıkardı. Bunların 4ü doğalgaz, biri kömür yakacak santral idi. Doğalgaz santralları daha önce tamamlandı. Devreye girdi.Dört doğalgaz santralının birini Bayındır Grubu yapacaktı. Yapamadı. Belçika firması Tractabel tamamladı. İşletiyor. Bu santral yılda 6 milyar kwh. elektrik üretiyor.Üç doğalgaz santralını Enka yaptı. Bu üç santral yılda 30 milyar kwh. elektrik üretiyor.Alman Steag firmasının yaptığı Sugözü Termik Santralı yılda 9 milyar kwh. elektrik üretecek.Devlet bu santrallardan 16 yıl süre ile belli fiyattan elektrik alacak. Doğalgaz santrallarından alınan elektriğin kwh. fiyatı ortalama 4.9 cent dolayında, kömür santralının fiyatı ortalama 4.5 cent dolayında.Sugözü Santralını, Almanyada ve başka ülkelerde kömür santralları kurup işleten Steag AG yaptı. Bu firmanın sahibi gene Alman RWE AG firması. RWE AG firması Almanyanın Ruhr bölgesinden kömür çıkaran bir firma. Çıkardığı kömürlere müşteri bulmak için Steag AGyi oluşturmuş. Ama geliniz görünüz ki, bugün Ruhr bölgesinde yerin 1.500 metre altından çıkarılan

Yazının Devamı

'Sugözü' en büyük Alman yatırımı

25 Şubat 2004

<#comment>
<#comment>
Almanya Başbakanı Gerhard Schröder'in dün açılış törenine katıldığı Sugözü Santralı tamamı yabancı sermaye ile gerçekleştirilen bir yatırım. Toplam 1.5 milyar dolar harcama ile gerçekleştirilen bu yatırım, Almanların Türkiye'deki en büyük yatırımı.
İskenderun Körfezi'nin kuzeyinde kurulan santral, ithal kömürü yakarak elektrik üretecek.
1997 yılının 28 Şubat'ında devletimiz "yap - işlet" modeli ile 5 santralı ihaleye çıkardı. Bunların 4'ü doğalgaz, biri kömür yakacak santral idi. Doğalgaz santralları daha önce tamamlandı. Devreye girdi.
Dört doğalgaz santralının birini Bayındır Grubu yapacaktı. Yapamadı. Belçika firması Tractabel tamamladı. İşletiyor. Bu santral yılda 6 milyar kwh. elektrik üretiyor.
Üç doğalgaz santralını Enka yaptı. Bu üç santral yılda 30 milyar kwh. elektrik üretiyor.

Yazının Devamı

Şişe Camda grev

24 Şubat 2004

Şişe Cam yönetimi, işçi ücretini 1.7.2004ten itibaren yüzde 29.1 artış ile net 1 milyar 190 milyon liraya çıkarmayı teklif ediyor.Gene Şişe Camdan yapılan açıklamaya göre, işçinin üye olduğu Kristal İş Sendikası yüzde 79 zam istiyor. Net giydirilmiş ücretin 1 milyar 675 milyon liraya yükseltilmesini istiyor. Bu nedenle grev yapmakta ısrarcı oluyor...Bu arada bir açıklama da ben yapayım. Giydirilmiş net ücret, işçiye yapılan net ücret ödemesi ile, işçiye yapılan ikramiye, prim ödemelerinin, yakacak yardımı ve diğer sosyal yardımların, fazla çalışma ücretlerinin toplamıdır.Giydirilmiş net ücreti işveren ile sendika farklı hesaplar. Şişe Cam olayında da bu oluyor.İşte bu nedenle Kristal İş Sendikası farklı rakamlar veriyor. Sendikanın açıklamasına göre, Şişe Camda bir işçinin ortalama aylık net giydirilmiş ücreti şimdilerde, 867 milyon liradır. Ücretlere 1 Ocak 2003ten bu yana zam yapılmamıştır. Sendika 1 Ocak 2003ten 31.12.2004e kadarki 2 yıllık dönem için yüzde 40 zam istemektedir.Gene sendikanın açıklamasına göre, sendikanın bir işçi için talep ettiği net giydirilmiş aylık ücret 1 milyar 224 milyon lira iken, Şişe Cam 1 milyar 5 milyon lira vermeyi kabul etmektedir.Bu ücret

Yazının Devamı

Şişe Cam'da grev

24 Şubat 2004

<#comment>
<#comment>
Şişe Cam'dan yapılan açıklamaya göre, Şişe Cam'da çalışan bir işçinin ortalama aylık net giydirilmiş ücreti, şimdilerde, 922 milyon lira. Şirkete maliyeti 1 milyar 814 milyon lira.
Şişe Cam yönetimi, işçi ücretini 1.7.2004'ten itibaren yüzde 29.1 artış ile net 1 milyar 190 milyon liraya çıkarmayı teklif ediyor.
Gene Şişe Cam'dan yapılan açıklamaya göre, işçinin üye olduğu Kristal İş Sendikası yüzde 79 zam istiyor. Net giydirilmiş ücretin 1 milyar 675 milyon liraya yükseltilmesini istiyor. Bu nedenle grev yapmakta ısrarcı oluyor...
Bu arada bir açıklama da ben yapayım. Giydirilmiş net ücret, işçiye yapılan net ücret ödemesi ile, işçiye yapılan ikramiye, prim ödemelerinin, yakacak yardımı ve diğer sosyal yardımların, fazla çalışma ücretlerinin toplamıdır.
Giydirilmiş net ücreti işveren ile sendika farklı hesaplar. Şişe Cam olayında da bu oluyor.

Yazının Devamı

Tavuklarımız ABD mısırı, ineklerimiz Rus arpası ile besleniyor

23 Şubat 2004

Bizde yeterli miktarda mısır da yetişmediğinden, tavuklarımızı uzun süredir Amerikan mısırı ile besliyoruz.Sayın okuyucularım görüldüğü gibi, bir zamanlar "Dünyada kendi kendini besleyen 7 ülkeden biri olmakla övündüğümüz Türkiyemiz" bırakınız halkını, hayvanlarını bile kendi topraklarında yetiştirdiği ürünlerle besleyemez duruma düştü.Tarım uzmanı, iktisatçı arkadaşım Ali Ekber Yıldırım rakamları veriyor: Bu ülkenin her köşesinde arpa yetişebiliyor. Topraklar boş. Ama arpa yetiştiren yok. Dört beş yıl önceye kadar yılda 9 milyon ton arpa üreten ve bunun 1.5 milyon tonunu ihraç eden Türkiyede yıllık arpa üretimi 7.5 milyon tona düştü.Türkiyede tüketilen arpanın yüzde 90ı hayvan yemi olarak kullanılıyor.Ali Ekber Yıldırımdan öğrendiğime göre, hükümet bu yılın başında Toprak Mahsulleri Ofisine gümrük vergisiz olarak 250 bin ton arpa ithali izni vermiş. Üç yabancı firma, Ukrayna, Kazakistan ve Rusyadan arpa getirmek için ihale kazanmış...Yem sanayicileri bu gelişmeler karşısında "Yerli üretim, yem ihtiyacını karşılamadığından ithalat başladı. Ama ithalat kapısı bir defa açıldı ya... Bundan sonra kapanmaz. Giderek daha fazla arpa ithal ederiz. Yerli üretim giderek azalır"

Yazının Devamı

Postacılığı beceremeyen PTT bankacılık yapacak(!)

22 Şubat 2004

Kimse (en başta Başbakanımız) demiyor ki, "Beyefendi, sen önce esas işini becer. Doğru dürüst postacılık yap bakalım... Sen kendi işini beceremiyorsun... Bankacılığı nasıl yapacaksın?"Sayın okuyucularım, uzağa gitmeye lüzum yok... En yakın PTTye uğrayınız. Rezaleti görünüz. Pul istersiniz, pul yok. Acele Posta Zarfı isterseniz, zarf yok. "Burada yok, öbür postaneye git" derler. Gidersiniz. Öğle tatili. Veya günlük mesai bitmiş. PTT, esas kuruluş işi olan postacılığı beceremiyor... PTTnin yeni Genel Müdürü İbrahim Şahin, "Postacılığı beceremeyen PTTye bankacılık yaptırmaya başlıyor"... Nerede eski postacı amcalar?.. Nerede o bir günde İstanbuldan Ankaraya, iki günde Karsa - Vana mektup ulaştıran PTTmiz?PTTnin dağıtamadığı postayı dağıtmak için kurulan yüzlerce yerli yabancı özel posta firmasının PTTnin piyasasını ele geçirerek, bol bol para kazandırması karşısında Genel Müdürün, başarısızlığını anlayarak görevi bırakacak yerde, "PTT postacılık yapamıyor, bankacılık yapacak da para kazanacak" diyerek yeni bir macerayı başlatmasına, devlet (pardon halk) kesesinden hovardalık denilir.PTT Genel Müdürü gazetelere beyanat veriyor. "Türkiyenin 3.500 yerinde PTT merkezi veya şubesi var. 35

Yazının Devamı